Türkiye salgın döneminde yine zorlu bir sürece girdi! Hükümet bu kez zorlu bir karara imza atarak tam 17 günlük tam kapanma kararı aldı.

Hiç şüphesiz bu kararı alanlar getirisi götürüsü hepsini masaya yatırdılar ve bu kara imza attılar…

Tabii burası Türkiye, bu kararı beğenenler oldu, beğenmeyenler oldu. 

Bugün iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır diyeceğiz!

Türkiye, günlük korona virüs vaka ve can kaybı sayılarının tırmanışa geçmesinin ardından, 29 Nisan akşamından 17 Mayıs sabahına kadar "tam kapanmaya" girdi.

Hükümet zorunlu olarak, "bıçak kemiğe dayandığı" noktada tam kapanma kararı almak zorunda kaldı.

İşyeri kapanan, ücretini alamayan, yoksul kesimlere darbe olacak. İnsanların aşı işi yok. İşi aşı olmayan insanlara şimdi bir de tam kapanma nedeniyle bayramı zehir olacak.

Siyasetin gündeminde ise kapanmadan etkileneceklere yönelik ekonomik destekler var. 17 günlük kapanma sürecinde aşılanması gerekenler aşılana bilecek mi? Zira önce Bıontech ardından Çin, Türkiye’ye taahhüt edip imzaladıkları Bıontech ve Sınovac aşılarında gecikme yaşanacağı ortaya çıktı.

Çin ise Türkiye’ye göndereceği 100 milyon doz aşıyı kendi vatandaşlarına yapacağını açıkladı. Görünen o ki, mayıs ayı Türkiye için bayağı bir sıkıntılı geçecek… Ama Haziran’ı görürsek tünelin ucunda ışığı da göreceğiz…

Aralıksız en uzun kapanma sürecinde, zorunlu gereksinimleri karşılayacak iş yerleri ve bazı istisnai sektörler dışında tüm iş yerlerinin kapanacak olması nedeniyle, siyaset tam kapanmanın yurttaşlara maliyetinin ne olacağını tartışıyor.

Tam kapanma kararını "geç kalınmış" olarak nitelendiren muhalefet kapanma nedeniyle mağdur olacak yurttaşlara ekonomik destek ayağının sağlanmaması nedeniyle Ramazan Bayramı'nın vatandaşlara "zehir olacağı"nı savunurken, iktidar cephesinde salgının yarattığı sıkıntılar tümüyle ortadan kaldırılana kadar "peyderpey yeni müjdeler verileceği" ifade ediliyor.

Tam kapanmanın, Siyaset ekonomik boyutu tartışırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgın kısıtlamalarında yaşanacak hak kayıplarının önlenmesine yönelik yapılan düzenlemelere ilişkin paylaşımda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Salgın kısıtlamalarını dikkate alarak, hak kayıplarının önüne geçecek önemli düzenlemeler yapıyoruz." ifadeleriyle, şu bilgilere yer verdi:

"İbraz süresinin son günü 30 Nisan ile 31 Mayıs arasına denk gelen çeklerin ödemelerini erteledik. Bu çekler, 1 Haziran tarihinden sonra kalan ibraz süresi içerisinde tahsil edilecek. Kamu idarelerinin kamu veya özel hukuktan doğan alacakları hakkında da 30 Nisan ve 31 Mayıs tarihleri arasında icra ve iflas takibi başlatılamamasını temin ediyoruz. 30 Nisan ile 31 Mayıs arasına denk gelen kambiyo senedine dayalı alacaklar, bir başka deyişle ticari borçlar için icra ve iflas takibi başlatılmasının önüne geçtik. Aynı zamanda bu borçlar için ihtiyati haciz kararı alınmasını engelliyoruz, başlamış olan takipleri de durduruyoruz."

Salgın tedbirlerinden etkilenen vatandaşlara destek

Öte yandan, 'Salgın tedbirlerinden etkilenen vatandaşlarımıza yönelik desteklerimizi sürdürüyoruz' başlığı ile de şu bilgiler paylaşıldı:

"Daha önceden 3 ay süreyle ödemesi gerçekleştirilen 1000 lira gelir kaybı Desteği ile illere göre 500 ve 750 lira şeklinde verilen kira desteğini, esnafımıza bir ay daha sağlıyoruz. İhtiyaç sahibi ailelere daha önceden 1000 lira olarak ödenen nakdi yardımlara, 1100 lira olarak yeniden başlıyoruz ve "emeklilerimizin ikramiyelerini Ramazan Bayramı'nda 1100 liraya çıkarıyoruz."

Salgın kısıtlamalarını dikkate alarak, hak kayıplarının önüne geçecek önemli düzenlemeler yapıyoruz;

ÇOK GÜZEL HAREKETLER BUNLAR...

Dedim ya, eleştiri hakkımı kullanırım ama güzel hareketleri de alkışlamasını bilirim. Mesela bu zorlu süreçte Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın hareketleri alkışlanacak cinsten..

