Partilerin yerel seçim hazırlıkları devam ederken AK Parti, seçim beyannamesini de tamamladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 başlıktan oluşan beyannameyi partisinin genel merkezinde açıklıyor...
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından derlenenler;
Geçmişte demokrasiyle uyuşmayan seçimler elbette yapılmıştır. Ne milletimiz ne de tarih demokrasi tecellisi olarak görmemiştir. Rahmetli Menderes'in başa geldiği 1950 gerçek demokrasinin işlediği tarihtir.
Daha önce ya darbe anayasaları ile işaret edilen ya da Meclis tarafından seçilen Cumhurbaşkanı ilk defa 2014'te doğrudan halkın oyuyla belirlenmiştir. 2018'de ve 2023'ün Mayıs ayında Cumhurbaşkanı ve Meclis seçimleri ülke tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olarak yerini almıştır. Yerel Seçimler de bu kıstastadır.
İlk kez 1950'de yapılan Yerel Seçimler bu güne kadar 14 defa tekrarlanmıştır. 15. kez yapılacak olan Yerel Seçimler'i 31 Mart'ta yine demokrasi şöleni olarak gerçekleştireceğiz.
AK Parti'nin iktidara gelmesi 28 Şubat darbesinden sonra milli irade şahlanışı olarak vuku bulmuştur. Nice sinsi oyunlara rağmen milli irade bayrağını hep yukarıda tuttuk. Bu mücadelenin son örneğini 14-28 Mayıs seçimlerinde hep birlikte verdik. 31 Mart'ta bu imtihandan bir kez daha alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum.
"SÖZÜMÜZÜ RAKİPLERİMİZE DEĞİL MİLLETİMİZE SÖYLÜYORUZ"
Türkiye Yüzyılının ilk seçiminde mesele en çok belediye başkanlığı kazanmak değil. Mesele, Türkiye'yi dünyada hak ettiği yere ulaştırmakta bize güç verecektir. Samimiyet ve azimle çok çalışmak gerekiyoruz. Biz ülkeye ve millete hizmet yolculuğunda 30 yıl önce belediyelerde başlayan bir kadroyuz. Halka hizmet hakka hizmet düsturuyla başladık. Milletimizin gönlüne girdik, aynı hissiyatla her karış toprağı hizmetle buluşturduk. Asırlık hezimetleri telafi etmekle kalmadık, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkenin geleceğini inşa ettik. Evlatlarımıza büyük güçlü itibarlı bir Türkiye bırakma hedefimize çelme takması için kimsenin eline malzeme vermemeliyiz. Sizlerin de gördüğü gibi içeride ve dışarıda Türkiye'nin tökezlemesini siyasi ve idari olarak eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var. Oklar bize çevrilmiş olsa da asıl hedef Türkiye'dir. İnancı ve tarihiyle hedef milletimizdir. Bu sinsi niyetleri de boşa çıkartacağız. Sözümüzü rakiplerimize, muhalefete değil milletimize söylüyoruz.
"TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN 31 MART SEÇİMLERİ ÇOK ÖNEMLİ"
Ufkumuzu hem derin hem geniş tutmaya çalışıyoruz. Türkiye'yi ayakta tutan temel değerleri bireysel hevesleri için yerle bir etmeye çalışanlara izin vermiyoruz. Gerçek belediyecilikle şehirlerimizi tanıştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. 31 Mart'a kadar gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz her eve her işyerine gireceğiz. Kalbini kazanmadık kimse bırakmayacağız, kararsızları ikna edeceğiz. Zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz, teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını, seçimin sandıkta kazanıldığını unutmayacağız. 31 Mart seçiminin Türkiye Yüzyılı için çok önemli olduğunu aklımızdan çıkartmayacağız.
"TÜRKİYE YÜZYILI ŞEHİRLERİ İÇİN HAZIRIZ KARARLIYIZ"
Yerel Seçimler'deki ilk sınavımızı 2004'te vermiştik. Daha sonra şehirlerimizin hizmetine 2009'da bir kez daha talip olduk. 2014'te "Millet eğilmez Türkiye yenilmez" diyerek vatandaşlarımızın huzuruna çıkmıştık. Son mahalli seçimler olan 2019'da sandıklara koşmuştuk. 31 Mart'a ise "Gerçek belediyecilik; hazırız, kararlıyız" diyerek gidiyoruz.
