Koronaya karşı etkili olan aşıda adaletsizlik yoksul ülkeleri sonunda  isyan ettirdi.

Dünyanın başına bela olan ölümcül virüse karşı geliştirilen Sinovac, Pfizer Bontech, Moderna, Sputnik ve Johnson&Johnson aşıları üretilen ve varsıl ülkeler tarafından yoğunlukla tüketilince aşıya ulaşamayan yoksul ülkelerde hasta, ölüm sayıları korkunç şekilde arttı. Dünyanın en kalabalık ülkesi Hindistan’da günde 4 bine yakın kişi yeterli aşı olmadığından yaşamını yitirmeye başladı. Aynı şekilde yoksul Afrika ülkelerinde de önemli sayıda can kayıpları gerçekleşiyor.

Dünya Sağlık Örgütü ile Dünya Ticaret Örgütü bu ayıplı duruma karşı çıkarak aşıda mülkiyet hakkının kaldırılmasını diğer ülkelerde de aşı üretilmesini, daha çok kişinin aşılanmasını istedi. Yani aşıyı üreten firmaların ellerinde bulunan patenti salgın tehlikesi geçene dek bırakması gerektiğini açıkladılar. Böylelikle daha çok ülkede bol  üretilecek aşıyı vurulacak daha çok insan  korunaklı hale gelecek çağın vebasına karşı. Bundan daha doğal ne olabilir ki?

İlk başta bu görüşe karşı çıkan ABD’nin tavır değiştirmesiyle aşıdaki patent hakkının kaldırılmasını isteyen ülke sayısı 100’e ulaştı. Ne var ki, başta Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Devlet Başkanı Macron olmak üzere AB ülkeleri aşıda mülkiyet hakkının kaldırılmasına karşı çıkıyor.  Ortada insani durum varken Avrupa’nın kapitalist ülkelerinin tavrını anlamak olası değil. Tek dertleri firmaların daha fazla para kazanması, daha çok kar etmesi. Oysa, geri kalmış yoksul ülkelerde her gün binlerce insan aşı olamamaktan ötürü canlarını yitiriyor. Katı tutumlarını daha fazla sürdüreceklerini sanmıyorum. Çünkü ortada göz göre can kıyımı var. Birileri rahatlıkla aşısını vurdururken, diğerlerinin hayatlarını kaybetmesi hiç etik değil. ABD’de isteyen eczanelerden satın alarak aşısını olabiliyor. Avrupa ülkelerinde de aynısı söz konusu. Yani parası olana var, olmayana yok.

Nüfusun yoğun olduğu Afrika ve Asya ülkelerinde ise insanlar aşı olamamaktan sokaklarda patır patır ölüyor. Böylesine ayrıcalıklı üzücü tablo karşısında aşıda patentin kaldırılmasına karşı çıkmak kabul edilemez. Bilimin ürettiği aşı onların da hakkı. Hem bilimin temel görevi tüm insanlara hizmet etmek değil mi?  Üretilen aşılar yoksul ülkelerden esirgenirse bilimin hiçbir anlamı kalmaz,  insanlığa yararı olmaz.

Türkiye’de de aşı sorunu yaşandığı sır değil.  Ocak ayından bu yana ancak 14 milyonu aşkın yurttaş aşılanmış. Nüfusu 85 milyona dayanmış ülkemizde salgının bir an önce defedilebilmesi için daha çok kişinin olması kaçınılmaz. Çin’den zamanında gelmeyen aşılar sorunun temel kaynağı. Neyse, Rusya ile yapılan anlaşma uyarınca Sputnik aşısı Türkiye’de üretilecek. Türk bilim insanları Prof.Dr. Uğur Şahin ile Özlem Türeci’nin ürettiği Biontech Pfizer aşısında da anlaşma sağlandığı belirtiliyor. Çin’den gelecek olanlarla birlikte rahat  nefes alabilir Türkiye. Hastalığı yenmenin temel çözümü aşılanmak.