Karantina günleri herkes için zor geçiyor, özellikle işyeri kapananlar, yevmiyeden aylıktan olanlar ve esnaf için. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in sosoyal medyada ki, açıklamalarına kulak kabarttım. Bakan Başkan Fatma Şahin, şehirdeki tüm çiçekçilerin elinde kalan tüm çiçeklerini alıp Anneler Günü'nde annelere dağıtma kararı almış. Bununla bitmedi, Düğün salonu çalışanlarına, fotoğrafçı, kameraman, sunucu, seyyar satıcılara, pazarcılara, halı yıkayıcılara, ev temizliğine giden kadınlara da ayni venakdi yardım yapma kararı almış. Alkış... Mansur Yavaş da Ankara'da ihtiyaç sahiplerine 100 milyon liralık destek paketi açıkladı. Bravo Atom karınca Fatma başkan, Bravo Mansur başkan. Alkışı hak ettiniz. 

 Ülke olarak bu zor günlerden el ele verip güçlenerek çıkacağız. Herkes taşın altına elini değil bedenini koyacak. Artık öyle üç kuruşa beş köfte yok! 

-MIŞ GİBİ…

Kısıtlama günlerinde devletten resmi iznimiz nedeniyle Gaziantep’in tüm cadde ve sokaklarını gezme imkanı buluyorum. Gezerken, özellikle en hareketli bölgelerden biri olan Üniversite caddesi ve Karataş, İbrahimlinin, Milli Egemenlik Bulvarı, Gazi Muhtar Bulvarı, ana arterlerinde çok sayıda saltık veya kiralık levhaları gözüme çarpıyor.

Tam kapanma olmalı! Ekonomik, sosyal desteksiz kapanma olur mu?

Devlet, gereksinim duyan herkese sosyal ve ekonomik destek vermeli. Önce can ama kapattım demekle bu işler olmuyor! 

Uzmanlar yüksek sesle, tam kapanmadan kastedilen sosyal ve ekonomik olarak desteklenen acil ihtiyaçlar dışında bütün işyerlerinin kapatıldığı bir kapanma. 17’sinden sonra hızlı açılma da olursa bu yeni pik ile tekrar karşımıza çıkacağı kesin diyorlar.

Bilimsel olarak pandemi ile mücadelede gerekli adımlar atılmıyor. Pandemi ile mücadelede “mış” gibi yapılıyor eleştirileri yüksek sesle konuşuluyor!

Günlük hastalığa yakalanma boyutları ve ölüm vakaları artınca bu kararı almak gecikmeli olsa bile. Onun için çok yaşamsal bir kısıtlama gerekiyordu. İnsanların canı düşünülerek alınmış kararlar…

Ya ekonomik boyut…

Bu kadar büyük bir salgın yükünde olmasaydık, 4 hafta önce kapatma yapmış olsaydık daha etkili olurdu ama bu evrede yetmeyecek. Çalışmaya çıkmak zorunda olan kesimlerin hiçbir şekilde korunmadığı ve gözetilmediği, zaruri haller yüzünden çalışamayan kesimlerin gözetilmediğini görüyoruz.

Kapanma hiç yoktan iyidir tabii bir miktar etkisi olacaktır, bu etki bizi 5 bin sınırına getirir mi? 6-12 hafta kadar sürer. Çok daha etkili ve ideal kapanma çerçevesi çizilmeliydi.

Muhalefet partileri ise haklı olarak tam kapanma sürecinde, gelir kaybına uğrayacak olan kesimlere ekonomik destek sağlanmasına dönük yasal düzenleme yapıldıktan sonra Meclis'in tatil edilmesi gerektiği görüşünde.

Hiç şüphesiz "tam kapanmanın maliyeti ülkeye oldukça yüksek olacak.

"Kapandık" demekle sorun çözülür mü? Kapanma nedeniyle gelir kaybına uğrayacak kesimlere nefes aldıracak çözümler sunulması gerekiyor.

"Siz kapanma kararı aldığınız zaman ortada kalacak bir sürü insan var. İnsanların ödemeleri var, tahsilâtları var, çekleri var. Nasıl kirasını ödeyecek kapalı işletme sahibi, nasıl çalışanlarının paralarını ödeyecek?

"Diyorsunuz ki 'Evde kal', tamam ama sen evde kal dediklerini canlarıyla cüzdanları arasına sıkıştıramazsın. Bütün dünya vatandaşlarına diyor ki, evde kalın canınız bana emanet, malınız da bana emanet, ben size her türlü desteği vereceğim, siz sağlığınızı düşünün.

"17 gün kapattığın zaman, esnafın ya da kapattığın yerlerin kirasını vereceksin, elektrik su paralarını vereceksin. Yanında çalışan işçinin parasını da vereceksin.

İnsanların kazanamadığını da bir şekilde tazmin etmek zorundasın.

Bu zararları tazmin etmek için Türkiye kaynak yaratabilecektir. Sosyal devlet anlayışı ile dar gelirli veya gelir kaybına uğrayacak vatandaştan yana tercihte bulunması gerekiyor.

Devlet tüm imkanlarını seferber edip vatandaşını mağdur etmeyecekse, bu kervana devletin sırtından para kazananlarda dahil edilmeli.

Devletimiz nasıl çeki senedi icraları öteliyorsa, devletten para kazanan beyefendilerde bedenini bu taşın altına sokacak, hak edişlerini öteleyecekler. Devletimize nefes aldıracaklar…

Bunun başka yolu yok, bunlar özel günler… Hadi bakalım…