REFORM HABER - CHP’de, değişik dönemlerde farklı görevler üstlenen partinin sevilen isimlerinden Ali Peri, döviz kurlarının dengesiz yükselmesi nedeniyle akaryakıt başta olmak üzere, temel tüketim ve gıda maddelerine gelen zamların yanlış yönetimlerden kaynaklandığını söyledi.

Ekonomik kurtuluş savaşı söylemini bir masal olarak niteleyen Ali Peri, ülkeyi bu hale getiren kadroların düzeltmesinin mümkün olmadığını belirterek,” Ekonomiyi ve ülkeyi 20 yılda bu hale getirdiler, 2 liranın altında aldıkları doları 13 lira yaptılar. Çiftçinin buğdayını almadılar Rusya’dan, Kanada’dan buğday aldılar. Çiftçinin pamuğunu almadılar, Yunanistan’dan pamuk aldılar. Konya’dan küçük olan Hollanda’dan meyve alıyorlar. Hububat alıyorlar. Dünyanın kendine yeten 7 ülkesinden biri olan Türkiye’yi 177 ülkeden tarım ürünü ithal eder hale getirdiler. Bu ülkeyi bu hale getiren kadroların yaşanan bu tabloyu düzeltmeleri mümkün değil. Halkımızın ve ülkemizin artık ‘Ekonomik Kurtuluş Savaşı’ masallarına kanacak hali kalmadı. Bir kurtuluş savaşı varsa o da ülkenin direksiyonunu uçuruma kıranlardan kurtulma savaşıdır. Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Değer yaratan bütün kurumları satılmış, bütün limanları, tersaneleri, fabrikaları, madenleri ve hatta taşı toprağı bile özelleştirilmiş olsa da, CHP kadroları her zaman olduğu gibi bu vatanı düze çıkarmayı becerecek bilgi ve birikime sahiptir. İnanıyorum ki halkımız da bu konuda bize yetki verecek ve bizimle birlikte yol yürüyecektir” dedi.

BİR ZAMANLAR “DÖVİZDE NELER OLUYOR?” DİYE MANŞET ATANLAR NEREDE

Ali Peri, bir zamanlar altında dövizde neler oluyor diye manşetler atıp ilanlar verenlerin, Erbakan ve Ecevit dönemini kıyasıya eleştirenlerin neden sustuklarını da anlayamadığını dile getirerek,” Bir zamanlar altında, dövizde neler oluyor diye manşetler atıp ilanlar verenler, Erbakan ve Ecevit dönemini kıyasıya eleştirenler şimdi nerede? Neden susuyorlar, kimden korkuyorlar. Ülkenin halini görmüyorlar mı? Açlık ve yoksulluk sınırının altına düşen vatandaşlar hariç kimsenin sesi çıkmıyor. Demek ki herkes hayatından memnun. Demek ki dövizin yükselmesi, ekmeğin 2 lira olması, marketlerde bir paket şekerden, bir teneke yağdan fazla verilmemesi, akaryakıt kuyrukları, asgari ücretin kiraya bile yetmemesi, emeklinin asgari ücretin bile altında maaş alması, insanların mezarda emekli olması, işsizliğin tavan yapması ve her tarafımızı saran sorunlar yumağı aslında sorun teşkil etmiyor” diye konuştu.

TL YOKUŞ AŞYAĞI TEPE TAKLAK GİDİYOR

Dünya’da dövizin yerinde saydığını, sadece Türkiye’de yükseldiğini ve Türk Lirasının değerinin düştüğünü sözlerine ekleyen Peri şöyle konuştu:

 “Döviz yükselmiyor. Dünya fiyatlarına, borsalarına ve dolar endeksine bakın. Yerinde sayıyor. Sadece Türkiye’de döviz yükseliyor. Dövizin freni patladı. Ekonominin freni patladı. Ama aslına bakarsanız döviz yükselmiyor. Türk Liramız düşüyor. Paramız, ekonomimiz bunların yüzünden tepe taklak oldu. Yokuş aşağı frensiz gidiyor.

