Türkiye’de ilk Covid-19 vakası tespit edildiğinde takvim yaprakları 11 Mart 2020’yi gösteriyordu.

Daha açık ifadeyle birkaç gün sonra Pandemide 1 yılı geride bırakmış olacağız.

Resmi verilere göre, dün itibarıyla Türkiye’de 2,7 milyondan fazla vatandaşa koronavirüs bulaştı ve bunların 28 bin 678’i hayatını kaybetti.

Maalesef tüm diğer büyük iller gibi Gaziantep’te de fatura ağır oldu.

Ambulans seslerinin susmadığı, minarelerden arka arkaya selaların yükseldiği ve mezarlıklarda korkunç görüntülerin oluştuğu dönemi daha yeni geride bıraktık.

Hâlâ birçoğumuz yakınlarımız, arkadaşlarımız için göz yaşı döküyoruz.

Hız kesse de vakalar ve kayıplar devam ediyor.

***

Şimdi ‘kontrollü normalleşme’ zamanı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘kontrollü normalleşme’ zamanını açıkladı !

Vaka sayılarına göre iller, düşük (mavi), orta (sarı), yüksek (turuncu) ve çok yüksek (kırmızı) riskli olarak ayrıldı.

Buna göre oluşturulan haritada Gaziantep sarı renge boyandı.

Yani trafik lambalarında olduğu gibi ‘uyarı’ veriliyor.

Sadece ‘sarı’da geçmeyi başardık. Denizi geçip derede boğulmayalım!

Ama gidişat hiçte iyi değil. Benden söylemesi… Ama diyorum başka bir şey demiyorum…

https://www.olay.com.tr/wp-content/uploads/2021/03/isik.jpg

Ancak çok az gevşemeyle önümüzdeki hafta sert bir fren yapmak zorunda kalabiliriz.

Pandeminin başından bu yana süreci iyi taşıyan hatalarını bile kabul eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hafta sonu için uyarılarda bulundu ama dinleyen olmadı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Beklediğimiz Cumartesilerin ilki. Devamı, kıymetini bilmemize bağlı" dedi. Ancak özellikle İstanbul'daki manzaralar pek kıymet bilinmediğini gösterdi. Trafik yoğunluğu yüzde 78'e kadar çıktı. Koca peş peşe mesajlar attı. Son mesajı netti: "Hata yaparsak, bir hafta on gün sonra üzülürüz."

Corona Virüsü risk haritasına göre çok yüksek riskli iller dışında diğer kentlerde, cumartesi günleri uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması kaldırıldı.

Sağlık Bakanı Koca, Twitter hesabından açıklama yaparak, uyarıda bulundu.

Bakan Koca, “Beklediğimiz Cumartesilerin ilki. Devamı, kıymetini bilmemize bağlı” mesajını paylaştı. PEŞ PEŞE UYARI MESAJLARI

Gün içinde saatler ilerledikçe ortaya çıkan maskesiz, mesafesiz yoğun kalabalık manzaraları gelmeye başladı.

Siz İstanbul deyin, ben size Gaziantep’te gördüğüm manzarayı anlatacağım !

Haftalardır biriken işlerim nedeniyle çarşıya biraz da gönülsüz bir şekilde hem de çift maske takarak indim.

Amacım birazda gözlem yapabilmekti ! Güzergahım, İstasyon Caddesi, Suburcu Caddesi, Eskisaray Caddesi ve Kalealtı ve Bakırcılar çarşısı…

Trafik ve insan yoğunluğu yüzde 90’lar çıkmıştı. Trafik ilerlemiyor, insanlar vıcık vıcık güle oynaya ilerliyordu ! Bu görüntüler karşısında irkildim inanın. Kimsenin umrunda değildi.

Kısıtlamaların kalkmasına karşı olan biri olarak ne kadar haklı olduğumu gördüm ne yazık ki !

Rahatsız olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca peş peşe mesajlar paylaşarak uyarılarını sürdürdü:

“Kısıtlamaların azalması, kurallara uymanın ödülüdür. Kurallara uyalım.”

“Zor günlere dönüş yolunu kapatalım: Dışarı çıkıyorsak, maske takalım.”

Koca uyarı tonunu sertleştirdi:

“Mutlu Cumartesi! Hata yaparsak, bir hafta, on gün sonra üzülürüz”

Uyarılara rağmen, Türkiye’nin birçok şehrinden kalabalık fotoğraflar gelmeye devam etti. Son olarak İstanbul’da İstiklal Caddesi’nden gelen fotoğraflar üzerine Bakan Koca bir mesaj daha paylaştı.

https://i.sozcu.com.tr/wp-content/uploads/2021/03/06/ee.jpg

“DIŞARDA KALMA KISITLAMASI YOK”

Fahrettin Koca iki saatte bir attığı mesajlara saat 16.00’da yenisini ekledi. Bu defa daha esprili bir üslupla yazdı:

“Tüm gün dışarıda kalma kısıtlaması yok :) Yavaş yavaş evin yolunu tutsak?”

