Gaziantep ve Şanlıurfa’nın vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan lahmacun, boyutları ve içerisinde kullanılan malzemeler ile birbirinden ayrılıyor.
UNESCO’nun gastronomi alanında yaratıcı şehirler ağında yer alan Gaziantep’in öne çıkan lezzetlerinden olan ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2017 yılında coğrafi işaretle tescillenen Antep lahmacununun en önemli özelliği sarımsaklı olması.
Domates, koyun eti, maydanoz, kırmızı ve yeşil biber ile farklı bir tada ulaşan lahmacun, lokantalarda ya da mahalle fırınlarında pişiriliyor.
“1-0 ÖNDEYİZ”
Gaziantep’te 4 yıldır lahmacun salonu işleten Dinçer Polat, “Gaziantep lahmacununda maydanoz, domates, et, biber ve sarımsak tercih ediyoruz. Şanlıurfa lahmacununda ise ağırlıklı soğan tercih ediyoruz. Onun haricinde domates, biber ve et kullanıyoruz. Şanlıurfa lahmacunu biraz daha yuvarlak yapılıyor. Antep lahmacununu ise oval şekilde yapıyoruz. Sonuç itibarıyla Gaziantep’te, gastronomi kenti olması dolayısıyla tescilli ürün Antep lahmacunu daha çok tercih ediliyor. Günlük 200 lahmacun üretiyoruz. 50 tane ise Urfa lahmacunu yapıyoruz” dedi.
Lahmacun salonu işletmecisi Enes Balkın ise Gaziantep lahmacunu yaptıklarını belirterek, “Antep lahmacununa konulan sarımsak, lahmacunu daha lezzetli hale getiriyor. Özellikle turistler, Antep lahmacununu tercih ediyor. Lahmacun, Gaziantep’in tescilli ürünü. Yani 1-0 öndeyiz” diye konuştu.
Müşterilerden İdris Katrancı Antalya’dan Gaziantep’e gittiğini ve ilk olarak lahmacun yediğini belirterek, “Gaziantep’in damak tadı farklı. Daha önce böyle lahmacun yemedim. Antep lahmacununun üstüne yok. İçindeki tat farklı. Gaziantep mi Urfa lahmacunu mu? Tabii ki Antep lahmacunu diyorum” ifadelerini kullandı.
“URFA LAHMACUNU BİR BAŞKADIR”
Kendine has mutfağı, birbirinden lezzetli yemekleriyle öne çıkan Şanlıurfa’nın 2018’de coğrafi işaretle tescillenen Urfa lahmacunu, yöre halkı tarafından ‘kıymalı’ olarak da adlandırılıyor.
Soğanlı hazırlanan lahmacunlar, hem lokantalarda hem de mahallerdeki fırınlarda pişiriliyor.
Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, “Lahmacunun en önemli özelliği, içerisine giren isot, domates salçası, tarlalarımızdan üretilen ürünlerden oluşması. Aynı zamanda çok çok önemli olan et de kendi hayvanlarımızdan. Dolayısıyla Urfa lahmacunu bir başkadır” dedi.
Mutfak şefi Zafer Kulak da “Kuru soğan ve isotumuz ve frenk suyumuz (domates salçası) ile bizim zırhta çekilen kuzu etimiz harmanlandıktan sonra harika bir lezzet oluşuyor lahmacunumuzda. Yöresel ağızla kıymalı diye hitap ederiz, Antep ile arasındaki fark sarımsak özelliği var, biz soğan kullanırız. Bizimki ince ve yuvarlaktır, Antep’in biraz daha oval şeklinde olur, içerisine biber ve domates de koyarlar. Bizim özelliğimiz kendi isot ve domates salçamızla yapılır, harika bir aroma ve çok güzel bir lezzet verir” diye konuştu.
Kulak, lahmacun malzemesindeki soğanın elde doğrandığını ve bu sayede suyunu kaybetmediğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yabancı misafirlerimizin Urfa lahmacununu tercih etmelerindeki en büyük etkenlerden bir tanesi de bizimkinin soğanlı olması. Sarımsak aromasının ağır olmasından dolayı tercih etmiyorlar. İçerisine sadece organik isotumuz ve frenk suyu dediğimiz domates salçamız var, bunlarla harmanlandığı için organik bir şekilde çok leziz ve lezzetli bir yemek ortaya çıkıyor.”
Müşterilerden Muzaffer Demir ise soğanlı lahmacunu daha çok beğendiğini, bu lezzetten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini söyledi.