Bu kadar popüler bir yöresel türkünün ana teması olan “ Haşıl nedir? Ne işe yarar? Adına türkü yaktıracak kadar önemli ne yapmıştır?
Tüm bu soruların cevabını merak ediyorsanız, tek yapmanız gereken okumaya devam etmek. Bu arada Yukarıdaki videoya tıklayarak bu güzel türküyü de dinlemenizi tavsiye ederiz.
Önce "HAŞIL" TÜRKÜSÜ SÖZLERİ
Alentirik kesildi kalkın haşıla
Haşılı getirin çökün başına
Çifte gurşun deysin nezzik daşına
Gözlerin kör ola ölesin usta
Osandım Allahım haşıl elinden
Doyup osanmadın tatlı dilinden
Ustamın geydiği samanı sarı
Usta soksun seni al gızıl arı
Usta paran yoksa etme bu kârı
Gözlerin kör ola ölesin usta
Osandım Allahım haşıl elinden
Doyup osanmadın tatlı dilinden
Bir direzin çektirdim oda sedirlik
Ağızlıkta gırıldı zavallı mekik
Acerini almaya yoktur metelik
Gözlerin kör ola ölesin usta
Osandım Allahım haşıl elinden
Doyup osanmadın tatlı dilinden
Haşıl parasıyla bulgur gaynattık
Mangal maşasıyla saçın gıvrattık
Ustamın gabrinde köçek oynattık
Gözlerin kör ola ölesin usta
Ölesin ölesin ölesin usta
Ölmeden gabire giresin usta.
HAŞIL NEDİR? TÜRKÜNÜN HİKAYESİ NEDİR?
Öncelikle belirtelim ki bu türküyü aynı zamanda kendisi de bir dokumacı olan müzisyen Ömer Lök derlemiş. Bu türküden esinlenerek Gaziantep Haşıl Grubu ismiyle bir grup kurulmuş.
Türkünün, haşılın ve haşılcılığın hikayesinde emeği geçenler ise Faruk Lök ile Gaziantepli müzik adamı Mehmet Akif Toprak.
Haşıl Nedir?
Herkes haşılı bir yemek olarak bilir. Kars, Sivas ve Erzurum başta olmak üzere, Anadolu’nun hemen heryerinden tutun da taa Horasan’a kadar bilinen ve yapılan bir yemek. Buğday, su, tuz, un ve tereyağ ile yapılan bir yokluk yemeğidir. Yapılışı ve malzemeleri eldekilere ve yöreye göre değişir.
Ancak bizim türkümüzde geçen Haşıl’ın bu yenen haşıl ile hiçbir ilgisi yoktur.
Gaziantep’te Haşıl; bir dokumacılık terimidir! Daha doğrusu dokumacılığın ilk adımı, anasıdır…
Haşıl, dokuma ipliğini sertleştirmek için kullanılan un- çiriş karışımı, kayısı ağacı sakızı veya mercimek tutkalı gibi doğal maddelere deniyor.
Haşılcılık ise dokuma tezgahlarında halı, kilim, kumaş ve kutnu gibi her türlü kumaşı dokurken kullanılan ipliğin dokumaya hazır hale getirilmesidir. Bu işlem oldukça zor ve zahmetlidir.
Haşılcı, ipliği ve hamuru bir kurnanın içerisinde daha önceden hazırlanan un ve çiriş karışımı veya kaysı ağacı sakızı gibi bir hamurla, iplik güzelce sertleştirilecek şekilde yoğururdu.
Haşıllanan iplikler boya kazanlarına batırılarak boyanır ve kurutulurdu. Kurutulan iplikler haşılcı kadınlara gönderilir veya kadınlar tarafından gelip alınırdı.
Gaziantep’te haşılcılık makineleşmeyle birlikte bitmiştir. 1970′li yıllardan sonra haşılcılık insan gücüyle değil makineyle yapılır olmuştur.
Haşılcı kadınlar kelep halinde aldıkları bu haşıllı ipliği çıkrık vasıtasıyla masıralara sararlarmış. Sarım işi bitince ustaya götürür teslim ederlermiş.
Gaziantepli kadınlar, kızlar; aile bütçesine katkı olsun diye haşılcılık yaparlarmış. Haşılcılar, sabahın erken saatlerinde gün ışımasıyla işe başlarlarmış. Çalışma esnasında kadınların da elleri kesilir ve kanarmış. Yani az parayla çok zahmetli yapılan bir işmiş haşılcılık. Haşılcı kadınlar, kızlar ham ipliği işleyip dokumaya hazır hale getirir, ustaya teslim ederlermiş.
İşte sanatçılarımıza türkü yaktıran nokta da burada başlıyor. Deyim yerindeyse zurnanın zırt dediği yer!.. Bazı ustalar hafta başı olduğunda parayı veremezmiş. Yumuşak ve tatlı dille, bir sürü mazeret öne sürerek paraları aksatır ve haftalıkları çok geç öder veya hiç ödeyemezmiş.
Bu durumdan şikayetçi olan hanımlar zaten çileli ve meşakâtli bu işin verdiği acı ve sıkıntıyla adeta sitem ederlermiş dokuma ustalarına. Hatta beddua ederlermiş.Bu şikayetler, serzenişler zaman içerisinde türkü olup dillere düşmüş. İşte kadınlarımızı “Ustanın kabrinde köçek” oynatacak kadar kızdıran da ustaların bu vurdumduymazlığı ve emek hırsızlığı olmuş. Öyle ki:
“Gözlerin kör ola ölesin usta
Ölesin ölesin ölesin usta
Ölmeden gabire giresin usta” dedirtmiş halk ozanlarına.
Evet bir Gaziantep Türküsü hikayemizin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Alentirik kesilmeden kaçalım çünkü haşılcılık gerçekten de zor iş. Hele de emeğinin karşılığını alamıyorsan.