Kar rahmettir, berekettir, temizliktir, su dur, hayattır, faydalıdır, kar mikropları öldürür.

Kar dağdan kayan çığdır, afettir, ölümdür, su baskınıdır.

Kar ulaşımın durması, yolların kapanması, hayatın inkitaa uğramasıdır.

Özetle kar aynı zamanda hem rahmet, hem de afettir.

Yüce yaratan kara bu iki özelliği birden vermiş.

İnsanların görevi karı afet olmaktan kurtarıp rahmete vesile olmasını sağlamaktır.

Yaradan tehlikeyi önlemek için tedbir alın gerisini bana bırakın demiş.

Yani tedbir almadan bana dilekte bulunmayın demiş. Bunun içinde akıl vermiş.

Yıllardır Kar özlemi ile yanıp tutuşan Gaziantepliler, 18 Ocak günü öğleden sonra yoğun kar yağışı ile tanıştı.

Kar gelmeden önce Gaziantep Valisi Davut Gül, şiddetli kar yağışının geldiğini ifade ederek ertesi gün okulları tatil etti. Başta Büyükşehir olmak üzere Şehitkamil ve Şahinbey belediyeleri de Kar hazırlıkları tamam şeklinde medya kuruluşlarına bülten gönderdiler.

Akşama doğru kar yağışı başladı. Yoğun kar yağışının etkili olduğu Gaziantep'te vatandaşlar zor anlar yaşamaya başladı.

Kent merkezinde devam eden yoğun kar yağışı ve fırtına havanın kararmasıyla birlikte etkisini artırdı. Fatma Şahin, belediye ekiplerinin kar küreme çalışmalarını yerinde incelediği anları sosyal medya hesabından paylaşırken kara teslim olan ve evlerine gidemeyen vatandaşlar ise isyan etti. Sosyal medyada gündem oldu. Kar’ın getirdikleri bu kadar da değildi. Şehir merkezi tamamıyla kapanırken, tepkiler de çığ gibi büyüdü. Bazı vatandaşlar, karda mahsur kaldıkları anları sosyal medya hesaplarından paylaşarak, saatlerdir yolda bekledikleri ifade ettiler, kimsenin kendileri ile iletişime geçmedikleri belirttiler.

Kentte, dün öğle saatlerinde başlayan ve gece boyu devam eden kar yağışı, hayatı olumsuz etkiledi. Yağış nedeniyle yollar kapanınca toplu taşıma araçları seferlerini durdurdu. Kendi araçlarıyla evlerine ulaşmak isteyenler büyük güçlük yaşadı. Birçok kişi de yürüyerek evlerine ulaştı.

Gaziantep Valisi Davut Gül, yollarda araçlarıyla mahsur kalan sürücülerin tek tek kurtarıldığını söyledi. Çalışmaların uzun sürmesinin, 50 santime ulaşan kar kalınlığı ve tipi ile araç trafiğinden kaynaklandığını belirten Vali Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Çalışmalar neden uzun sürdü? Yolda kalmış yüzlerce aracı Karayolları ekiplerimiz tek tek kurtarıyor. 45-50 cm kar kalınlığı ve yoğun tipi var. Araç trafiği çok fazla ve kaza durumunda binlerce araç birikiyor. Çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Çoğu gitti azı kaldı" dedi.

Kar nedeniyle Tarsus-Adana-Gaziantep otoyolu kapandı! 7 bin kişi mahsur kaldı . Kar yağışı nedeniyle Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’nda, Gaziantep kent merkezi ve Nurdağı ilçesinde ulaşım durdu; vatandaşlar arabalarında mahsur kaldı.

Gaziantep Valisi Davut Gül, kar yağışı ve kazalarla kayan araçlar nedeniyle ulaşıma kapanan Tarsus-Adana-Gaziantep otoyolunda mahsur kalan 2 bin 800 kişinin kurtarıldığını açıkladı.

. Gül, geceden bu yana devam eden çalışmalarda, şu ana kadar 2 bin 800 kişi ile 1780 aracın kurtarıldığını belirtti.

Vali Gül, kamyon ve TIR'ların kayması ve kazaya karışması nedeniyle yolun ulaşıma kapandığını belirtti.

Gül, mahsur kalanların kumanya ihtiyaçlarının karşılandığını, kurtarma çalışmaları sırasında hastalara öncelik verildiğini ve geceden bu yana 186 kişinin hastanelere sevk edildiğini de kaydetti.

