REFORM HABER- TÜİK Gaziantep Bölge Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıla oranla 2019 yılında Gaziantep'in bebek ölüm hızında artma olduğu, rakamlarla 2018 yılında binde 15,4 iken 2019 yılında bebek ölüm hızının binde 16,2'ye yükseldiği gözlendi. Gaziantep'te 2019 yılında 681 bebeğin 1 yaşını doldurmadan öldü. Böylelikle gerçekleşen ölümlerin %8,3'ünü sıfır yaşındaki bebekler oluşturdu. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölümü sayısı Gaziantep için binde 16,2 olurken, bu oran ile Gaziantep tüm iller içinde bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il oldu. 2020 yılı ocak ayından beri Gaziantep'te yaşanan bebek ölümlerinin düşmediği aksine arttığı, yaşanan bebek ölümlerinin yarıdan fazlasının ise Suriyelilerle ait olduğu kaydedildi.

“Ölüm sayıları oldukça ciddi”

Yılın ilk iki ayı için yaptığımız araştırmaya göre Gaziantep’te yaşamını yitiren yabancı uyruklu bebeklerin çoğunlukta 0 yaş olduğu gözlemlendi. Konu üzerine görüşlerini aldığımız Gaziantep Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla, “Gaziantep için bu Suriyeli bebek ölüm sayıları oldukça ciddi” ifadelerini kullandı.

Gebelikte anne, gebelikten sonra bebeğin sağlık takiplerinin önemine vurgu yapan Dr. Ateş Tarla, “Burada konuşulması gereken ilk madde gebelikte annelerin gebelik öncesi ve sonrası takibi oluyor mu, kayıtları oluyor mu? Keza bebekler doğduktan sonraki ilk 48 saat ve ilk hafta takipleri ne kadar yapılıyor? Çünkü, biliyoruz ki aslında sistem içerisinde ve aile sağlığı merkezlerinde de kayıtlı olan göçmen anne ve mülteci çocuklar var. Bunların takiplerindeki en büyük sıkıntı dil sorunu. Tabi bunun yanı sıra kayıtsız birçok anne ve çocuk da var. Göçmen Sağlığı Merkezi kayıt olsa da olmasa da daha çok başvuru üzerine çalışıyor. Bu merkezde başvuru üzerine gebelik takibi yapılıyor.”

“Mülteciler için sağlık hizmetlerinde sınırlama olmamalı”

Göçmen Sağlık Merkezlerinin faydalı olduğunu çünkü yabancı uyruklu vatandaşların iletişim kurabileceği hekimlere bu merkezde ulaşabildiğini söyleyen Dr. Ateş Tarla, bunun uzun süre sürdürülmesinin zor olduğunu belirtti. Dr. Ateş Tarla: “Bunu kendi içerisinde sistemden entegre olacak ve sistem içinde bunu çözecek yöntemleri de bulmamız gerekiyor artık” dedi.

Ne yazık ki bebekler için böyle bir röportajı veriyoruz diye konuşan Dr. Ateş Tarla, “Günde bir, iki bazen 4 Suriyeli bebeğin ölüm defninde ruhsatları olduğunu görüyoruz. Bu çok büyük bir sorun. Bu Bebek ölümlerinin altında yatan sebepleri görmek için özel çalışmalar yapılması gerekiyor. Acaba bu konu ‘ölü bebekler Komisyonu’nda araştırılıyor mu? Bu ölüm nedenleri, hangi evrede gerçekleştiğine dair halk sağlığı uzmanları ile birlikte, kadın doğum uzmanları gibi bir ekip ile incelenmesi gerekiyor bu durumun” diye konuştu.

Göçmen Sağlığı Merkezinden kayıtlı mültecilerin ücretsiz faydalanabildiğini, bunun için de tek şartın mültecinin kayıtlı olduğu ilde bulunan sağlık merkezlerine başvurması gerektiğini açıklayan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ateş Tarla, “Mülteciler kayıtlı oldukları il dışındaki bir hastaneye başvurduğu zaman ücret ödemek zorunda kalıyor. Aslında bu da bir sorun çünkü mültecilik zaten dezavantaj iken bir de böyle bir durumda mülteci hamile kadınlar için durum daha da dezavantaj haline geliyor. Bir durumda önemli etkenler arasında olabilir” ifadelerini kullandı.

Mültecilerle 10. Yılımızda sağlıkta planlama yapılmalı

Kayıtsız mültecilerin hiçbir şekilde sağlık hizmetlerinden faydalanamadığına dikkat çeken Dr. Ateş Tarla “Türkiye’de Suriyelilere birlikte yaşadığımız 10. Yıla girdik. Bu sebepten uzun vadede planlı olarak ilerlememiz gerektiğini düşünüyorum. Bu konuyu Suriyeli mülteciler üzerinden konuşuyoruz ama Gaziantep’te Suriye’nin yanı sıra İran, Afganistan göçmenleri de bulunuyor ve onların ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda İl Sağlık Müdürlüğünün veya Sağlık Bakanlığının bir çalışma veya verisini görmedim” şeklinde konuştu.

“Gebelik takipleri kontrollü yapılıyor mu?”

Dr. Ateş Tarla, mültecilerin koruyucu hizmetlerden ne kadar faydalanabildiğini, Sağlık Bakanlığının da önerdiği takiplerin ne kadar yapıldığının hem gebelikte annenin hem de gebelik sonrası bebeğin bu bakımlardan ne kadar yararlandığı, sıfır yaş grupların aşı takiplerinin ne kadar yapıldığı gibi soruların cevaplarının Suriyeli bebeklerin ölüm sayısında önemli etken olduğunu vurguladı.

Dr. Ateş Tarla, konu ile ilgili “Suriyelilerin geçici koruma kartı var, sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor, AFAD kartları ile de sağlıktan faydalanabiliyorlar” yorumların yapıldığını fakat bu hasta bebekleri veya anneleri sadece tedavi edici hizmet üzerinden yürüttükleri zaman bunun sağlık anlamında yeterli bir karşılığı olmadığını ifade etti.

Erken yaşta evlilik, istenmeyen gebelikler ve kısa aralıklarla gebe olmak gibi durumların da bu ölümlerde etken olduğunu ifade eden Dr. Ateş Tarla, “”aile sağlığı merkezlerine üreme sağlığı ile ilgili hiçbir şey mevcut değil ve bu da aslında istenmeyen gebelikleri beraberinde getiriyor.

“Kayıtsız ölümlerle bu sayı daha da artar”

Artık Suriyeli mültecilerle 10. yılımıza girdiğimize dikkati çekerek sağlık alanında mülteciler için uzun vadeli planlar yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Ateş Tarla, “Biz burada bebek ölümlerini konuştuk ama Suriyeli anne ölümlerini de bilmiyoruz. Kayıtsız mülteci bebek ve annelerin ölümleriyle resmi kayıtlardaki ölüm sayısı daha da katlanır” dedi.

Haber: JİYAN CİN