AKARYAKIT İSTASYONLARINDAKİ KUYRUKLARI GÖRÜNCE KIBRIS ÇIKARMASI AKLIMA GELİYOR

Akaryakıt istasyonlarında kuyrukları görünce Kıbrıs Çıkarması aklıma geliyor. O gün bütün dünya karşımızdaydı. Kıbrıs’a çıkamazsın demişlerdi. Ama Ecevit ve Erbakan bu ülkenin bekası için bütün dünyayı karşısına aldı. Kıbrıs’ı da onurumuzu da koruduk. Karşılığında ambargo yedik. Vatanımızı koruduğumuz için. Hani diyorlar ya Ecevit, Erbakan döneminde kuyruk vardı diye. Bütün dünyaya karşı durduğumuz için bize toplu iğne bile satmadılar. Petrol satmadılar. Onurumuzu satmadık yokluk gördük. Hani diyorlar ya İnönü döneminde ekmek karnesi vardı diye. İnönü bu ülkeyi birinci dünya savaşına sokmadı. Ülkesini ve vatandaşlarını korumak için, bizim olmayan bir savaşta tek can kaybetmemek için yokluğa razı oldu. Peki şimdi ne oldu. Yeniden Kıbrıs’a mı girdik? Üçüncü dünya savaşı mı çıktı? Döviz patladı. Akaryakıt zamları, kuyrukları. Ekmek oldu 2 lira. Marketler pek çok ürüne gizli karne uyguluyor. Kahve bire bir paket satılıyor. 2 paket şeker alamıyorsun. Evet soruyorum, ne oldu. Hani ekonominin kitabını yazmıştınız. Keşke yazacağınıza var olan kitapları okusaydınız. Durum çok vahim, döviz ile beraber 1 ay önce İki bin 100 TL olan kömür bugün 3 bin 500 TL’yi buldu. 1 ay önce 50 TL olan çay 125 TL, 1 ay önce 70-80 lira olan şeker, 140 TL’yi  buldu.

EKONOMİYİ BU HALE GETİRENLER DÜZELTEMEZLER

Ekonomiyi ve ülkeyi 20 yılda bu hale getirdiler. 2 liranın altında aldıkları doları 13 lira yaptılar. Çiftçinin buğdayını almadılar Rusya’dan, Kanada’dan buğday aldılar. Çiftçinin pamuğunu almadılar, Yunanistan’dan pamuk aldılar. Konya’dan küçük olan Hollanda’dan meyve alıyorlar. Hububat alıyorlar. Dünyanın kendine yeten 7 ülkesinden biri olan Türkiye’yi 177 ülkeden tarım ürünü ithal eder hale getirdiler. Bu ülkeyi bu hale getiren kadroların şimdiden sonra düzeltmeleri mümkün değildir. Halkımızın ve ülkemizin artık ‘Ekonomik Kurtuluş Savaşı’ masallarına kanacak hali yoktur.

HORTUMLARA DÜĞÜM ATILIRSA HERŞEY ÇÖZÜLÜR

Uçak inmeyen havaalanları, araç geçmeyen köprüler, hazineyi hasta eden hastaneler yaptılar, 200 bin nüfuslu şehre yaptıkları havaalanına 2 milyon yolcu garantisi verdiler. Geçmiş iktidarların yaptığı her şeyi sattılar. Peki kendileri satılabilecek ne yaptı? Yaptık dedikleri her şey, yap işlet devret mantığı ile özel sektöre verildi. Bunlardan önce yapılan köprüler, otoyollar bayramlarda bedava. Bunların yaptıkları paralı. Bunlardan önce yapılanlar beş kuruş, bunların yaptıkları on lira. Her yere hortum bağladılar. Biz bu hortumlara düğüm atacağız. Bu ülkeyi bir kez daha kurtaracağız. Bir kurtuluş savaşı varsa o da ülkenin direksiyonunu uçuruma kıranlardan kurtulma savaşıdır. Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Değer yaratan bütün kurumları satılmış, bütün limanları, tersaneleri, fabrikaları, madenleri ve hatta taşı toprağı bile özelleştirilmiş olsa da, CHP kadroları her zaman olduğu gibi bu vatanı düze çıkarmayı becerecek bilgi ve birikime sahiptir. İnanıyorum ki halkımız da bu konuda bize yetki verecek ve bizimle birlikte yol yürüyecektir. Çözüm, Halk için Halkla beraber CHP iktidarıdır”