Gaziantep_Nizip, Gaziantep Kilis mevkisi arasındaki yol da ulaşıma kapanırken, yolda uzun araç kuyrukları oluştu.

Karayolları ekiplerinin erken saatlerinde başlayan çalışmasıyla yol trafiğe yeniden açıldı.

Trafik polisleri, kar lastiği veya zinciri olmayanların yolu kullanmasına izin vermezken, arızalanan ve kayan araçlar nedeniyle trafikte zaman zaman aksamalar yaşandı.

Meteoroloji 16 Ocak günü Gaziantep ve çevresine yüksek kesimlere yoğun kar yağacağını duyurmuştu.

Kar 18.01.2022 de hafiften yağmaya başlamış ve geliyorum demişti. Ve şiddetini artırdı, ilk karı yoğun olarak yağdı.

Gaziantep;in çevre yolları ile bütün irtibatı kesildi ve ulaşıma kapandı ve trafik durdu.

Oysa Büyükşehir Belediyesi kar hazırlıklarını gün öncesi yapmıştı.

Gaziantep en son bu kadar yoğun kar’ı en son 1968’de görmüş. Yerde bir metre boyunda kar olduğunu anlatılardı büyüklerimiz.

18 Ocak’tan bu yan gördüğümüz kar ve getirdikleri o günleri bize yaşattı. İleride torunlarımıza anlatacak bi hikâyemiz çıktı. O dönemde bugün ki dönemler tabii ki bir değil.

Bugünün teknolojisi ile o dönemin teknolojisi bir değilse, o günkü araç ve insan sayısını da bugünün sayılarıyla kıyaslamak mümkün değil...

Kar araçlarını ve ve tuzlama araçlarını önemli kavşaklarda konuşlandırmıştı.

Tabii bu tedbir ve çalışmalar şehir içinde oluşabilecek sıkıntıları önlemek içindi. O gün maç için Beykent Fıstlıklı mahallesinde maç için yeni stadyuma gittim, kar etkisini artırmaya başlamıştı, gelirken işimiz çok daha zor demiştim araçtaki arkadaşlarıma…

Nitekim öyle de oldu. Yol artık kapanma noktasına gelmişti kar’dan.Şehir içi trafiğin sıkıştığını gördüm.

Peki neden böyle oldu? Vali beyin ve Fatma Şahin’in canla başla çalıştıklarına sosyal medyadan izledim. Ama adeta Fatma Şahin’e linç girişimi başladı.

Sizlerle Bi bilgi paylaşayım. O gün sn. Fatma Şahin uçakla Ankara’ya gidecekti, iki saat beklemesine rağmen uçak kalkamadı ve Şahin Gaziantep’te kaldı…

Her işte bir hayır vardır’ derler ya! Bu da Fatma Şahin’in hayrına oldu. Gaziantep’te hayatın durma noktasına gelip felç olduğu gece, donmuş halde sokaklarda sabahlayan, işi bizzat denetleyen, bizler sıcacık evimizde otururken, sabah namazı okunurken evine ancak gidebilen Fatma Şahin, buna rağmen linç edilirken, sizler birde Gaziantep’te olmadığını düşünmenizi öneririm.

Kar küreme aracında çalışan işçisi ile diyaloğu ile bile dalga geçilirken, hak etmediği eleştirilerle yerden yere vurulan Fatma Şahin, Gaziantep’te değil de Ankara’da olsaydı, olacakları düşünmek bile istemiyorum!

Biraz da Belediye de görevli bir üst düzey görevlinin sosyal medya paylaşımlarının bunda etkisi olduğunu düşünüyorum…

Neyse İşim gereği bu yolu kullanmak istedim.

Bir anda kendi mi karların üzerinde ve yüzlerce binlerce araç trafiğinin içinde buldum.

Ambulanslar ve şehirlerarası yolcu otobüsleri de aynı trafiğin içinde boğuldular.

Kar yoğun bir şekilde yağıyordu. Kar kalınlığı 2 saat içinde 50-55 cm. oldu.

Araçlar patinaj çekmeye başladı. Duran araç tekrar kalkamadı.

Kalkan araçlar kayarak birbirine vurmaya başladı.

1.ve 2. vitesin dışında vites kullanılamadı.

