Memuru inciten teklif… Şükrü KARAMAN yazdı...

Hükümetin, sendikalara ilettiği zam teklifi milyonlarca memur ve memur emeklisini şoke etti.

6 milyon memur ile memur emeklisine 2026-2027 yıllarında verilecek zam oranlarını saptamak üzere Kamu İşveren Heyeti ile yetkili konfederasyon Memur- Sen ile birlikte Türkiye Kamu-Sen ve Birleşik Kamu İş arasında 28 Temmuz’dan bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde son aşamaya gelindi. Memura bir kez daha hakem kurulu yolu göründü.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, memur maaşı ile memur emekli aylığında 2026 yılının birinci 6 ayında yüzde 10, ikinci altı ayında yüzde 6, 2027 yılının birinci 6 ayında yüzde 4, ikinci 6 ayında yüzde 4 artış yapılmasına ilişkin zam teklifini memur sendikaları konfederasyonlarına sundu. Teklife göre 6 aylık enflasyon zam oranlarını aşarsa aradaki fark memur ve emekliye ödenecek. Sendikaların refah payı, taban aylığı, kira yardımı gibi istemleri dikkate alınmadı. İletilen zam oranları karşısında büyük hayal kırıklığı yaşayan memur temsilcileri toplu sözleşme masasını terk etti. Yetkili konfederasyon Memur-Sen toplamda yüzde 88 oranında zam talep etmişti. Talep edilen yüzde 88 zamma hükümet yüzde 16.6’lık artışla karşılık verdi.

Teklif edilen zamma göre, halen 50 bin 503 TL olan en düşük memur maaşı yüzde 10 artışla ocakta 55 bin 533 TL’ye yükselecek. Yani 5 bin 50 TL artacak en düşük memur maaşı. Oysa, sendikaların en düşük maaşın bu düzeye çıkarılmasını talep ettiği yoksulluk sınırı 86 bin 036 TL. Hükümetin teklifi ile memurun talebi arasında dağlar kadar fark var. Teklife göre ocakta 55 bin 533 TL’ye yükselecek maaş kime yeter, kimin sorunlarına çözüm olur. En düşük memur emekli aylığı daha düşük. Yüzde 10, 6, 4 gibi komik zamlar hangi yarasına merhem olur milyonların.

Eğer hükümet teklifini revize etmez, sendikaların talebine yaklaşmazsa toplu sözleşmenin masada bağıtlanması olanaksız. Zira, her üç konfederasyon başkanı da hükümetin sunduğu düşük artışa çok öfkeli ve sokağa ineceklerini açıkladı. “Memur ve emekli ile alay edildiğini, teklifin akıl, vicdan ve adaletle ilgisi bulunmadığını “dile getiren başkanlar zam oranlarının çarşı pazar fiyatları ile örtüşmediğini, ortada pazarlık edilecek teklif olmadığını belirttiler.

Bundan sonraki süreçte ne olur derseniz. Birleşik Kamu-İş üyesi memur eylemlere hemen başlar, grev yasağına karşın işyerlerinde iş bırakabilir. Türkiye Kamu-Sen de meydanlara iner, çeşitli illerde basın açıklamaları ile zam oranlarını protesto eder. İktidara yakın yetkili konfederasyon Memur-Sen’in de alanlara çıkıp basın açıklamaları yapacağı genel başkanları tarafından açıklandı. Belki üç konfederasyon ortak kararla büyük bir ilde geniş katılımlı miting de gerçekleştirebilirler.

Masada çözüm arayan konfederasyonlar yaşamın gerçeği ile örtüşmeyen zam teklifi karşısında bir anlamda hükümet tarafından sahaya itildi. Elbette demokratik haklarını kullanarak zammı protesto edecekler. Lakin, masada uzlaşma sağlanmazsa 4688 sayılı yasa uyarınca 8. dönem toplu sözleşmesi Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından bu ayın sonuna kadar karara bağlanır.

Bundan önceki üç dönemde sözleşmeleri sonuçlandıran Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’ndan memur ve emekliye yüksek zam çıkmamıştı. Bu kez de aynısı olması kuvvetle muhtemel. Belki hükümetin sunduğu artış oranlarına 2-3 puan eklenebilir. O da milyonlarca memur ve memur emeklisini hoşnut etmez.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendika ve Toplu Sözleşme Yasası’nda kökten değişiklik yapılmazsa memur ve emekli hükümetin verdiği düşük zamlarla yetinmek zorunda kalır.

{ "vars": { "account": "G-1REJ3H5V8B" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }