Mahremiyet eğitimi genel itibari ile çocuğun kendisinin ve diğer insanların özelini  ve özel alanını tanımasıdır. Çocuk için özel ve mahrem bölgelerin ona tanıtılarak o bölgelerin korunması gerektiğini öğretmektir.

Cinsel eğitim ise çocuğun kendi cinsel rollerini tanımasını içerir. Mahremiyet eğitimi cinsel eğitim olmadığı gibi, cinsel eğitimden daha kapsamlı bir süreçtir. Doğduğu andan itibaren doğru zamanlarda doğru şekillerde kontrollü bir şekilde ebeveynler tarafından verilmedir.

Anne babalar geleceğin büyükleri olan çocuklarına bu mahremiyet anlayışını ve utanma duygusunu küçük yaşlardan itibaren kazandırmaya başlamalıdırlar.  Mahremiyet eğitiminde ihmale uğrayan çocuklar dışarıdan kendilerine gelebilecek olan istismarlara karşı savunmasız kalabilirler ve ileride kendi cinsel hayatlarını kontrol altında tutmakta da zorlanabilirler. Günümüzde yaşanan sözlü veya fiili taciz olayları karşısında çocukların tepki vermede yetersiz kalışlarının temelinde çoğunlukla ailede kendilerine yeteri kadar mahremiyet eğitiminin verilmeyişi yatar. Bu sebeple çocukların ileride sağlıklı bir cinsel kimlik kazanması ve dışarıdan bedenine karşı gelebilecek suistimallerden kendisini koruması için doğru bir mahremiyet eğitimi büyük bir öneme sahiptir.

Mahremiyet Eğitimi Nasıl Verilir ?

Türkiye istatistiklerine bakıldığında  son 5 yılda çocuk istismarı dava sayısında yüzde 50 oranında artış var.  çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3’üncü sırada. Uğrayanların yüzde 70’i 18 yaş altı. 11 yaşından küçüklerin oranı, yüzde 70.  Kısaca  bir ortalamaya vuracak olursak 4-11 yaş aralığında olan istismarlar söz konusudur. Bu yaş aralığı dikkate alınacak olursa 4 yaşında ki bir çocuğa ”mahremiyet eğitimi ve cinsel eğitimin” nasıl verileceği konusunda anne babalar endişeye düşmekte haklılar.

Çocuklara direkt olarak ”yabancı kişilerle konuşma” ” tanımadığın kişilerden şeker, çikolata alma” gibi cümleler ile direktif verilmesi onlar açısından öz güven zedeleyici bir yaklaşım olacaktır zira insan sosyal bir varlıktır bu öğütler onlar için şüphecilik duyguları uyandırarak  sağlıklı gelişim süreçlerini olumsuz etkiler. Peki bu noktada ne yapılmalı ? Öncelik verilmesi gereken ilk husus çocuğun kendi bedenin farkına varması, anne babadan ve çevresindeki diğer kişilerden ayrı bir birey olduğunun farkına varmasıdır. Vücudun kişiye özel olan bölgeleri, bu bölgelerin gizlenmesi gerektiği çocuğa iki yaşından itibaren yavaş yavaş anlatılabilir. Bu alanın başkalarından gizlenmesi ve anne-baba ve doktorlar dışında bu bölgeye kimsenin dokunmaması gerektiği çocuğa öğretilmelidir. İkinci husus ise ”bedenim bana aittir” bilincinin çocuğa aşılanması çocukların bedeninin kendi hakimiyeti altında olduğunu hissettirilmelidir. Çocuğun başkasının yanında üzerini değiştirmemeli, ondan izin almadan dokunulmamalıdır. Tuvalet eğitimi verilmeden önce çocuğun altı başkalarının yanında açılmamalı, tuvalet eğitimi sırasında mutlaka kapıyı kapatmasına dikkat etmesi gerektiği söylenmelidir. Bir diğer önemli nokta ise çocuğun bedenine izin almadan dokunulmamalıdır. ” Seni öpebilir miyim?” , "sana sarılabilir miyim?” diye izin alınmalıdır. Bu en başta çocuğa anlamsız gelse de uzun vadede son derece işe yarayacaktır. Küçük çocukları cinsel organlarına dokunarak sevmek doğru değildir.  Çocuk bu şekilde hem mahremiyet ihlaline uğramış olur, hem de başkalarının özel alanlarının kullanılarak onlara şaka yapılabileceği inancını taşır.

Çocukların bedenlerinde hakimiyet sahibi olduklarını hissetmeleri kadar kendi özel alanlarının olması ve burada da yine tek hakimin kendileri olduğunu bilmeleri çok önemlidir. Onların özel yaşam alanlarına izinsiz girilmemelidir. İmkanlar dahilinde bu alan illa bir çocuğa ait bir oda olması gerekmez. Çocuğa ait eşyaların yer aldığı onun izni olmadan kimsenin erişemeyeceği bir dolap veya çekmecede olabilir. En önemlisi de yukarıda anlattığım ihlal durumlarında çocuğun tepki vermesi gerektiğini ona söylememiz gerekir. Böyle bir durumda sessiz kalmaması ve anne babası ile paylaşması gerektiğini bilmedir.

Mahremiyet eğitimini alan çocuklar kendi özel alanını bilir, bu alanını korur ve başkalarının özel alanlarına da saygı gösterir. Bu durum, aynı zamanda çocuğun sağlıklı bir kişilik gelişimine zemin hazırlar. Cinsel tacizlerin arttığı günümüzde çocukları korumanın ilk adımı onlara mahremiyet eğitimi vermektedir. Bu eğitim sayesinde onlar kendilerinin ve başkalarının özel alanını korumayı öğrenerek daha sağlıklı bireyler olabilirler.