Gaziantep yöresine köken olarak Halep taraflarından geldiği bilinen yemeni, uzun yıllardır bölge halkı tarafından üretilip geliştirildiğinden Anadolu kültürünün özgün bir parçası sayılıyor. Anadolu’nun zenginliğine zenginlik katan bu kültürün yaşatılması ve yeni kuşaklara tanıtılması amacıyla ömrünü köşgerliğe vermiş ancak 2014 yılında vefat etmiş olan Niyazi Usta (Mehmet Niyazi Kalemci) oğlu vasıtasıyla vizyonunu devam ettiriyor. Babasından bu zanaatı devralan Cihangir Usta çok küçük yaştan başlayarak babasının yanında köşgerliği öğrenmiş. Şimdi ise her kesime hitap edebilmek için geleneğin yanına modernliği de katıp Gaziantep de yemeniciliğin en genç ustası ünvanıyla üç kuşaktır geleneği sürdürüyor. Yemeni satışı ve üretimi yapanlar yaz aylarında satışların daha çok olduğunu söylüyor.

Doğal ve sağlıklı

Gaziantep yemeni olarak da bilinen Niyai Usta web sitesinde imal edilen  ürünlerle ilgili şu bilgiler yer alıyor: “İç astarına, tabanına, ipliğine kadar doğal olup hiçbir sentetik malzeme içermemektedir ve tümüyle el yapımıdır. Yemenilerimizdeki iki deri arasında bulunan çiriş denilen bitki vücuttaki statik elektriğin atılmasını sağlayarak vücudun rahatlamasına yardımcı olur. Yemenilerimiz kesinlikle terleme ve koku yapmaz. Aksine ayak ve parmak aralarındaki mantarı tedavi eder ve yeniden oluşumunu önler. Tüm bu özellikleri ile Gaziantep Yemeni rahatlığı, sağlığı ve doğallığı tüm ürünlerinde barındırarak farklılaşmaktadır.”

Yemeni

Yemeni, üstü kırmızı ya da siyah deriden tabanı ise köseleden dikilen topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabılara deniyor. Yemeni Türkiye’nin diğer yörelerinde yazmaya verilen ad olmasına karşılık, Gaziantep’te ayağa giyilen bir çeşit ayakkabıya verilen ad. Gaziantep’te Yemeniciliğe “Köşkercilik” yemenicilere “köşker”, yemeni ustalarına da “köşker ustası” deniliyor. Köşker kelimesi Farsça “keşfger” kelimesinden gelmiş olup, ayakkabı yapan anlamına geliyor. Yemeni ilk defa Yemen’de Yemen-i Ekber isminde bir kimse tarafından icat edilmiş ve kendi ismini vermiş.

Daha sonraları yemeni Yemen’den Halep’e, Halep’ten de Güneydoğu Anadolu’ya intikal etmiş. Gaziantep Şanlıurfa Kahramanmaraş, Diyarbakır, Antakya, Adana’ya kadar yayılmış olan yemeni yapımcılığı zaman içerisinde Gaziantep ve Kilis dışında diğer ilerde tamamen bitmiş. Yemeni esas olarak gön ve yüz olmak üzere iki kısımdan oluşuyor.

Yemeni çeşitleri

Halebi daha çok köylerde kullanılmış, yemeninin ilk modeli. Halep’ten gelmesi nedeni ile bu adı alıyor. Yüz kısmı ayağın iki yanına doğru girintili ,burnu yüze doğru kıvrık, kulağı uzun olan model. Halebi’in yüzü ayağı bileğe kadar örtüyor. Ya annabi (mor) ya da gül şeftali(parlak kırmızı) renginde oluyor.

Şehirlilerin kullandığı Merkup, Halep ve Arap menşeli. Yemeninin Yüzü kısa, arka ve yanları aynı hizada, kulaksız, burnu yuvarlak ve düz modeli. Burnu sivri, adından anlaşılacağı üzere burnu kıvrık bir model. Yüzü, kulağı, rengi ve köylerde kullanılması bakımından Halebi ile aynı özellikleri taşıyor. Kulağı uzun, halebi ‘de olduğu gibi Burnu sivri gibi ayağı tam örtmüyor ve Merkup gibi ayak yüzünü açıkta bırakıyor. Siyah, annabi(mor) ve gül şeftali(parlak kırmızı) renklerinde üretiliyor ve zamanında şehirlilerce kullanılıyor.

Yemeni ustaları deriden oluşan bu doğal ürünün kış aylarında satışının düşük olmasından yakınıyor.

Gencay Mihyaz