Gaziantep Barosu Avukatlarından Ulaş Sayğıdar, son dönemlerde maddi sorunlardan ötürü çok sayıda genç avukatın intihar ettiğini söyledi. Hukuk fakültelerinin çokluğu ve buna bağlı olarak mezun sayısının fazla olmasının meslekte kaliteyi düşürdüğünü ifade eden Avukat Sayğıdar, bu konuda hükümete, barolara ve Türkiye Barolar Birliği’ne büyük iş düştüğünü kaydetti. Mesleğin can çekiştiği bir dönemde yaşadıklarını kaydeden Sayğıdar ile Türkiye’de avukatlığın geldiği noktayı Gaziantep özelinde konuştuk.

TBB verilerine göre 2020 yılı sonu itibariyle Türkiye’deki avukat sayısı 143 bin 330 diyen Avukat Sayğıdar, “Türkiye’de hukuk fakültesi mezunlarının büyük bir çoğunluğu avukatlık mesleğine yönelmektedir. Son yıllarda hukuk biliminin farklı disiplinlerle ilişkisi gözetildiğinde iş alanlarının genişlediği söyleyebilmekle beraber maddi getirisi anlamında çok ciddi bir gerileme söz konusudur” dedi.

HUKUK FAKÜLTELERİNİN ARTIŞI EĞİTİMDE KALİTEYİ DÜŞÜRÜYOR

Maddi sorunlardan dolayı son yıllarda onlarca genç avukatın intiharı ettiğini belirten Sayğıdar, “Bu yönüyle hem hükümete hem barolara hem de TBB’nin sorunu tespit edip önlem alması gerekmektedir. Zira hukuk fakültelerinin çokluğu mezun sayısındaki artış ve eğitim kalitesinin düşüklüğü mezun olan kişinin kalifiye olarak yetişmesinin önündeki en büyük engel olarak durmakta. Böylesi bir durumda kalifiye olmayan bir hukukçu maddi kaygılar yaşayabilmekte maddi kaygılar etik sorunları etik sorunlar da avukatlığın saygınlığını ve mesleğe olan güveni günden güne düşürmektedir.”

SON YILLARDAKİ İŞ SAYISI İLE AVUKAT ORANI SAYISI PARALELLİK GÖSTERMİYOR

Sayğıdar, Yukarıda da izah ettiğimiz gibi son yıllarda hukukun belli alanlarının gelişip ihtiyacın artması olumlu gibi gözükmekle beraber bu sayı ve iş oranı avukat sayısındaki artışla paralel değildir. Bilişim hukuku, kişisel verilerin korunması hukuku, arabuluculuk ve uzlaştırmacılık gibi kurumların iş alanlarını arttırdığı söylenebilir. Ancak Türkiye’deki avukatların belki yarısından fazlasının klasik anlamda serbest avukatlık yaptığı hala tam anlamıyla uzmanlaşmanın söz konusu olmadığı ve bahsedilen kurumların her şehirde her avukatın çalışabileceği gelir elde edebileceği alanlar olmadığı düşünüldüğünde geriye bir tek CMK uyarınca zorunlu müdafilik kapsamında yapılan görevlendirmeler kalıyor. Bu kanun kapsamında yapılan görevlendirmelerin ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki ücretlerin altıda biri yedide biri düzeyinde seyretmesi o görevi angarya haline getirmektedir. Zorunluluktan o görevi kabul eden genç avukatın belki yıllarca sürecek bir dosyaya nasıl bir katkı sunacağı malumunuzdur. Bu uygulama avukat açısından angarya olmaktan öte bireyin savunma hakkının uygulayıcılar eliyle heba edilmesi, yargılamanın usuli bir rutine, prosedüre bağlanıp, “yargılama yapılıyor savunma yapılıyormuş” gibi gösterilerek, hukuki sürecin kimliksizleştirilmesi anlamına gelmektedir.”

GAZİANTEP’TE 90 YILDA MESLEĞE KATILAN AVUKAT SAYISI İLE SON 7 YILDA KATILANLARIN SAYISI AYNI

Gaziantep özelinde bir tespit yapmak gerekir ise yanılmıyorsam Türkiye’nin en hızlı büyüyen barolarından biri Gaziantep Barosudur diyen Sayğıdar sözlerini şu şekilde bitirdi: “Kendimden örnek vereyim 2014 yılında mesleğe başladım ve sicilim 1844. Yani Gaziantep Barosu’nun 91. yılındaki avukat sayısı 1900 civarında iken, bir stajyerimizin ruhsat töreninde sicilini sorduğumda Mart 2021’de 3600 civarlarındaydı. Ezcümle Gaziantep özelinde 90 yılda mesleğe katılan avukat sayısı ile son 7 yılda mesleğe katılan avukat sayısı kadardır. Sadece bu veriler bile yukarıda bahsettiğimiz; mesleğin kronikleşmiş sorunlarının temel sebebini ortaya koymaktadır.”

Bazı avukatların sosyal medya paylaşımları:

MUHAMMET ABDULKADİR ESEN