REFORM HABER - Halk TV yazarı İsmail Saymaz'ın bugün yayınlanan yazısında, Alwi'nin yıllardır yaşadığı Gaziantep'te bir ihbar sayesinde 15 Haziran 2020'de tesadüfen yakalandığını ancak 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra "kaçma şüphesi olmadığı" gerekçesiyle tahliye edildiğini yazdı. Saymaz, iki askerin katledilmesi fetvası verdiği belirtilen Alwi'nin şehirde bir evcil hayvan dükkanı işlettiğini de yazdı.

Gazeteci Saymaz'ın gündeme bomba gibi düşen yazısı şöyle:

İki askerin yakılma fetvasını veren IŞİD kadısı tutuksuz yargılanıyor

Düşünün.
Şehrinizin çarşısında geziyorsunuz.
Önünden geçtiğiniz dükkanın camekanında kuşlar sergileniyor.
Rengarenk muhabbet kuşları mı dersiniz, taklitçi papağanlar mı, taklacı güvercinler mi...
Düşünün.
Sizi içeriye buyur eden, bir kuşa bile kıyamayacak ihtiyar dükkan sahibinin birkaç yıl önce Suriye'de IŞİD'in kadısı olduğunu ve idam fetvası verdiğini bilseydiniz ne hissederdiniz? Peki ya, infazına hükmettikleri arasında, yakılarak öldürülen iki Türk askerinin de olduğu öğrenseydiniz ne düşünürsünüz?
İşte, bu kuşçu şu an Gaziantep'te yaşıyor.
Elini kolunu sallayarak geziyor.

Fethi ve Sefter'i yakarak öldürdüler

Fethi Şahin ve Sefter Taş'ı hatırlıyor musunuz?
Bu iki askerimiz IŞİD tarafından yakılarak infaz edildi. IŞİD infazın klibini 22 Aralık 2016'da yayınlandı.
Bu vahşet karşısında dünyanın kanı dondu.
Türkiye büsbütün öfkeye kesti.
Yazık ki...
İnfazcılardan üçü Türk vatandaşıydı.
Bunlardan Talip Akkurt iki yıl sonra PKK-YPG tarafından öldürüldü. Hasan Aydın ve Muhittin Büyükyangöz'ün akıbeti bilinmiyor.
İddiaya göre infazın emrini Suriyeli Jamal Abdul Rahman Alwi verdi.
64 yaşındaki Alwi, sanıldığının aksine ölmedi.
Suriye ya da Irak çölünde kaybolmadı.
Kilis'e geçti.
Eşi, çocukları, gelinleri ve torunlarıyla Gaziantep'e yerleşti.
Bir kuşçu dükkanı açtı.

IŞİD'in kadısı

Alwi yıllardır yaşadığı Gaziantep'te bir ihbar sayesinde 15 Haziran 2020'de tesadüfen yakalandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 2017 yılındaki istihbarat raporuna göre 'Cemal Alavi' diye bilinen Alwi, Azez'in IŞİD tarafından kontrol edildiği üç yıl boyunca şeri mahkemede kadılık görevi yaptı ve idam fetvaları verdi.
İddiayı tanıklar da doğruladı.
Suriyeli Muhammed Muhammed Ali, kendisine resmi gösterilen Alwi'yi 2015 yılında Çobanbey'de IŞİD'çilerle birlikte gördüğünü anlattı. Hatta Alwi'nin koltuğunun altında 'Glock' marka suikast silahı vardı. Ali, IŞİD'in eylemlerini Türkiye'ye bildirdiği için tutuklandığını ve kadının önünde çıkarıldığını söyledi. Ali'ye göre 'Ebu Abdullah El Şami' kod adını kullanan kadı, Alwi'ydi.
Tutanaktan alıntılıyorum:
"Alwi casusluk, esirler ve muhalifleri yargılanması gibi konulara bakıyordu. İki Türk askeri Alwi'ye götürüldü. Yakılma videolarını gördüğümde infaz edildiklerini anladım"
Bir diğer tanık ise Azzeddin Ahmed.
Alwi, Türklere çalıştığı gerekçesiyle Ahmed'e idam cezası verdi. Rakka Cezaevi'nde infaz için gün sayan Ahmed, IŞİD'in affıyla kurtuldu.

Hem silah, hem adalet dağıtıyormuş

Alwi'ye gelirsek...
İfadesine göre Azez'de 17 kardeşli bir ailede doğdu.
Dini ya hukuki bir eğitim almadı.
Mesleği tornacılıktı.
İç savaş çıkınca Azez'de silahlı gruplara katıldı.
El Nusra adına istihbarat topladı.
Ahmed Ubeyd adlı örgüt liderinin emriyle Kafergan köyünde imamlık yapıp ekmek ve iaşe dağıtımını yürüttü. İslam'a uygun değil diye türbeyi havaya uçurdu. Ağır silahları onarıp muhaliflere verdi. Ayrıca kadılık yaptı.
Alwi anlatıyor:
"Silah tamir ve bakım işlerini bitirdikten sonra karakolda kadılık yapardım. Hırsızlık, zina ve arazi anlaşmazlıklarını yargılardım. Başka kadı yoktu. Para, kırbaç ve dövme cezası verirdim"

Para tranferini sağladı

Alwi, 2012 yılından itibaren yasadışı şekilde Türkiye'ye girmeye başladı. Avrupa ve Arap ülkelerinden cihada destek için hesabına gönderilen paraları çekerek, savaşçılara götürdü.
Alwi anlatıyor:
"Yabancı mücahitler Ebu Ubeyde El Mısri'nin Şimmerin köyündeki kampında eğitim görürler. Eğitim tamamlandıktan sonra savaşmaya giderlerdi. Kampın lojistiğini benim de mensup olduğum Ahmed Ubeyd grubu yürütürdü. Yabancı mücahitlere para transferi, silah tamir ve imalat işleri ve kadılık görevimi altı ay yaptım. Ben Türk askerlerinin yargılandığı mahkemede kadılık yapmadım. Hiç kimsenin infaz edilmesine karar vermedim."

Üç oğlu IŞİD safında öldü

Alwi'nin oğulları Muhammed Enes, Kahka ve Amir, IŞİD saflarında savaşırken öldü.
Alwi, "Rejime karşı savaşırken Allah için öldüklerinden şehittirler" diyor.
Kendisinin ise IŞİD'e katılma teklifini reddettiğini iddia ediyor.
Fakat bağlı olduğu Ahmed Ubeyd ve Ebu Ubeyd El Mısri de Türkiye'de IŞİD üyeliğinden yargılanıyor.
Alwi, 2016'ya kadar para gönderildiğini kabul ediyor. Bu paraların oğullarının yetim çocukları için yollandığını ileri sürüyor.
Evinde kafa kesme videosu çıktı.

Dokuz ayda tahliye

Alwi, 18 Haziran 2020'de cezaevine gönderildi.
Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde IŞİD yöneticiliğinden dava açıldı. İddianamede, 2013-2016 yıllarında IŞİD içerisinde yer aldığı, kadılık yaptığı, iki Türk askerinin de olduğu kişiler için infaz fetvası verdiği ileri sürüldü.
İlk duruşma 22 Eylül 2020'de görüldü.
Avukatı, geçmişte Türk basınında Alwi hakkında Özgür Suriye Ordusu bünyesindeki Yavuz Selim Birliği'nde komutan yardımcısı olduğu yönünde haberlerin yayınlandığını ifade etti.
Alwi, 2 Mart 2021'de tahliye edildi.
"Delillerin toplanmış olması ve karartma ihtimalinin bulunmaması, sanığın ailevi ve şahsi mazereti" gerekçesi gösterilerek, Alwi'ye konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkmama tedbiri kondu. Bu tedbir 26 Haziran'da kaldırıldı.
Diyeceksiniz ki, iki Türk askerinin öldürülmesinden yargılanmıyor mu?
Bu cinayetlere ilişkin Kilis'te hakkında bir soruşturma var.
Fakat 2015 yılından bu yana sürüyor.
Hâlâ daha dava açılmadı.
Alwi, Gaziantep'te hayatına kaldığı yerden devam ediyor.
İhtimaldir ki kuşçu dükkanında, camekanın önünden geçerken gözü kuşlara takılan bir müşterinin içeriye girmesini bekliyor.