Fosil yakıtların çevreye verdiği zararları minimize etmek amacıyla sanayiden hizmet sektörüne kadar birçok alanda "yeşil dönüşüm" hızlanırken, bu gelişmeler, dünyanın önde gelen otomotiv şirketlerinin bu alandaki yatırımlarını hızlandırmasına neden oldu.

Dünyadaki bu dönüşüm, Türkiye'deki yatırımlara ve otomobil tercihlerine de yansıdı. Söz konusu araç sınıfında küresel bir oyuncu olmak amacıyla hayata geçirilen "Türkiye'nin Otomobili Projesi"ne ek olarak, son dönemde özel sektör de elektrikli araç üretimine yönelik yatırımlara başladı.

AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgiye göre, karbon salımının diğer yakıt türlerine göre daha az olduğu elektrikli ve hibrit araçların sayısı son 10 yılda gittikçe arttı. 2011'de yalnızca 47 olan trafiğe kayıtlı elektrikli ve hibrit otomobil sayısı, 2016'da ilk defa 1000'i geçerken, 2019'da 15 bin civarına yükseldi.

Trafiğe kayıtlı elektrikli ve hibrit otomobil sayısı, Şubat 2020 itibarıyla 17 bin 749 olurken, yıl sonunda 36 bin 487'ye ulaştı. Söz konusu otomobil sayısı, bu yılın şubat sonunda ise 44 bin 291 olarak kayıtlara geçti ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 150 artmış oldu.

LPG'Yİ SOLLADI

Şubatta, trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yakıt türlerine göre dağılımı incelendiğinde bunların yarıdan fazlasının (yüzde 53,9) benzinli olduğu görüldü. Bu türü, yüzde 33,9 ile dizel yakıtlı otomobiller izledi.

Söz konusu ayda trafiğe kaydı yapılan otomobillerin içinde elektrikli veya hibrit araç oranının (yüzde 9,1) ilk kez LPG yakıtlı otomobil oranını (yüzde 4,9) geçmesi dikkati çekti. Şubatta, 3 bin 885 elektrikli veya hibrit, 2 bin 79 LPG yakıtlı otomobil trafiğe kaydedildi.