Sahipleri tarafından birer ölüm makinesine dönüştürülen pitbull cinsi köpeklerin son vukuatı, Gaziantepli 4 yaşındaki Asiye Ateş oldu.

Yüzü, kolu ve boynundaki derin ısırıklarla yaşama tutunmaya çalışan minik Asiye’ye yönelik saldırı, pitbull vahşeti ve sorumsuz yetiştiricilerinin sorgulanmasını yeniden gündeme taşıdı. Son derece vahşi bu köpekler ağızlıkları olmadan sokaklarda özgürce gezdiriliyor. Sahiplerince dövüştürülmek üzere eğitilen pitbull, rottweiler ve diğerleri birer ölüm makinesi olarak sokaklarda adeta saldıracak insan arıyor.

Öylesine acımasız ki bu hayvanlar, ısırdıkları yeri koparmadan bırakmıyor, vücudu paramparça ediyorlar. Saldırdıkları kişiler de çoğunlukla savunmasız, kendini koruyamayan çocuk ve yaşlılar. Çevredeki insanların müdahalesi bile “bana mısın” demiyor bu köpeklere. Keskin dişleriyle uzuvları koparmadan bırakmıyor.

Gaziantepli Asiye, yaygınlaşan vahşi saldırının son acı örneği. Daha önce de çok sayıda pitbull ve rottweiler türü köpeklerin acımasızlığına ve vahşetine tanık oldu Türkiye. Hiç kuşku yok ki, bu köpekleri yetiştiren ve dövüştürülmek için eğiten sahipleri asıl sorumlu. Lakin, vicdan yoksunu böylesi tipler bırakın köpeğine sahip çıkmayı, “hoşt” denmesine bile büyük tepki gösteriyor, tartışmayı kavga boyutuna taşıyorlar. Ağızlıksız gezdirdikleri köpekler, korunaksız yavru ya da yaşlıları parçalayınca ortadan kayboluyorlar.

Asiye Ateş’in ağır yaralanması, sokak köpeklerini de sorgulanır hale getirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelere çağrıda bulunarak sokak köpeklerinin oluşturulacak barınaklara yerleştirilmesini istedi. Bu çağrı bazı hayvan severler tarafından “orada açlıktan ölüyor ya da öldürülüyorlar” çığlığı ile eleştirildi. Hiç şüphe yok ki, barınakların tümü ile güvenli olduğu söylenemez.

Daha sağlıklı bakılmaları ve korunmaları için emin ortamlara, beslenmelerine gereksinim var. Sokak hayvanlarının yeterince kısırlaştırılamadığı çoğalmalarıyla görülüyor.

Tüm bu görevler belediyelere düşüyor. En başta sokak köpekleri kısırlaştırıp, küpelenmeleri gerekiyor. İlkel olmayan barınaklarla onlara daha iyi yaşam sunabilirler.

Halen sokaklarda 2.5 milyon hayvan var. 1389 belediyenin ise sadece 300’ünde barınak, kısırlaştırma ve tedavi imkanı bulunuyor. Oldukça yetersiz. Hayvan hakları savunucuları bu rakamları kanıt göstererek köpeklerin öldürüldüğü ya da başka belediyelerin sınırlarına bırakıldığı görüşünde. Olaya bu açıdan bakınca hak vermemek elde değil. Belediyeler görevlerini eksiksiz yerine getirirse sokak hayvanları korunmuş olur.

Lakin, soruna bir de pitbull saldırısına uğrayarak ölümden dönen minik Asiye ve diğerleri açısından bakmak gerekiyor.

Artık insanlar sabahın kör karanlığında, akşam geç saatlerde köpek saldırısına uğramak istemiyor. Korkmadan okula ve işe koyulmak istiyor.

Tehlikeli hayvanları acımasızca sokağa salan ruh hastası sahiplerine hapis cezasının vakti geldi. Aslında ağır yaptırımlar, evinde hayvan besleyip, keyfi geçtikten sonra sokağa bırakanlar için de gerekli. Ya hayvanlarına sahip çıkarlar ya da bedeline katlanırlar.

Tamam, bir şekilde hayvan hakları savunucuları “haklı” diyelim. Ya hiçbir günahı olmayan güler yüzlü minik Asiye ve diğerlerinin yaşam hakkı ne olacak?