Ukrayna tarihi hep gözyaşı ile ayrılıklarla yazılmıştır.Sadece Kırım Tatarlarının Osmanlı’ya sattığı Ukraynalı sayısı 2.5 milyon olarak tahmin ediliyor . Daha önce bir yazımda Osmanlı’yı saray için hadım edilen afrıkalı oğlanların ahı bitirdi demiştim ! Tatarları’da Ukraynalı kadınların ahı bitirdi diyorum. 

Evliya çelebi seyahatnamesinde Kırım’da bulunan köle pazarlarını şöyle tarif eder; analarından ayrılan çocukların çığlıkları , eşlerinden ayrılan kocaların haykırmaları  ve çocuklarından ayrılan anaların bağrışmaları arşa çıkar. Ve derki o gün ve ondan sonraki zamanlarda hep bu çığlıklarla uyandım.
Bu ticareti yapan Kırımçak yahudi Türkleridi. Merkez olarak’ta Kırım’daki  Karasupazar şehrini kullanıyorlardı, bu şehrin bugünkü adı Bilohirsk ‘dir.

Darjusz kolozdiejczyk’in yaptığı çalışmalara göre 1500 ‘ün başından 1700’ün ortalarına kadar her yıl 10.000 Ukrayna ‘lı Tatarlarca toplanarak satılmıştır. Bugün Anadolu ve Arap coğrafyasında bulunan beyaz ten ve renkli göz bunun eseridir.

Osmanlı , köleleri genellikle temizlikçi ve çiflik işleri ile kullanırken, Avrupa ve Amerika tamamen iş gücü olarak kullanmış ve bu sayede sanayi devrimine ulaşabilmiştir.

Osmanlı’da köle pazarında pahalı ürünler sıralaması şu şekildedir ; Eşek- Katır-Siyahi kadın köle-Beyaz erkek köle-Siyah erkek köle- Beyaz kadın köle-Savaş atı. At ile beyaz kadın neredeyse eşit fiyata satılıyordu. Köleligin Karadeniz coğrafyasında satışını yapan Kırım Tatarları ve Çerkezler bu kazançlardan dolayı çok zengin olmuş fakat toplumsal gelişmeyi bir türlü saglayamamışlardır. İki toplumun sonuda bildiğimiz gibi hüsrana uğramıştır .

Bu gerçeği göremeyen bir toplumda Portekiz ‘liler olmuş, köle ticaretindeki gelirleri onları hem sanayi hem bilgi olarak geride bırakmış Avrupa’nın en az gelişmiş toplumu  haline gelmişlerdir.

Bittimi Ukrayna toplumunun çilesi ? 1930 ‘larda Stalin Ukraynalıları açlığa mahkum etmiş , günde 35.000 insanın açlıktan ölmesine sebep olmuştur.  Toplam sayının ise 8-11 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor . Sonraki süreçte Ukrayna kendine gelmeye çalışırken bu kezde Alman işgaline uğramıştır. Binlerce Ukrayna ‘lıyı öldürüp 2.2 milyon kişiyide köle olarak götürmüştür. 

Bunlara Ostarbeier ( Dogu işçileri) denilmiştir. Almanlar bu köleleri eğitiyor ve belirli kaloride yemeklerini düzenli olarak veriyorlar. Ayrica kesinlikle seks unsuru olarak kullanmiyorlar. Eger iliskiye giren bir Alman olsa dahi en agir ceza olan Irkı kirletmekten kamplara sürülüyorlar. İlişkiye giren kadın ise boynuna bir yafta asılarak ağaçlara bağlanıyor ( son günlerde ağaçlara bağlanan ları hatırladınız mı?)Kader bu sefer farklı gelişiyor; o tarihteki kadınların anılarında , Rus lar gelip bizi kurtarsın diye dua ederken ; gelen Rus ‘lar bize tecavüz ettiler diye yazıyor.

Taras Şevçenko (ressam-yazar) topraksız bir köle ailesine mensuptu. Ukrayna milli uyanışının sembolü olarak gösterilen bu yazar : Bu millet gerçekten çok az gün gördü, tüm sınır boyu milletleri gibi hep ezildik ,sürüldük eziyet çektik der kitaplarında .Taras Şevçenko ‘nun çilesi henüz bitmemişki geçen gün bir heykelinin kafasına füze isabet etti.

Yıl 2022 Ukrayna’yı köleleştirme süreci yeniden başladı. Tarihleri boyunca yaşadıkları ikilem devam ediyor ya Avrupa özellikle Almanya ve Fransa nın kölesi olacaklar ya Ruslar’ın. Avrupa’nın bu dönemde savaşı uzatmak istemesi acaba daha fazla köle işçinin gelmesini istemesi olabilirmi?

Yıl 1942  Ukraynalılar yine tren gar’larında değişen tek şey ise o zaman hayvan trenleri ile taşınan halk ;
Yıl 2022’de yolcu trenleri ile Avrupa’ya taşınıyorlar. 

Umarım yakın zamanda bu savaş biterde bu milletin acısı diner Avrupa Rusya arasında ezilmekten kurtulurlar.