Ünlü bir filozof ''sevgi dünyayı döndüren güçtür'' der. Aşk ve sevgi evliliğin yapılması ve yürümesi için çiftlere iyi bir neden sağlar. Aslında iyi bir ilişki ve iletişim varsa eşler arasında sevgi çoğalır. Evlilikte ideal olan iyi bir ilişkinin ve sevginin birlikte yürümesidir. Ancak eşler arasında çok önemli bir yere sahip olan aşk ve sevgi ilişkinin başlangıcı değil sonucu olmalıdır. Sevgi evliliğin her aşamasında tabi ki başrole sahip olmalıdır. Herkesin bildiği evliliğin üç temel kuralı olan sevgi saygı ve güven birbiriyle ilintilidir. Evliliğin üç direğidir ve birinden biri hasar görmesi evliliğin hasar görmesi anlamına gelir

Bu yazıda evliliğin neden sonuçlarından daha ziyade, hemen hemen herkesin diline pelesenk olan evlilik aşkı öldürür mü ? sorusunu soracağız, bu sorunun altında yatan mantığı anlamaya çalışacağız. Eşler çoğu zaman evliliğin ilk yıllarında romantik duygular yaşasalarda, sevginin giderek azalacağından endişe ederler. Ancak Proföser Doktor Nevzat Tarhan evliliği üç dönemde açıklar. İlk dönemde eşlerin ilişkisine romantiklik hakimdir. Daha sonra, karşılıklı kişilik çatışmalarının yaşandığı dönem başlar. Eğer kişiler akıllı davranırlarsa bu dönemi aşarlar. Peki akıllı davranmaktan kastedilen şey nedir ? Eşinizin kişiliğini hedef almadan rahatsız olduğunuz durumlarda önünüze iletişim engelleri konulmadan halledilmelidir. Evlillik köklü bir ağaca benzer bazı durumlarda rüzgarlardan sarsılsada köklerine sımsıkı bağlı olmayı gerektirir.Daha öncede belirttiğim gibi bu yazıda neden sonuç veya süreçten çok evlilik aşkı öldürür mü ? sorusunu sorduğumuz için ayrıntılarda fazla boğulmayacağım. Gelelim evliliğin üçüncü ve son aşamasına; romantik dönem ve kişiliklerin çatıştığı iki dönemi geride bıraktıktan sonra bağlılık dönemi gelir. Bu süreçte evlenmeden önce yaşanan aşk sürmeye devam eder. Evlilik sağlıklı yürüyorsa aşk duygusu sevgi ve saygıya dönüşür. Tabi bu dönüşümde evliliğin ikinci aşamada yaşanan çatışmaların yarattığı sarsıntıların büyüklüğüde belirleyici olur. Bu süreçler sağlıklı atlatılırsa yaşanan aşk duygusu, zamanla sevgi, saygı ve arkadaşlığa yerini bırakır. Kısacası içinde arkadaşlığın olduğu evlilik en ideal birlikteliklerdir. Yani burada sormamız gereken asıl soru evliliğin aşkı öldürüp öldürmediği değil, eşlerin arkadaşlık duygusunu birbirlerine ne kadar beslediğidir. Yani görüldüğü gibi evlililk aşkı öldürür düşüncesi popüler kültürün önümüze altın tepside sunduğu bizimde iştahla yediğimiz bir dayatmadan ibarettir. Unutmayın ki her ilişki kendi dinamikleri içinde biriciktir.