TBMM’de söz alan CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın konuşması şöyle:

“Sözün bittiği yerdeyiz.Acımız büyük.

Kaybımız çok. Öncelikle bu büyük depremde vefat eden canlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum. Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun.

Gaziantep’te resmi kayıtlara göre 4 bin, resmi olmayan kayıtlara göre 4 binin belki 3-4 katı üzerinde kaybımız var.

Depremin ilk gününden bu yana Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bölgeyi ziyaret etmesi başta olmak üzere, Kadın Kolları Genel Başkanımız ve yönetimi, Genel Başkan Yardımcılarımız, Grup Başkanvekillerimiz, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanımız ve yönetimi, Parti Meclisi üyelerimiz, Milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız, Belediye Meclis Üyelerimiz, parti yöneticilerimiz, il ve ilçe yöneticilerimiz ile birlikte Gaziantep’in özellikle depremden büyük zarar gören Nurdağı ve İslahiye İlçelerimizde saha çalışmalarındaydık.

Depremin ilk 2 gününde AFAD ekipleri arama ve kurtarma çalışmalarına müdahale edememiştir.

Depremin 3. Gününde AFAD ekipleri, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve başka illerden gelen belediyeler ile ekipler çalışmalara başladı.

Cumhuriyet Halk Partili birçok belediyemiz tarafından çok sayıda personeli, yardım tırı ve kurtarma makinaları geldi.

GSM operatörlerinin binaların üstüne kurduğu baz istasyonları çökmüş ve bölge halkı uzun bir süre enkaz altında kalan vatandaşlarımız ile bile iletişim sağlayamadı. Telefonlar çalışmadı.

Nurdağı ilçemizdeki Minibüsçüler pazarı yıkıldı. Esnafımız zor durumda.

Birçok vatandaşımız bu ilk 3 günde enkaz altında yaşamını yitirdi.

Gece -10 derece soğukta kalan vatandaşlarımızdan araçları olanlar arabada, arabası olmayanlar sokakta kalmak zorunda kaldı.

Parti gözetmeksizin tüm belediyelerden yardımlar geldi.

Partimizin kurduğu İslahiye ve Nurdağı’ndaki Koordinasyon Merkezleri gelen yardımları doğru yerlere ulaştırmak için hızlı bir şekilde organize oldu.

Ayrıca diğer illerden yardım ve desteğe gelen Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz, STK ve diğer kurumlar seyyar mutfaklar kurarak sıcak yemek ve içecek başta olmak üzere, depremzedelerimize gıda, erzak, giysi ve hijyen malzemesi yardımlarında bulundu.

Türk Eczacılar Birliği ve Gaziantep Eczacı Odası’nın çabalarıyla Nurdağı ve İslahiye ilçelerimize sahra eczanelerini kurarak, depremzedelerimize ilaç tedariği noktasında sağlık hizmeti sundu.
Özellikle belirtelim ki Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, “deprem toplanma alanlarını” imara açıp, konutların 8-10 katlı yapılmasına izin verilmeseydi bugün bu tabloyla karşılanmayacaktı.

08. Ekim 2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiğim soru önergesine 27 Şubat 2020’de gelen cevap üzerine özellikle 1. Derece deprem bölgesi olan, fay hattının geçtiği Gaziante’te, Nurdağı ve İslahiye ilçelerimizdeki acil toplanma alanlarını, bölgedeki binaların, okulların depreme dayanıklılık testinin yapılıp yapılmadığını sorduk. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sorduğumuz soruları tam anlamıyla cevaplamadı.

Fay hattı üzerinde imara ve deprem yönetmeliğinin zemine uygun olmayan bölgelerde çok katlı konut yapımına izin verilmeseydi böyle büyük bir can kaybı yaşanmayacaktı.

Sık sık çıkarılan imar affıyla depreme dayanıksız yapılar yasal hale getirildi.

İnşaatların hem denetim hem de denetçi firmaya gerekli kontrollerin yapılmaması ve özellikle birçok yapı denetim firması sahibinin inşaat da yapması, sorumsuzca ve para üzerine insan canını düşünmeden konut yapması bu büyük yıkımın nedeni olmuştur.

Yeni imar alanları açılırken zemin etüt raporlarının olması gerekmektir.

Depremde çöken ve zarar gören çoğunluğu yeni yapı olan yüksek katlı orantısız binalardı.

Yeteri kadar çadırın ve konteynırın olmaması barınma ihtiyacını karşılayamamaktadır.

İlimize şehir dışından gelen sağlık çalışanları 5-6 gün boyunca hastanelerde kaldı. Barınma ihtiyaçları giderilemedi.
Tüm köylerde gıda, hijyen ve giysi yardımlarının ulaştırılmadığı sorunu devam ediyor.
Barınma, su, tuvalet, hijyen, banyo ve elektrik ihtiyacı da henüz çözüme ulaştırılmadı.

Enkaz altında traktörler kaldı, hayvanlar telef oldu.

Böyle bir afette Kızılay çadırları sattı.

Çiftçilerimizin gübre ekme zamanında çiftçilerimize hiçbir destek gelmedi.

Depremzedelerimizin talepleri ve sorunları dinledik, koordinasyon merkezine iletilerek çözüm sağlanması yönünde girişimlerde bulunduk.

Depremden en çok etkilenen İslahiye ve Nurdağı ilçelerimizde sağlam bina kalmadı. Bu ilçelerimiz tamamen yıkıldı, yerle bir oldu. Benim doğup büyüdüğüm köyüm Gedikli’de de taş taş üstüne kalmadı.

Böyle büyük bir yıkımın bir daha yaşanmamasını diliyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifa diliyorum.''