Hangisine inanalım… Şükrü KARAMAN yazdı...

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem Türkiye’nin acı gerçeğini yeniden gündeme taşıdı.

Metruk binaların yıkıldığı, bir kişinin yaşamını yitirdiği Sındırgı’daki yer sarsıntısı olası İstanbul depremime ilişkin tartışmaları beraberinde getirdi. Bilim insanları arasında İstanbul depremine ilişkin farklı görüşler medyada yer almaya başladı. Bazı yer bilimciler, öne sürüldüğü gibi İstanbul’da çok yıkıcı 7 ve üzerinde depremin olmayacağını belirtirken, bazıları ise 7 ve üzerinde bir depremin gerçekleşeceğini, buna karşı ivedilikle dirençli kentler oluşturulması gerektiğini sürekli dile getiriyor.

1999 Düzce depremini bir hafta, 23 Nisan’daki Silivri depremini 20 gün, Sındırgı depremini 3 hafta önce tahmin eden ve “Deprem Kahini” olarak tanınan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Silivri depremi ile İstanbul’da beklenen tehlikenin savuşturulduğu görüşünde. Hocaya göre, Marmara Denizi’nin altından iddia edildiği gibi çok uzun fay hattı geçmiyor, parçalı fay yer alıyor. Parçalı iki fay arasında da boşluk bulunduğunu, bunun 7 ve üzerinde deprem olmayacağının kanıtı sayılacağını açıklıyor. Üşümezsoy, parçalı kırılmaların büyük deprem üretmeyeceği tezini ortaya koyuyor.

23 Nisan depremi ile Silivri açıklarındaki fayın 6.2’lik yer sarsıntısı ile kırıldığını ve enerjinin boşaldığını vurgulayan Üşümezsoy, İstanbul’da 7 ve üzerinde deprem beklemediğini üstüne basarak anlatıyor. Türkiye’de depremlerin 20-30 kilometrelik uzaklıkta gerçekleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 7.5, 7.6 ve 7.8’lik depremler için 400 kilometre mesafenin olması gerektiği görüşünde. Bunların göz ardı edildiğini belirten Hoca, uzun yıllar sahalarda yaptığı çalışmalar ve tecrübelerine dayanarak görüşlerinde ısrarcı olduğunu söylüyor.

Deprem Kahini , iddialı görüşleriyle yüreklere su serpiyor. Lakin, kendisi gibi düşünmeyen İstanbul ve Marmara’da, hatta diğer bölgelerde 7 ve üzerinde şiddetli, yıkıcı depremlerin olabileceğini savunan yer bilimciler var. Bunların başında da çıktığı her televizyon programlarında gözyaşları ile “Depremlere karşı acilen dirençli kentler oluşturulmalı” diye çığlık atan Prof. Dr. Naci Görür geliyor. “Faylar belli,tehlike altındaki şehirler belli. Türkiye deprem kuşağında bir ülke. Dün de oluyordu, bugün ve yarın da olacak. ‘Nerede olacak, ne zaman olacak’ diye sormanın bir anlamı var mı” diye konuşan Naci Görür, devlet, belediye ve vatandaşın el ele verip dirençli kentler yaratmak için çalışırsa 15-20 yıl içinde büyük tehlikeye karşı önlemler alınabileceği görüşünde.

“Falcılığa gerek yok. Sen bilemedin, ben bildim demek halkı kandırmaktır ” diye meslektaşı Şener Üşümezsoy’a üstü kapalı çıkışan Naci Görür, Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeği ile acilen Afet Bakanlığı’nın kurulmasını dile getiriyor.

Naci Görür gibi Prof. Dr. Celal Şengör de İstanbul’da 7 ve üzeri bir depremin olabileceğini şiddetle savunuyor. Öyle ki, çok tepki çeken, “İstanbul’dan kaçan canını kurtarır” diye açıklama bile yaptı. Prof. Dr. Okan Tüysüz, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan gibi bilim insanları ise İstanbul depremine daha ihtiyatlı yaklaşıyor, kentsel dönüşümlerin bir an önce yapılmasını istiyor.

Prof. Dr. Şener Üşemezsoy’u dinleyince korkular gidiyor, Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Celal Şengörü’ü dikkate alınca kaygılar artıyor. Kime, hangisine inanacağını bilemiyor vatandaş. Gerçek olan bir şey var ki; o da Türkiye bir deprem ülkesi ve ona göre hazırlık yapmak, ona göre yaşam sürdürmek. İstanbul’da ivedilikle yıkılması gereken bina sayısı 600 bin. Bu çürük binalarda maddi olanaksızlıktan yüz binlerce can yaşıyor. Her an kendiliğinden bile yıkılabilir tabutluk binalar. Bu anlamda çok kıymetli,”Depreme karşı ivedilikle dirençli kentler oluşturulmalı” sözleri Naci Görür’ün. Salt İstanbul değil, ülkenin her yanı riskli aslında. Deprem üretecek Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı Türkiye’nin etrafını örümcek ağı gibi sarmış.

Rusya Kamçatka’da 8.8 büyüklüğündeki depremde bir tek kişi bile ölmezken, Türkiye’de bundan düşük şiddetli depremlerde insanlar yaşamını yitiriyor. Asıl sorgulanması gereken bu. Uç örnek yapılması gerekenleri net olarak ortaya koyuyor.

{ "vars": { "account": "G-1REJ3H5V8B" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }