Dün açıklanan asgari ücretin yeterli olmadığı dile getiren Parlakçı, enflasyon oranının çok yüksek olması nedeniyle asgari ücretle ay sonunu görmenin mümkün olmadığını söyledi. Parlakçı, “Bugün sadece çayın kilosu 180 lira oldu. Elektrik, su, doğalgaz, ev kirası, mutfak masrafları gibi giderleri de hesapladığınız zaman bu ücretle ay sonunu getirmek mümkün değil. Biz, öğretmenler olarak yeni gelen asgari ücret zamlarını yetersiz buluyoruz. Sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımız, Gaziantep gibi pahalı bir kentte 4500 lirayla geçinmeye çalışıyor. Sadece ev kirası 2000-2500 lirayken aldıkları bu maaş diğer masrafları nasıl karşılasın?” dedi.

“Öğretmenlerimiz buradan gitmek istiyor”

Asgari ücrete gelen zam oranına rağmen 2021’in ağustos ayında yapılan toplu görüşmelerde öğretmenlere sadece yüzde 5 zam yapıldığını dile getiren Parlakçı, “Bu yapılan zamla öğretmenler, açlığa ve sefalete mahkûm edildi.  Biz de hem 2022 bütçesinin halktan yana bir bütçe olması için hem de öğretmenlerimizin yaşadığı sorunları dile getirmek için İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da bölge mitingleri düzenlemeye karar verdik.” ifadelerini kullandı.

Gaziantep’teki eğitim durumuna da değinen Başkan Parlakçı, “Gaziantep, çok pahalı bir kent. Bu yüzden 3 yıllık görev süresi dolan arkadaşlarımız buradan gitmek için tayinini istiyor. Bu nedenle okullarda öğretmen sirkülasyonu oluşuyor ve bu durum, eğitimi olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, öğrencilerimiz, 4 yıllık ilkokul eğitiminde 4-5 tane öğretmen görüyor. Öğretmenlerin ve öğrencilerin birbirlerine alışması için uzun bir süreç gerekirken bu süreç dolmadan öğretmenlerimiz tayinini isteyip gidiyor ve dolayısıyla öğrencilerimiz de olması gerektiği gibi bir eğitim alamıyor” şeklinde konuştu.

“Öğretmenler odasında sadece geçim sıkıntısı konuşuluyor”

Başkan Parlakçı, sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan asgari ücret zammının yeterli olmadığını düşünüyoruz. En az 6200 lira olması gerekiyordu. Çünkü enflasyon çok yüksek ve yapılan bu zammın gerçek enflasyon rakamlarının göz önünde bulundurularak yapıldığını düşünmüyoruz. Artık öğretmenler odasında sadece geçim sıkıntısı ve ekonomik sorunlar konuşuluyor. Normalde öğretmenler odasında okul, eğitim ve çocukların konuşulması gerekir. Ama bütün öğretmen arkadaşlarımız geçim sıkıntısı yaşadığı öğretmenler odasına girdiğinizde ekonomik sorunlardan başka bir şey konuşulmuyor. Bu durumun böyle olmaması gerekiyor. Biz sadece insanca yaşamak istiyoruz. Bir nesil yetiştiren ve bu kutsal mesleği yapan öğretmen arkadaşlarımızın enflasyona yenik düşürülmemesini istiyoruz.”