Halktv'den İsmail Saymaz, adı kentte birçok yere verilen polis memuru Hüseyin Gümüş'ün ölümüne rağmen başka bir dava kapsamında yargılanmaya devam ettiğini yazdı.

Saymaz'ın yazısından bir bölüm şöyle:

Emniyet'e bağlı İstihbarat Şubesi'nin en yetkin memurlarından olduğu için IŞİD hakkındaki kritik bir soruşturmada görevlendirildi.

Türkiye IŞİD'inin bütün kurucu kadrosu Gaziantep'liydi. Bir vakitler El Kaide safında savaşan Yunus Durmaz, Nusret Yılmaz, Halil İbrahim Durgun, Ahmet Güneş, Abdulmuttalip Demir ve Cabael kardeşler 2013'te IŞİD'e katıldı. Ardından Suriye'ye geçerek, askeri eğitim aldılar. 2015'ten itibaren yasadışı yollardan Gaziantep'e döndüler. Diyarbakır, Suruç, Ankara ve İstanbul'da canlı bombalı eylemi gerçekleştirdiler.

Gaziantep'te de oluk oluk kan döktüler.

1 Mayıs 2016'da Gaziantep Emniyeti'ne saldırdılar; üç polis şehit düştü.

O yıl 20 Ağustos'ta kına gecesine canlı bomba gönderdiler.

40'ı çocuk, 56 kişi katledildi.

Gaziantep Emniyeti de IŞİD'i çökerten operasyonlar yaptı. Örneğin, 2016 yılında 19 Mayıs törenlerine saldırıya hazırlanan Türkiye Emiri Yunus Durmaz, baskında kıstırılınca üzerindeki intihar kemerini patlattı.

Bu tarihlerde, IŞİD'in çocuk eylemcilerinden Hanifi Çelik, polis tarafından yakalandı. 2000 doğumlu olan Çelik'in annesi, babası ve dört kardeşi Rakka'daydı.

Çelik, muhbir olmak istedi.

Polis Gümüş, Çelik ile ilişkilendirildi.

Dört-beş kez buluştular.

IŞİD, Çelik'in polise çalıştığını haber aldı. Demek ki Emniyet'ten IŞİD'e bilgi sızmıştı.

Örgüt, "Gümüş'ü öldür" emrini verdi.

Çelik, "Kritik bir istihbarat vereceğim" diyerek, Gümüş'ü aradı. Gümüş, 13 Temmuz 2016'da eve geldi. Çelik, Gümüş'e üç el ateş etti.

Gümüş, 10 gün sonra şehit düştü.

Şehit düştüğü halde yargılanıyor

Gümüş'ün adı bir imam hatip ortaokuluna, bir çocuk parkına ve polis aracına verildi.

Ailesine maaş bağlandı.

Fakat kimsenin bilmediği bir gerçek var:

Gümüş, Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde halen yargılanıyor.

Suçu mu?

Gaziantep Emniyeti İstihbarat Şubesi'nden 52 müdür, başkomiser, komiser yardımcısı ve polis hakkında 2010-2013 arasında 50 kişiye yönelik haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, evrakta sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve bu örgüte üye olma suçlaması yöneltiliyor.

İddianamede 53 eylem sıralanıyor.

Gümüş, 40'ıncı sanık.

34 ve 42. eylemlerden sorumlu tutuluyor.

Birincisi suçlama, Nizip'te görevli bir memuru ve ülkücü oğlunu yasadışı Vasat üyesi oldukları iddiasıyla; ikincisi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nden üst düzey yöneticiyi ihaleye fesat karıştırmaktan dinlemek.

Gümüş, evraklara imza atanlar arasında olduğu için suçlanıyor.

O tarihte "FETÖ" denilmediği için iddianamede Gümüş ve diğer polislerin suç örgütü kurdukları iddia ediliyor. Gaziantep'te öğretim üyelerini, iş adamlarını, parti başkanları ve üyelerini, belediyenin genel sekreterini, polis ve jandarmaları terör örgütü üyeliği, uyuşturucu madde ticareti ve organize suç örgütü üyeliği gibi suçlarla, illiyet kurmadan, ayrıca sahte kimlik bilgisi kullanarak, istihbari dinleme yoluyla özel hayatlarına ilişkin gizli bilgilere nüfuz edip kayda almakla, itibarsızlaştırmaya yönelik olarak yaygın, sistemli, organize şekilde usulsüz istihbari dinleme yapmakla itham ediliyorlar.

Avukat Önder Alkurt, şehit polis yönünden beraat kararı verilmediği gibi, ölümünden ötürü düşme işlemi de yapılmadığını belirtiyor. Öğrendiğim kadarıyla mahkeme, geçenlerde görülen duruşmada bu yönde bir karara aldı. Ancak duruşma tutanaklarının çözümü yapılmadığı için vaziyet netleşmedi.