CHP Genel Başkanı Kemal KılıçdaroğluTV100 ekranlarında yayınlanan Haftanın Paranoması programında gazeteci Uğur Dündar'ın sorularını yayınlarken alt bantta SADAT reklamı verilmesine ilişkin, verilen mesajın net olduğunu söyledi.

"Silahlı insanların olduğu reklamla güya beni tehdit ediyorlar, o resimdeki mesaj net. Sizin için geleceğiz diyorlar" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, uzun süredir bu 'tehditlerin' olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Akıllarınca son uyarılarını yapıyorlar. Bu mafyaya, bu paramiliter yapılara seslenmek istiyorum: Be şerefsizler, be müptezeller, be çakallar siz mi beni korkutacaksınız."

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının başında Türkiye'nin sorunlarına değinen Kılıçdaroğlu, "İşin uzmanlarıyla uzun uzun tartışıyoruz. Ürettiğimiz çözümler masa başı çözümler değil, sahadan elde ettiğimiz verilerden yola çıkan çözümler" dedi. "Halk ne bekliyor?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Herkes istikrar bekliyor, fiyat istikrarı bekliyor. Maaşına zam yapıyorsunuz ama ete, peynire daha çok zam yapıyorsunuz. Kiralar çok yüksek. Gençlerimizin ciddi sorunları var" ifadelerini kullandı.

Devlete olan güvenin sarsıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Uyuşturucular, baronlar, mafyalar var. Devlete olan güveni yediden sağlamak için liyakati yeniden gerçekleştireceğiz. Valiler, kaymakamlar, sarayın değil devletin memuru olacaklar. Rüşvet alan büyükelçileri de çağıracağız buraya. Borsa şu an soygun düzenine dönüşmüş vaziyette. Küçük tasarruf sahiplerini koruyacağız, borsayı yeniden inşa edeceğiz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Çözüm odaklı bir politika izlediğimizin herkes farkında. Hangi sorunun nasıl çözüleceğini en iyi bilen partinin CHP olduğunu herkes biliyor. Siz sorunu dile getirin, çözümü de söyleyin, saray iktidarı çözümü bilmiyor siz bizi dertten kurtarın diyorlar. Türkiye'de yaşayan her vatandaşı yaşadıkları dertten kurtaracağız, bu ülkeye huzuru, adaleti getireceğiz.

Vatandaş önce ekonomide istikrar bekliyor. Yarın sabah hangi ürünün fiyatı kaç olacak kimse bilmiyor. Maaşına zam yapıyorsunuz, peynire, ete çok daha yüksek zamlar yapıyorsunuz. Ev kiraları çok yüksek. Çocuklarımız gencecik, filiz gibi evlatlarımız işsiz.

"GELİRİ OLMAYAN HİÇBİR EVİN ELEKTRİĞİ KESİLMEYECEK"

Vatandaşlarıma söz veriyorum, geliri olmayan, düşük gelirli hiçbir hanenin elektriği, doğalgazı, suyu kesilmeyecek. Bütün vatandaşlarım bir köşeye yazsın. Aile destekleri sigortasıyla kimse donmayacak, susuz, elektriksiz kalmayacak. İktidar sahipleri bu sözü veremezler. Sarayda elektrik, su, doğalgaz kesilmez. Herkes orada çok rahat. Sıradan bir yurttaşın bu sorunları var, onları çözeceğiz.

Vatandaş emeğinin karşılığını istiyor, eşitlik istiyor, hak istiyor. Adamanına göre muamele istemiyor. Torpil yoksa kamuda iş bulamazsın, bu artık toplumun her kesimine yerleşmiş bir kural halinde. 20 yıllık iktidarın Türkiye'yi getirdiği nokta bu. Buradan Türkiye'yi çıkarmamız lazım.

Mültecilerden, sığınmacılardan şikayet var. En geç iki yıl içinde onları özgür iradeleriyle ülkelerine göndereceğiz. İktidar sahipleri yabancıların burada kalmasını istiyor. Bu Türkiye'nin geleceği için çok büyük bir sorun, asıl 'beka' sorunu budur. Bunlar yarın çoğalacaklar ve bu insanların hiçbirinin sosyal güvenliği olmayacak.

Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum: 3 milyon 600 bin Suriyeli'nin buraya gelişine kim imkan verdi? Yabancılardan şikayet ediyorsan, işimi elimden aldı diyorsan, sandıkta Altı Ok'un altında mühürü basacaksın. Göreceksin mülteciler 2 yıl içinde ülkelerine gidecekler.

SMA'lı çocuklar var... Sosyal devlet dediğiniz kendi evladına, işsizine, fakirine sahip çıkar. SMA'lı çocukların iyileşmesi için ilaç kullanması lazım. Hangi aile 2 milyon dolar ödeyebilecek. Sizin için de az kaldı diyorum. Meraklanmayın, çocuklarınız SGK tarafından tedavi edilecek. Onların yaşaması için her çabayı göstereceğiz. Evlilik öncesi kan testlerinin yapılması lazım. İlk uygulamayı da Mansur Başkan başlattı. Türkiye geneline yaygınlaştırılması da arzumuzdur.

Sınırların korunması lazım. Korunmadığı için mafya geliyor, Türkiye'de hesaplaşıyorlar, adam öldürüyorlar. Ellerini sallayarak geziyorlar, bunların hepsini biliyoruz. Fotoraman Süleymanlar değil, memur Teomanlar olmalı. Fotoroman Süleymanlar yol geçen hanına döndürdüler. Memur Teomanların sayısını artıracağız.

"CUMHURİYET'İN 100. YILINDA 100 BİN ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ"

Cumhuriyet'in 100. yılında 100 bin öğretmen atayacağız. Arkasından köy okullarını açtıktan sonra 100 bin daha atayacağız. Endişe etmeyin. Okulda beslenme işini tamamen devlet yapacak. Kantincilerle iş birliği yapılacak. Ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen diye ayrımcılık olmayacak, hepsi kadrolu olacak.

Devlete olan güven sarsılıyor; uyuşturucular, baronlar, mafyalar var. Devlete olan güveni yediden sağlamak için liyakati yeniden gerçekleştireceğiz. Valiler, kaymakamlar, sarayın değil devletin memuru olacaklar.

"BORSAYI YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ"

Rüşvet alan büyükelçileri de çağıracağız buraya. Borsa şu an soygun düzenine dönüşmüş vaziyette. Küçük tasarruf sahiplerini koruyacağız, borsayı yeniden inşa edeceğiz.

TV100 YAYININDA SADAT REKLAMI

Biliyorsunuz bir TV programına katıldım. Uğur Dündar davet etti. Sonra olanlar hepinizin malumu. Silahlı insanların olduğu reklamla güya beni tehdit ediyorlar, o resimdeki mesaj net. Sizin için geleceğiz diyorlar. Beyefendiler benim için gelecekmiş! Vatandaşımızın ne olup bittiğini anlamasını istiyorum:

Bu paramiliter artıklar, daha büyük bir resmin sadece bir parçası. Her şeyin temelinde aslında tek bir şey var. Bu da para! Doymayacakları kadar çok para. Halkımızdan çalınan bir para. Bu parayı çalan beşli çeteler var. Beşli çete dediğime bakmayın, bunların kod ismi beşli, aslında sayıları binlerce. Kuruşu kuruşuna uzman arkadaşlarıma hesaplattım. Bu saray iktidarı sırasında hazineden bunlar ne kadar para çaldılar? 418 milyar dolar! Bu iktidar döneminde mafya artıklarının çaldığı, 418 milyar dolar... Sonra çıktım çok açık ve net şekilde söyledim. Tahsil edeceğim rakam budur, defterinize yazın.

"SİLAH VE SUİKAST TEHDİTLERİ AŞAMASINA GELDİLER"

Önce benimle konuşup anlaşmak istediler, kapıyı yüzlerine kapattım. Bir sonraki aşamaya geçtiler. Bu işin içinde bazı medya organlarını da soktular. Bunların hapislerden çıkan mafya artıkları var. Satın alınan araştırmacıları, medya ünlüleri, gazetecileri var. Muhalefetten görünüp bunların değirmenine su taşıyan insanlar da var. Anlamadıkları bir şey var: Bay Kemal yolundan asla ve asla dönmez!

Silah ve suikast tehditleri aşamasına geldiler... Akıllarınca son uyarılarını yapıyorlar. Uzun süredir bu tehditler var. Bu mafyaya, bu paramiliter yapılara seslenmek istiyorum: Be şerefsizler, be müptezeller, be çakallar siz mi beni korkutacaksınız! Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim!