REFORM HABER- Kovid-19 tedbirleri kapsamında getirilen kısıtlamalarla restoranların masa servisini bırakıp paket servisine dönmesi esnafın satışlarını da olumsuz etkiledi. Pandemi döneminde Gaziantep'te 230 işletme kapandı. Gazianteplilerin vazgeçilmezi olan pazar piknikleri de bu dönemde sekteğe uğradı.

Et satışları yarı yarıya düştü 

Gaziantep Lokantacılar, Kebapçılar, Pastacılar, Tatlıcılar ve Baklavacılar Odası Başkanı Mehmet Bayrakçı, Gaziantep'in pandemiden önce gastronomi turizminde büyük ilerleme kaydettiğini söyleyerek, "Gaziantep'te şu an gastronomi turizmi bitme noktasına geldi. Pandemiden dolayı duran gastronomi seyahatlerinin üstüne restoranların yalnızca paket servis hizmeti vermesi et satışlarını yarı yarıya düşürdü" dedi.
Bayrakçı, "Bu dönemde zor durumda olan esnaf kira, elektrik, su faturaları derken kendi personeline yetemez oldu. Esnaf çareyi personeli işten çıkarmakta ya da ücretsiz izne göndermekte buldu. Bazı esnaflar ise işletmelerini kapatmak zorunda kaldı. Gaziantep'te şu ana kadar 230 işletme kapandı" şeklinde konuştu.

Sağlığın her şeyden önemli olduğunu belirten Mehmet Bayrakçı, "Pandeminin bir an önce bitmesini her şeyin eskisi gibi olmasını ve pazar pikniklerinin geri gelmesini temenni ediyorum. Maske, mesafe ve diğer tüm kurallara uyarak pandemiyi el birliğiyle bitirelim" diye konuştu.

"Pandemi öncesi 100 ton olan canlı hayvan kesimi şu an 40 ton"

Pandemi döneminin ve eknomik gidişatın etkisiyle et satışlarının azaldığını açıklayan Gaziantep Et ve Süt Üreticileri Derneği Başkanı Mevlüt Polat, "Gaziantep'te pandemiden önce günlük 100 ton canlı hayvan kesimi yapılırken şimdi 30 ton, en fazla 40 ton canlı hayvan kesimi yapılıyor" dedi.
Hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının et satışlarını etkilemediğini dile getiren Mevlüt Polat, "Kısıtlamalardan önce de satışlar çok düşüktü çünkü pandemiden dolayı tüketicinin alım gücü düştü" şeklinde konuştu.

"Üretici Bitti Bitiyor"

Hayvan üreticilerinin sorunlarına da değinen Mevlüt Polat şöyle konuştu:

"2021 yılının da pandemi etkisinde geçeceği bekleniyor. Et satışlarının düşük olmasının yanında arpa ve yem fiyatlarının yüksek olması üreticiyi ciddi anlamda zora sokuyor. Böyle bir ortamda besicinin daha fazla dayanacak gücü kalmadı. Üretici bitti bitiyor. Şu an itibariyle besicilerin % 20'si işi bıraktı. Ülkede tarım ve hayvancılğın ayakta kalabilmesi için devletin acilen üreticiyi desteklemesi gerektiğini belirten Polat, "Daha önce yapılan arpa desteği üreticinin yarasına merhem olmadı. Desteklerin, direkt besiciye verilmesi ve desteklerden daha çok küçük işletmelerin yararlanması gerekiyor." 


"Salgından sonra çalıştıracak eleman bulamayacağız" 

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Acıoğlu Restaurant'ın sahibi Uğur Acıoğlu, COVID-19 Salgının olumsuz etkilerine en çok maruz kalan yeme içme sektörüne yeterli desteğin verilmemesinden dolayı yetişmiş işgücünün farklı sektörlerde çalışmaya başladığını söyledi.

Aynı zamanda GTO Cafe - Restoran - Catering Hizmetleri Meslek Komite Üyesi olan Uğur Acıoğlu, “sektörümüzün bugüne kadar en önemli sorunu yetersiz sayıdaki kalifiye eleman idi. Şimdi bu elemanlarımızı da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bir an önce bu konuda aksiyon alınmasını bekliyoruz.” dedi. 

