Bugünlerde konusu ile beni saran bir dizi.

Bir kadının çöp kutusunda ölü bulunmasının ardından katili bulma çabaları..

Her bölümde ayrı bir kişiden şüphelenmeye yitiyor konu seni.

Gözaltındaki suçlunun ilk haftalarda sessiz kalıp tüm suçlamaları kabul eder gibi gözükmesi ve izleyicinin her hafta başka birinden şüphelenmesi ve tanıdık birinin katil çıkması değişik ve güzel bir konu..

Şimdi bunun sporla ne alakası var diyeceksiniz.

Evet Gaziantep FK ‘nın bu durumundan kim sorumlu..

Tek sorumlu ve suçlu şu anda Erol Bulut gibi, tüm veriler ve deliller onu gösteriyor.

Bende onu suçlu bulanlardan biriyim.

Ama bizde suçlu tek değil.

Elini cebine atmayıp, yanlış transfer yapan ve fabrika yönetmiş gibi takım yöneten, taraftarlardan ve şehirden uzak, içlerinden 3 büyük takımın taraftarlığını atamayan yöneticilerimiz de suçlu..

Saha da emek veren futbolcularımızın , ellerinden geleni yapmaması dolasıyla onlar da suçlu..

Büyük paralarla gelen Erol Bulut ve ekibi transfer yapılırken gelenlere olur deyip, sonra da 50 tane transfer teklifi yaptık diye topu yönetime atması ve sahada ruh gibi futbol oynanması..

Takıma gerekli desteği ve baskıyı kuramayan taraftarda suçlu..

Maç bittikten sonra twiter da hakkımızı savunanlar (!) ya Fenerli , ya da Beşiktaşlı.

Erol Bulut oynattığı futbol için eleştiriyoruz, yoksa bizde biliyoruz elindeki kadronun çok iyi olmadığını.

Ama Giresunu da yenemeyecek kadar değil yani..

Veya çok kötü oynayacak kadar şut bile atmadan puan alacak kadar kötü değil oyuncular.

Kimse nerde oynadığını bilmiyor.

Ha amaç lig de kalmaksa hedef kör topal böyle devam düşmezsek başarısı ise bilemiyorum.

Olan burda Gaziantep FK' ya oluyor.

Bir takımımızı GAZİANTEPSPORUMUZ yok oldu yanlış politikalar yüzünden GAZİANTEP FK'da yok olmasın bir takımımızı daha kaybetmeyelim..