Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey’in Hazin hikayesi…

Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı’na girince, askerini Yemen’den Galiçya’ya uzanan geniş sahaya sürdü. Bazıları bu durumu fırsat bildi.
İngiltere ve Rusya, Osmanlı Devleti’ni bölebilmek için Ermeni ayrılıkçılara silah ve para verince Ermeni çeteleri isyan etti.

Anadolunun bir çok yerinde isyan eden Ermeni çeteleri köy, kasaba demeden yakıp yıktı ve genç, yaşlı pek çok kimseyi katletti.

Bu katliamlardan en büyüğü Van’da yaşandı. Ermeni milisleri, Van’da büyük katliamlar gerçekleştirince Osmanlı önlem almak zorunda kaldı.
Üç maddelik Tehcir Kanunu ile isyan eden/etme ihtimali bulunanların tehcir edilmesi kararı alındı. Yozgat’ta da önemli isyanlar vardı.

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde silahlı Ermeniler köyleri ateşe vermeye başlayınca Dahiliye Nazırlığı Eylül 1915’te tehcir kararı aldı.
Verilen emir doğrultusunda Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal bey görevi yerine getirdi. Ermeniler Suriye tarafına gönderildi.
Tehcir sırasında bazı Ermeniler intikam olaylarında katledilmişti. Boğazlıyan Kaymakamı’nın da bu eylemlere karıştığı iddia edildi.

Mehmet Kemal bey hakkında, Haziran 1917’de İzmit’te görev yaparken görevinden azledildi ve hakkında dava açıldı. Konya’da yargılandı.
Mehmet Kemal bey, tüm iddiaları reddetti ve Ermenilere zulmetmediğini haykırdı. Mahkeme sonucunda beraat etti. Görevine geri döndü.


Osmanlı Devleti 1918’de savaşı kaybetti. İstanbul işgal edildi ve asker silah bırakmak zorunda kaldı. Devir hainlerin devriydi.
İstanbul’un işgalinin ardından İngiliz Dostları Derneği ve Ermeni Dostları Derneği yaygaraya başladı: Ermenilere soykırım uygulanmıştı.

İşgalci İngiliz ordusunu da arkasına alan Ermeni ve İngiliz Dostları Derneği, Mehmet Kemal beyi hedef gösterdi. Yargılanmasını istedi.
Daha önce aynı konuda yargılanıp beraat etmesine rağmen işgalcilere iyi görünmek isteyen Damat Ferit Paşa teklifi kabul etti.
Mehmet Kemal bey 7 Ocak 1919’da görevi başında derdest edildi ve İstanbul’a getirildi. Derhal Divan-ı Harp kuruldu ve yargılama başladı.
Ermeni Dostları Derneği davayla yakından ilgilidir. Mehmet Kemal bey aleyhinde konuşması için onlarca şahit bulunmuştur.
Kemal bey kendisini savunacak avukat bulamaz. Daha sonra Saadettin Ferit bey bu iş için gönüllü olur. 

Fakat devreye İstanbul’daki İngiliz komiseri girer. Mahkeme reisi Hayret bey yoğun baskıya tutulunca görevinden istifa eder.
Hayret Paşa’nın yerine Nemrut lakaplı Mustafa Paşa atanır. Mustafa Paşa’nın arası İngilizlerle çok iyidir. Davayı kısa sürede görür.
Nemrut Mustafa Paşa “idam kararını” açıkladığında salonu dolduran Ermeni Dostları Derneği üyeleri büyük bir alkış tufanı koparır

8 Nisan 1919’da verilen idam kararı hükümet tarafından anında onaylanır. Son olarak Padişah Vahdettin’in imzası gerekmektedir.
Padişah Vahdettin kararı onaylamakta tereddüt eder. Çıkacak olaylardan çekinir. Dosya fetva için Şeyhülislam Mustafa Sabri’ye gider.
Mustafa Sabri önce fetva vermek istemez. Fakat sonra fetvayı verir. Şeyhülislam fetvası tamam olunca Padişah Vahdettin de idamı onaylar.

Koca Osmanlı… Onurlu bir bürokratını idam etmek isteyen Ermeni çetelerine boyun eğmiş, işgalcisini memnun etmek için onay vermiştir.

Karar onaylanınca Ermeniler bayram etmiş, kararı coşkuyla kutlamışlar. Bir aksilik çıkmaması için karar derhal uygulansın istemişler.
Mahkeme kararından sadece iki gün sonra, 10 Nisan 1919 günü Bekirağa Bölüğü’nden alınıp Beyazıt Meydanı’na getirilmiş Mehmet Kemal bey.

Türk ahali toplanıp kargaşa çıkarmasın diye, infaz gizlenmiş. Fakat Ermeni ve İngiliz Derneği üyelerine haber verilmiş. Meydan dolmuş.
Meydanda toplanan Ermenileri gören ahali de meydana koşunca Mehmet Kemal beyin idam edileceği ortaya çıkmış. 


Bu sırada idamı seyreden Osmanlı’nın Adalet Bakanlığıı Müsteşarı Sait Molla “asın bu haini, söyletmeyin, sallandırın” diye haykırmış.

İnfaz memuru Mehmet Kemal beyin’in altındaki iskemleyi tekmelemiş ve Ermenilerin sevinç çığlıkları arasında hakkın rahmetine kavuşmuş.
Ermenilerin gürültüsünü duyan Aziz bey, meydana koşmuş. Kalabalığı yarıp darağacının önünde vardığında, gördüğü kişi oğludur.
İnfazı babasına bile haber verilmemiştir Mehmet Kemal’in. Aziz bey oğlunun cansız bedenine sarılmış ağlarken Ermeniler bayram ediyormuş

Onurlu bir bürokratını bir 10 Nisan akşamı, Beyazıt Meydanı’nda işgalcilerin sevinç çığlıklarıyla uğurlamıştır Osmanlı…
Mehmet Kemal bey, çökmekte olan bir imparatorluğun altında kalan, masum ve güzel bir adamdı. Ruhu şad olsun. Kanı yerde kalmadı.

Üç sene sonra, başka güzel bir adam ona hakettiği onuru geri verdi. O adam Mustafa Kemal’di.

Yunan ordusu İzmir’de denize döküldükten bir ay sonra, 14 Ekim 1922’de toplanan TBMM, Mehmet Kemal’i şehit ilan eder!

Haberi duyan Mehmet Kemal beyin babası Aziz Bey Ankara’ya koşar, Mustafa Kemal’i bulur ve ona teşekkür eder.
Mustafa Kemal, Mehmet Kemal beyin çocuklarını evlatlık edinmek ister fakat Aziz bey bunu kabul edemez. Bir nedeni vardır.
Mehmet Kemal bey idam edildiğinde ceketinin cebinde mektup bulur Aziz bey. Mektupta “Baba, çocuklarım sana emanettir.” yazar.

Bunun üzerine aileye İstanbul’da bir ev bağışlanır. Mustafa Kemal de çocukları okutma görevini üstlenir.
Mehmet Kemal bey bir hain olarak idam edilse de bugün, Kadıköy Söğütlüçeşme Camii karşısındaki mezarında şehit olarak yatmaktadır.