Acıoğlu: "Bilim kurulu aldığı kararı gözden geçirmeli"

Acıoğlu, "Vaka sayılarının artış gösterdiği dönemlerde bile otobüs, market gibi alanlar hınca hınç dolu iken kafe ve restaurantların sadece paket servis yapmaya zorunlu bırakılmaları haksızlık gibi görünüyor. Zaten gastronomi kenti Gaziantep'te lokantaların büyük bir kısmın pandemiye uygun akıllı lokanta haline getirildi. Bunun üzerine kafe ve restaurant için Bilim Kurulunca alınan kararın gözden geçirilmesini istiyoruz. Çünkü lokantalar salgın kurallarına uygun hale getirilmiş durumda. Kısıtlamaların ise es geçildiği, tedbir kurallarının kontrol edilmesi zor olan otobüs ve marketlerde bile doluluk oranı tehlike boyutunda iken "sipariş" söz konusu değilken lokantalar için de "paket servis" kararının lokantaların lehine gözden geçirilmesini istiyoruz" diye konuştu. Acıoğlu, aksi takdirde gastronomi kentinin lezzet emekçilerinin, dönüşü olmayan bir tükenişe teslim olacağını ifade ett.

"Kapanmak zorunda kalan esnaf salgın bitince sektöre geri dönemeyebilir"

Acıoğlu, salgın dönemi sona erdikten sonra koronavirüsün ekonomideki yıkıcı etkisinden mağdur omaya devam eden esnafın, bu gidişatla sektöre geri dönemeyeceğini belirterek kaygısını dile getirdi.

"Gaziantepliler kebabı restoranda yemeyi seviyor"

Uğur Acıoğlu şunları kaydett.
''Bildiğiniz gibi pandemi nedeniyle alınan kısıtlama kararları kapsamında, kafe ve restoran gibi işletmeler paket servis dışında hizmet veremiyor. Ama ne yazık ki işler sadece paket servise izin vermekle dönmüyor. Bir diğer nokta da Gaziantepliler kebabı restoranda oturarak yemeyi seviyor. Paket servis ise aynı ilgiyi görmüyor. Hayat normale döner dönmez kırmızı et satışlarında bir patlama olmasını bekliyoruz."

"Sektörümüzün desteğe ihtiyacı var"

Acıoğlu, bugüne kadar yeme içme sektörünün Gaziantep’teki en önemli sorununun kalifiye eleman olduğunu dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

''GTO olarak da bu konuda aksiyon almaya çalıştık. Biliyoruz ki siz dünyanın en lezzetli yemeğini de yapsanız, mekânınız ister lüks ister salaş olsun müşteri memnuniyeti hizmetin kalitesinden geçiyor. Yani yemeğinizi müşteriye servis eden eleman kazandırıyor size. Sektör olarak bu kalitede yetişmiş çalışan bulmakta zorlanıyorduk. Şimdi ise var olanları kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki çalışanlarımız faaliyetleri devam eden sanayi sektöründe iş bulmaya başladı. Sonuçta geçindirmekle yükümlü oldukları aileleri var.  Bir gastronomi kenti olan Gaziantep ticari hayatının bel kemiği olan sektörümüze özel desteklerin hayata geçirilmesine ihtiyacımız var.''

Bu sektör binlerce kişinin emek kapısı

Uygulanan kısıtlamaların toplum sağlığı için alınması gereken tedbirler olduğunu da dikkat çeken Acıoğlu, salgın tehlikesi geçtikten sonra insanların gelir kaynaklarını kaybetmemesi için bahse konu işletmeler için özel çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. 

Acıoğlu, “Türkiye'de olduğu gibi pek çok ülkede vaka sayılarının artmasıyla çalışma saatleri kısıtlanan veya geçici olarak kapatılan yerlerin başında restoranlar geldi. Türkiye’de bu sektörde 50 binin üzerinde işletme var. Sektörde sadece Odamıza kayıtlı 400’ün üzerinde işletme var. Bu yüzlerce aile, binlerce kişinin ekmek kapısı olan bu işletmelerin faaliyetlerine devam edebilmesi için aksiyon alınmasını bekliyoruz'' diye konuştu.

Haber: Fatma Gültekin