REFORM HABER - MHP Lideri Bahçeli, Malazgirt Zaferi'nin 950'nci ve Büyük Taarruz'un 99'uncu yıl dönümleri nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Malazgirt Meydan Muharebesi'nin sonucunda kazanılan muhteşem zaferin Türk milletinin Anadolu coğrafyasındaki hâkimiyet beratı, hükümranlık bedeli olduğunu belirten Bahçeli, "Sadece Anadolu'nun değil, tarihin ve talihin de yörüngesini değiştiren Malazgirt Zaferi, üzerinden 950 yıl geçmesine rağmen tesirleri ve tezahür ettirdiği neticeleri itibariyle hala sıcaklığını korumaktadır. 26 Ağustos 1071 Cuma günü Malazgirt Ovası'nda yalnızca iki ordu karşı karşıya gelmemiş, en az bunun kadar ehemmiyet ihtiva eden medeniyetler, kültürler, inançlar, hedefler de karşılıklı olarak hizalanmıştır.

Bizans, karanlığın, köhneliğin, çürümenin ve yozlaşmanın sembolü iken; Selçuklu Devleti'nin kudretinde tecessüm eden Türk milleti adaletin, merhametin, cesaretin, hakkaniyetli bir yönetim sisteminin simgesi olarak sivrilmiştir. 950 yıl evvel Malazgirt kapılarına dayanan, asırlar boyunca özlemini çektiği vatan topraklarını fütuhat ruhu, gaza onuru, kahramanlık şuuruyla araya araya en sonunda bulan aziz ceddimiz destansı ve devasa bir muvaffakiyetle tarihe mühür vurmuştur. Malazgirt Zaferi sadece askeri bir başarıdan ziyade muazzam bir gönül seferberliğinin marifeti, vatan davasını var oluş meselesi gören serdengeçti bir atılganlığın stratejik muzafferliğidir" dedi.

"Vatan bir kez bulunmuş, asla kaybedilmeyecektir"

Bahçeli, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz'un vatanı kurtaran bir meydan okuma, Sultan Alparslan'ın ve kahraman askerlerinin emanetini muhafazaya yeminli bir iradenin tecellisi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"950 yıl önce vatan yapılan kutlu topraklarımız, 99 yıl önce fetih anlayışıyla mündemiç taarruz hamlesiyle Bizans tortularından ayıklanmış, milli devletin temelleri kazılmıştır. Hem Sultan Alparslan'a hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e milletimizin rahmet niyazlarıyla birlikte şükran duyguları hiçbir zaman eksilmeyecektir. Vatan kuran, vatan kurtaran muhterem büyüklerimize vefa borcumuzu emanetlerini, yani namus timsali gördüğümüz Türk vatanını koruyarak bir nebze de olsa ödemek mümkündür.

Bizans artıkları faal olsa da zalimlerin husumet kalemiyle yazılan zulüm fermanı coğrafyaları karışıklığa sevk edip kana bulasa da Türk milleti mukavemet ve mücadelesiyle hiçbir namert eli vatanına değdirmeyecektir. Vatan mukadderatımız olduğu gibi aynı zamanda mukaddesat hazinemizdir. Hala aktif olan Bizans komplolarına karşı dikkat ve uyanık olmak en başta gelen sorumluluğumuzdur. Malazgirt'in, Büyük Taarruz'un, Dumlupınar'ın rövanşını almak, tarihi hesaplaşmaları tekraren görmek için fırsat kollayan husumet ve hıyanet cephesine karşı asla taviz verilmeyecektir. Vatan bir kez bulunmuş, asla kaybedilmeyecektir."