Şükrü KARAMAN

İllet bir hastalık olan kanserden her yıl on binlerce kişi yaşamını yitiriyor. Bilim insanları bu amansız hastalığa karşı önleyici çalışmalarını ve arayışlarını sürdürüyor.

Son yıllarda tıpta kansere karşı önemli aşamalar kaydedilse bile hala çok sayıda can kayıplarına yol açıyor. Sinsi bir hastalık olan kanserde erken tanı ve tedaviye erken başlamak çok önemli. Hekimler, insanların, özellikle ileri yaş grubunda olanların yılda en az bir kez genel kontrollerini yaptırmalarını sıkı salık veriyor.

Malum,  ekim ayı Türkiye ve dünyada  “Meme Kanseri Farkındalık Ayı.” Bu ayda meme kanserine kadınların dikkatini çekmek amacıyla  çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. Kadınların korkulu rüyası meme kanseri ölümler arasında ilk sırada yer alıyor.

Onkoloji Hemşireliği bünyesinde görev yapan Meme Bakım Hemşireliği Grubu, meme kanserinde farkındalık yaratabilmek için çeşitli eğitimler ve etkinlikler yürütüyor. Etkinliklerin öncelikli hedefi toplum sağlığı olup, farklı sosyokültürel düzeydeki bireylerle etkileşimlerde bulunmak.

Bugün köşemizi Meme Bakım Hemşireliği Grubu üyesi Neşe Dursun Sarıyaz’ın yazısına ayırıyoruz.

“Bilindiği gibi Türkiye ve dünyada ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı.  Bizler toplumun farkındalığını artırabilmek amacıyla kamu ve özel kuruluşların katkısı ile çeşitli eğitim, broşür dağıtma, afiş yapıştırma gibi çeşitli etkinlikler düzenliyoruz.

Verilere baktığımızda Türkiye ‘de ve dünyada meme kanseri kadınlarda en sık görülen hastalık türü.  Meme kanseri ülkemizde de kadınlarda görülen hastalıkların başında geliyor. Ölüm oranı yüzde 47.7. Her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski var. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC ) tarafından yayınlanan GLOBOCAN 2020 verilerine göre dünyada kadın kanserlerinde meme kanseri ilk sırada yer alıyor ve 685 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açıyor.

 Meme kanseri en sık teşhis edilebilen hastalık olup, erken teşhis halinde sağ kalım oranı yüzde 90 ve üzeridir.Taramanın standart olduğu ülkelerde meme kanserinden ölüm oranı daha da düşmektedir.

Bu nedenle 20 yaşından sonra her kadının ayda bir kez kendi kendine meme muayenesini mutlaka yapmalı. En ufak kuşkuda hekime başvurulmalı. Sağlık Bakanlığı tarama programına göre 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayene, yılda bir kez klinik meme muayenesi , 40-69 yaş arası kadınlarda ise 2 yılda bir mamografi çekimi önerilmektedir. Önerilere uymanız sağlığınızı koruyacak, sizi hayatta bırakacaktır.

Temel slogan “Dokun, fark et, geç kalma”. Erken tanının ve erken tedavinin ölüm oranını yüzde 90 düşürdüğünü aklınızdan çıkarmayın, unutmayın.”