İnsan sosyal bir varlıktır ve zaman zaman sosyal ilişkilerimizde hepimiz sorunlar yaşıyoruz. Hatta  kendi kendimize ‘’ Bu hep benim başıma geliyor’’ diye sitem ederken bulabiliriz kendimizi. Peki eşimizle dostumuzla yaşadığımız bu sorunların yaşamınızın ilk yıllarına dayandığını düşündünüz mü ?  O halde anne- çocuk arasında sağlıklı/güvenli  bağlanma nasıl olur inceleyelim.


 Bağlanma nedir ?


Psikolojik bağlanma   bebeğin   doğum öncesi son  3 aydan itibaren başlayan  ve yaşamın ilk iki yılına kadar devam eden süreçtir. Bebeğin, annesi veya kendisinin ihtiyaçlarını karşılayan kişi arasında oluşan yakınlık bekleme eğilimi, karşılıklı ilişki kurmadır. Bebeğin kendisini güvende, mutlu ve kaygıdan uzak hissetmesidir.


Çocuklarda bağlanma  türleri


1-Kaçınmacı Bağlanma: Bakım veren kişiyi yok sayma eğilimindedirler. Bakım veren kişi ile yabancı birini seçme şansı sunulduğunda hiç bir tercih belirtmezler. Eğer Çocuğunuzun yanından ayrılıp tekrar geldiğinizde size yabancı gibi davranıyorsa, göz temasından kaçıyorsa bu kaçınmacı bağlanmanın sinyalleri olabilir.


2-Kaygılı-Dirençli Bağlanma: Çocuk kendine güvenmez ancak dış dünyaya yani annesine güvenir.Çocuk, “Ben dış dünyada yalnız yaşayamam.” duygusu oluşur. Bundan dolayı da çocuk sürekli annesi ile birlikte olmak istemektedir annesi ortadan kaybolduğunda sürekli ağlar.Annesi döndüğünde de annesine vurmak, bağırmak, onu ısırmak gibi tepkiler sergiler.Bunlar aslında karşıt tepkidir.Yani güvensiz bağlanmadır.


3–Güvenli Bağlanma: Çocuk hem kendisine hem de dış dünyaya güvenmektedir.Çocukta oluşan duygu, “Ben dış dünyada yalnız kalabilirim, annem her zaman beni koruyup gözetir.” olacaktır. Tanıdık görünce sevinir. Mutlaka yaşıtla ilişkiye geçer.Annesinin gitmesine üzülüyor ama tahammül edebiliyorsa güvenli bağlanmadır.


Güvenli Bağlanma Nasıl Gerçekleşir ?
Güvenli  bağlanma yaşamın ilk 2 yılında kurulan bir köprüdür. Çocuğun 6-7 yaşına kadar kendi kimliğini oluşturduğu gelişim döneminin en önemli ayağıdır.
Bu sürecin psikolojik açıdan sağlıklı olabilmesi için yapılabilecekler nelerdir ?


Anne ile bebeğin yakın mesafede uyuması: Anne bebeği ile birlikte değil, bir kol uzunluğu olabilecek ve onu görebilecek şekilde uyumasıdır . Bebeğin özerklik duygusuna zarar vermemeye dikkat edilmelidir.


Ağladığında kucağa almak: Bebekler herhangi fizyolojik bir rahatsızlık hissetmedikleri durumunda kaygılı hissettiklerinde ağlarlar. Bu durumda çocuğu bağımsızlaştırmak adına kendi kendine susmasını beklemek çok yanluş bir davranış olur. En doğru davranış onu kucaklayarak, anne kokusu ile sakinleştirmeye çalışmak olacaktır.
Bebeği emzirmek: Anne sütü bebeğin bedensel gelişimi için en önemli besin kaynağı olduğu gibi psikolojik olarak anne-bebek bağını kuvvetlendiren bir faktördür. Bunun nedeni ise emzirme esnasında salgıladığı hormondur. Ancak bu bebeğini emziremeyen annelerin bebeklerinde güvenli bağlanma oluşmayacağı anlamına gelmez. Emzirme diğer değişkenler ile birleştiğinde  anlamlı olur.


Sevgi sözcükleri söylemek: Bebeğinize sadece muhtaç olduğunda değil zaman zaman onu ne kadar sevdiğinizi ona dokunarak ve sözel ifadelerle ifade edin. Örneğin altını değiştirmek için açtığınızda küçük ve minik hareketlerle dokunuşlar yaparak hoşlandığı dokunuşları bulmaya çalışın.


Bebeğinizin yüz ifadelerini ve beden hareketlerini izleyin: Örneğin, bebeğiniz sizin sesinize göre, üşüdüğünü belirtmek için ya da kucağa alınmak istediği için vücudunu hareket ettirebilir.Ayrıca bebeğinizin çıkardığı sesleri tanımaya çalışın. Örneğin, “ben acıktım” anlamına gelen ses çok kısa ve kısık sesli bir ağlama olabilir. Yani onun ihtiyaçlarına cevap verin.


          Güvenli bağlanma ile sevgi aynı şey değildir. Kuşkusuz her anne baba çocuğunu sever ama güvenli bağlanma sürecini olumlu atlatamayabilir. Bu süreç ise tek gecede oluşabilecek bir şey değil  Bu bebek ve anne arasında devam eden bir beraberliktir. Zaman geçtikçe ağlamaları anlamanız, işaretleri yorumlamanız ve bebeğinizin ihtiyaçlarını karşılamanız daha kolay olacaktır. Çocuğunuzun ve sizin ihtiyacınızı en iyi siz bilebilirsiniz bu yüzden çevrenizle kıyaslamalardan kaçının ve birbirinizi tanımak için sabırlı olun. Unutmayın ki tüm çocuklar duygusal olarak anlaşılmak, şefkat ve cesaret almak ister. Bunlar bu süreçte  başlıca yapı taşlarıdır.