PANDEMİ ÖNCESİ GİBİ

13 hafta boyunca uygulanan hafta sonu kısıtlaması, yerinde karar dönemi le sadece pazar günü uygulanmaya başlandı. Yerine karar dönemi ile kısıtlamanın kaldırıldığı ilk Cumartesi gününde Gaziantep’te trafik yoğunluğu gözlendi.

Gaziantep'in tarihi ve turistik mekanlarında "hafta sonu" yoğunluğu

Gaziantep’te hafta sonu kısıtlamasının kalktığı, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı kesimin normal hayata döndüğü, okulların açıldığı, düğün ve nikâhlara 100 kişiyi ve 1 saati geçmemek kaydıyla izin verildiği, 09.00 – 19.00 saatleri arasında halı sahada top oynanabildiği ve havuzda yüzülebildiği, 300 kişiyle genel kurulların yapılabildiği, tüm memurların masalarının başına geçtiği ilk gün…

Ancak gördüklerim karşısında irkildim, pes dedim ve bu manzara beni çok korkuttu.

Trafik, çarşı pazar ve toplu ulaşım araçları çok yoğun.

Böyle devam edersek bir hafta sonra ‘yüksek risk’ kategorisine geçer ve önlemlerin bir bölümüyle yeniden tanışırız.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin önemli turizm merkezlerinden Gaziantep'teki tarihi ve turistik alanlarda, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede kontrollü normalleşme sürecinin başlamasıyla yoğunluk yaşandı.

Hafta sonu kısıtlamanın uygulanmadığı kentteki müzeler, turistik alanlar ve tarihi yapılar, hafta sonunu fırsat bilerek gelen ziyaretçileri ağırladı.


Ziyaretçiler, merkezdeki Panorama 25 Aralık ve Hamam müzeleri ile Bakırcılar Çarşısı, Almacı Pazarı, Kaleoğlu Mağarası gibi birçok tarihi mekanlarda hafta sonu tatillerini değerlendirdi.

Demokrasi Parkı, Kavaklık parkı, 100. Yıl parkı, AVM’ler pandemi öncesi normal günlerden farksızdı. Trafik polisleri yoğunluğu azaltmak için büyük gayret içindeydi.


Haftalardır cumartesi günleri kısıtlama ile birlikte yolların bomboş kaldığı Gaziantep sabah saatlerinden itibaren trafikte hareketlilik yaşandı.

Çok sayıda aracın trafikte olduğu görülürken yine otobüs ve tren duraklarında da çok sayıda vatandaşın olduğu görüldü.

Sokağa çıkma kısıtlamasının yaklaşık üç ay sonra kaldırıldığı ilk Cumartesi gününde Gaziantepliler, çarşıya akın etti. Kimi gezdi dolaştı alış veriş yaptı, kimi de çok özlediği kebabı yedi, baklava yedi…

“EVDE KALSAK DAHA İYİYDİ”

Suburcu Caddesinde esnaf bir arkadaşım ile yoğunluğu, yasakların kalkmasını konuştum

Atilla Durak İpekçi, ‘’Tamam bizlerin işleri açıldı, ne zamandır bunu gözlüyorduk. Ama vicdanen söylüyorum, insanlarınımz kurallar uymuyor, hastalığı önemsemiyor gibi. Bence evde kalsak daha iyiydi. Hastalık çoğalmaz. O kadar bilim adamları büyüklerimiz uğraşıyor. Ama herkes kurallara uymuyor. Kısıtlamaya uymuyorlar. ‘Ekmek alacağım.’ diyorlar ama yalan.

Birçok esnaf arkadaşım da aynı görüşte…

Tedbiri elden bırakmayalım. Vaka sayımız artıyor. Hafta sonu bilançosu tabloya nasıl yansıyacak merak ediyorum ! Şehir olarak herkes üzerine düşeni yapmazsak, bu, dışarıda geçirdiğimiz son cumartesi olabilir ! Nasıl bulaştığı ve nasıl önlem alınacağı belli, çocukların okulu, esnafın işi, gençlerin düğünü, karar sizin !

Aslında yapmamız gerekenler çok basit.

Maskeyi düzgün bir şekilde takacağız, hatta kalabalık yerlerde çift maske kullanacağız.

Sosyal Mesafeyi koruyacağız; akraba ve arkadaş ziyaretlerini mümkünse yapmamaya devam edeceğiz.

Bulunduğumuz ortamları sık sık havalandıracağız.

Kolonyamızı veya dezenfektanı yanımızdan eksik etmeyeceğiz.

Ellerimizi sabunla sık sık yıkayacağız.

Trande ve otobüslerde oturma düzenine harfiyen uyacağız.

Lokanta ve kafelerde de dikkati elden bırakmayacağız.

***

Özetle…

Bir yıldır hayatımızı altüst eden salgınla mücadelede en kritik virajdayız.

Ya bir daha savrulacağız ya da aşının da gücüyle ‘kontrollü’ geçişi sürdürüp, baharda normal hayata doğru hızla yol alacağız.