Depremlerden etkilenen Gaziantep'in Nizip ilçesinde yıkılan binanın enkazından çıkarılan 26 yaşındaki Mustafa Elşirkad, enkaz altındaki 105 saati dua ederek geçirdiğini anlattı.

Enkazdan 8 yaşındaki yeğeni Ahmet Osman ile çıkarıldıktan sonra Nizip Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan Elşirkad, bir yakınının evine yerleşti.

Elşirkad, AA muhabirine, depreme uykuda yakalandıklarını belirterek, "Büyük bir patlama sesi gibi sesle uyandık ne olduğunu anlamadık. Ben ve ailem evin koridorunda toplandık sonradan deprem olduğunu anladık. Bina çok sallanıyordu o sırada ablam dışarıya çıkmaya çalıştı ancak daha tehlikeli olur diye abim kendisine engel oldu." diye konuştu.

Daha sonra binanın yıkılmaya başladığını anlatan Elşirkad, "Bina yıkılırken ben hemen çöktüm. Ailem benim yanımdaydı onlar ayakta kaldı. Bina tamamen yıkıldığında babam, abim ve kardeşim o anda vefat ettiler. Ben de olaydan beş dakika sonra üzerime devrilen duvarın altından çıktım." dedi.

- "Enkazın altında günleri sayamıyorduk"

Elşirkad, yeğeninin de duvarın altında kaldığını gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

"Onu da çektim yanıma, bulunduğumuz alan üzerimize devrilmesin diye taşlarla güçlendirerek dua edip sesimizi duyurmaya çalıştım. Sürekli bağırıyorduk enkazın altında günleri sayamıyorduk. Biz beş gün enkazın altında kalmıştık ama 13 gün sanıyorduk. Açlıktan çok susuzluk vardı. Özellikle Ahmet benden sürekli su istiyordu, ona dua etmesini ve duasıyla susuzluğunun gideceğini söylüyordum. O da söz dinliyordu, dediklerimi yapıyordu. Allah da bize yardım etti, açlık ve susuzluğumuzu giderdi. Üşüyorduk ama Ahmet küçük olduğu için o daha çok üşüyordu. Onu da kendi vücut ısımla ısıtmaya çalışıyordum."

- "Hiçbir zaman umudumuzu kaybetmedik"

Arama kurtarma çalışmaları yapan ekibe teşekkür eden Elşirkad, şunları kaydetti:

"Hiçbir zaman umudumuzu kaybetmedik çünkü biliyorduk bizleri kurtarmak için çalışanlar var. Üzerimizde duyduğumuz her ses bizi daha da güçlendiriyordu. İlk gün arama kurtarma ekiplerinin sesini çok fazla duyamıyorduk ancak olayın beşinci gününde seslerin bize yaklaştığını duydum. Hemen sesimizi duyurmak için hareket etmeye başladım. Her hareketim beni yaralasa da sesimi duyurmak için mücadeleyi bırakmadım ve sesimi duyurmayı başardım. Yanımda bir çamaşır makinesi olduğunu söyledim, Allah razı olsun kurtarma ekibimiz en hızlı şekilde bize ulaştı. Bizi bulunduğumuz yerden çıkarıp kurtardılar ama annemi, babamı, ablamı, abimi, kardeşimi ve yeğenlerimi kaybettim. Hepsi gözlerimin önünde vefat etti, benim için çok zor bir süreç."