Korkulan oldu, Delta varyantının etkisiyle vaka sayıları 20 bini buldu.

1 Temmuz’da başlayan hızlı normalleşmenin böylesi olumsuz sonuçlar üreteceği zaten belliydi. Hekim ve bilim insanlarının çığlıkları, sırf ekonominin, özellikle turizmde maddi kayıpların giderilmesi adına görmezden gelindi. 9 günlük Kurban Bayramı’nda tatil yöreleri ile gurbetçilerin doldurduğu kentlerden gelen görüntüler vaka sayılarının artacağının işaretiydi aslında.

Kısıtlamaların kaldırılmasıyla insanlar akın akın koştu dinlence yerlerine. Ne maske takan, ne mesafeye uyan vardı. Kimisi maskeyi aksesuar gibi koluna takılı görüntüleri marifetmiş gibi sosyal medyada paylaştı. Oysa, yüzleri yerine koluna taktıkları maske virüsün bulaşmasını önlemede çok önemli ayrıntı. Lakin, insanlarımız bu duyarlıktan yoksun.

Asıl sorun toplumda ciddi sayıda aşı karşıtlarının varlığı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre 23 milyon kişi sırası gelmesine karşın inatla aşı olmayı ret ediyor. Bu insanlar sanki aşıyla inatlaşmış gibi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da yoğun bir aşı karşıtlığı mevcut. Nüfusun en az yüzde 70 ve 80’nini aşılamadan toplumsal bağışıklığın oluşmayacağını sürekli vurguluyor bilim insanları.

Önemli uyarıya karşın, “kısırlık yapıyor”, “tedavisine inanmıyorum”, “virüs yok, ilaç şirketlerinin para kazanmak için uydurdukları yalan” , “Gencim, bana bir şey olmaz” gibi akıl dışı gerekçelerle sözüm ona aşı karşıtlığını ilan ediyor bu zavallılar. Adam 80 yaşına gelmiş, ununu elemiş, eleğini asmış, torun torba sahibi hala “aşı kısırlık yapıyor” gibi komik bahanelerin arkasına sığınıyor.

Tabii vaka sayılarının önlenemez yükselişi karşısında aşıyla inatlaşanlara bir takım yaptırımların getirilmesi gündemde. Örneğin, sinema, AVM gibi kapalı yerlere girmelerinin yasaklanması, kamu kurumlarında işlerinin askıya alınması gibi çeşitli yöntemler tartışılıyor. Doğrusu da bu olur ve kaçınılmaz. Öyle ya, aşısını vurulan, önlemlere aksaksız uyanlar böyle garip insanlar yüzünden yine tehlike ile karşı karşıya. Neden kuralları yerine getiren, aşısını yaptıranlar kendisini tedirgin hissetsin?

Güneydoğu Anadolu’da aşı karşıtlığının kırılması amacıyla yörede “mele” olarak bilinen din insanları aşının önemini anlatacakmış. İyi de olur. Yeter ki toplum hızla aşılansın.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın son açıklaması virüsün Karadeniz’de yeniden hızla yayılmaya başladığını ortaya koydu. Giresun, Türkiye’de başı çeken iller arasında. Kuşkusuz bölgedeki diğer illerin de kırmızı tabloya eklenmesi yüksek olasılık. Hastalığı yenmenin, virüsün yayılmasını engellemenin yolu aşı olmak ve maske takmak, mesafeli durmaktan geçiyor. Gerisi boş laf.