Bir resmi araç şoförü dedi ki; “yarım debriyaj yapmaktan binlerce aracın debriyaj baskı-balataları öldü.”

Kara Yolları şehir içinden geçen bu çevre yolunda önleyici hiçbir tedbir almamış.

Kara Yollarından emekli olduğunu söyleyen bir sürücü de,

“Eğer zamanında tuzlama yapılsaydı tuz karı eritir ve kayma olmazdı” dedi.

Hayret basit bir tuzlamayı bile yapmamışlar.

Beraber seyir ettiğimiz bazı araç sahipleri de OSB’den gelenler de şehir içi trafiği tıkandığı için bu yolu tercih etmişler.

Demek ki, benim gibi evleri şehrin kuzeyinde olanlar da bu yolu tercih etmişler.

İnsanların çevre yolunu tercih etmesinin sebebi şudur.

Şehirler arası yollar öncelikle açık olması gereken yollardır.

Yolu açık tutması gerekenler kimler?

O işte görevli olanlar değil mi?

Yolda Trafik işlemiyorsa,

Gerekli tedbir alınmamışsa,

Binlerce araç yolda mahzur kalmışsa,

Sorumluluğu kimde arayacaksınız?

Karda mı?

Bakkal amca da mı?

" AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ ".

Yolun durumunu sosyal medyadan 3-4 kere basına ve kamuoyuna duyuruldu.

Helikopterle kara yolunu havadan kontrol ederseniz vehameti görürsünüz dedim.

Koordinasyonsuzluk, vurdumduymazlık, işini iyi yapamama!

Demek ki, bizim Kara Yollarımız ve belediye personellere değil, Allah’a emanet edilmiş.

Abartısız her şey binlerce sürücünün gözü önünde oluyor.

Atalarımız ne demiş: “At binicisine göre koşar.” Doğru söze ne denir ki !!!

Sonuç olarak, her şey insan faktörüne bağlıdır.

Hangi kurum olursa olsun işini iyi yapmayanlar,

Hakkı ile yapmayanlar görevden alınmalı,

Yerine işini iyi yapanlar, ehil olanlar getirilmeli.

Devlet personelden randıman almak istiyorsa,

Performansa dayalı sisteme geçmeli.

İşini iyi yapanla yapmayan belli olmalı.

Yani ehil olanla olmayan ancak o zaman belli olur.

Ayrıca, işe girenlere şöyle bir yemin yaptırılmalı:

“Devletin kalkınması için, İşimi iyi bir şekilde ve dürüstçe yapacağıma, savsaklamayacağıma,

devletin ve vatandaşın haklarını koruyacağıma ve sözümden dönmeyeceğime,

kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerime el basarak yemin ederim.”

Kurana el basıp yemin ettikten sonra kimse yanlış yapmaya cesaret edemez.

İşler ancak o zaman düzelir.

2. dalga da sınıf geçildi

Kar yağdığı günden bu yana yazılan ve çizilinleri takip ediyorum. Zaten herkes üstüne düşeni fazlası ile yaptı, medya o günden bu yana eksik, hata, yanlışları çizip durduk. Bu yazının yazıldığı gecede evimin önünden ve ana caddeden sürekli tuzlama aracı ve greyder geçerek yolu açıyor.

Fırsattan istifade edip, geçmiş yapılanları unutup linç yapmayı doğru bulmuyorum ve karşısındayım. Herkes akıllı olsun, bu tuzaklara düşmesin…

İlk yağan karın arından ikinci dalga uyarısı yapıldı ve şiddetli kar yağışı başladı. Vali Davut Gül başkanlığında Büyükşehir, Şahinbey ve Şehitkamil Belediye başkanları ile karayolları koordinasyon toplantısı yapıldı. Kurumların bundan gereken dersi fazlası ile çıkardılar. İkinci dalga daha şiddetli olmasına rağmen şehirde kaos yaratmadı. Gaziantep’ten daha ileride olanları izlemenizi öneririm.

Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Kalp kırmak, kötülük yapmak çok kolay. Üç günlük dünya nimetleri için, siyasi hırslarımız için nelerin peşinde koşuyoruz!

Kar yağdı, gelir geçer! Şimdi köstek zamanı değil! Umarım tüm makam sahipleri gereken dersleri çıkartmış, hanelerine yazmıştır!