8 bölümlü beyannamemizin başlığını "Türkiye Yüzyılı şehirleri için gerçek belediyecilik" olarak belirledik.
Eser ortaya koyamamanın, halka hizmet getirememenin hiçbir bahanesi olamaz. Siz bakmayan birilerinin "engellendik" bahanelerine. Bunlar AK Parti'nin belediyelerinden çok daha fazla para aldılar ve almaya devam ediyorlar. Bunların ispatını da her zaman yaptık. Bakanlıklarımız da her şeyi açıkladı. Diğer belediyelere neler yapıldıysa, bunlara da aynısı. Başarılı bir idarecinin belediye başkanının kaybı diye söz konusu bir şey değildir. İBB'yi aldığım zaman bizim borcumuz 2,5 milyar dolardı. Devrederken 1,5 milyar dolarla devrettik. Ama şimdi 3 milyar dolar. Fazlası var azı yok. Bunların tek derdi kendi beceriksizliklerini örtmek. Son 30 yılda mahalli idarelerde edindiğimiz tecrübemiz bunu gösteriyor. Biz kimsenin siyasi kimliğine bakmıyoruz. Kurumlarımız ve bakanlıklarımız projeleri hayata geçirirken sandık sonuçlarına ya da partisine göre bakmıyor. Daha dün İstanbul'da açılışını yaptığımız bakanlığımızca yapılan metro hattı somut bir örnektir. İzmir'de açtığımız şehir hastanesi, Türkiye'nin 81 vilayetinin her biri yaptırım ve projelerimizden ihtiyacı olan payı almıştır. Bu gerçekler ortada olmasına rağmen gözü ve gönlü hizmet etmek yerine başka yere dönük olanlara ne deseniz az.
İnşallah 31 Mart'ta bu gölgeler İstanbul'un üzerinden çekilecek ve insanımızın gerçek belediyecilikle yeniden tanışacak. Kendi belediye başkanlarımızdan ve adaylarımızdan milletten aldıkları emaneti layıkıyla, asla taviz vermeden gece gündüz çalışmaktır. Asla seçimden seçime vatandaşımızın kapısına giden bir kadro olmadık. Hiçbir zaman vatandaşımızı aldatmaya kalkmadık, seçim dönemlerinde verdiğimiz sözlerin takipçisi olduk, geciktirdiğimiz olduğunda milletimize hesabını verdik.
"BELEDİYECİLİK VİZYONUMUZU MİLLETE HEDİYE EDİYORUZ"
Böyle bir yaklaşımla ülkeye hizmet edenlerin ne şehirler ne de insanlarımız arasında siyasi bağnazlık yapması asla düşünülemez. 2023 hedefleri gibi bugünkü Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu da halkımızın selameti için görüyoruz. Hayırlı olan her şeyin başımızın üzerinde yeri vardır. Ürettiğimiz hayata geçirdiğimiz iyi güzel hayırlı olan her şeyin sahibi milletimizdir.
Türkiye Yüzyılı şehirleri için gerçek belediyecilik vizyonunu da milletimize hediye ediyoruz.
Demokrasinin ve kalkınmanın yerelden başladığına inanıyoruz. Şehirlerin çarpık kentleşmeden altyapıya, ulaşımdan imara kadar sorunlarını çözüme kavuştururken bunu bir başlangıç olarak gördük.
Altyapı ve üst yapı projelerini şehirlere kazandırırken bugünün değil geleceği hedefledik. Şehirlerin özgün mimarisini koruyan proje, plan ve yatırımlara öncelik verdik.
Katılımcılığı şeffaflığı ve hesap verilebilirliği güçlendiren her adımı destekledik.
Toplumun tüm kesimlerine dokunan bir anlayışı hakim kıldık. Örnek uygulamalar sergileyerek AK Parti'yi markalaştırırken sürekli kendi kendimizle yarıştık. Şimdi ise yepyeni bir vizyonla karşınızdayız.
31 MART YEREL SEÇİM BEYANNAMESİNİ MADDELER HALİNDE ANLATTI
Afetlere dayanıklı dirençli ve sağlam yerleşim yerleri kuracağız.
Şehirlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getireceğiz.
Akıllı uygulamalara ve yeni nesil dijital teknolojilere uyumlu altyapılar tesis edeceğiz.
Yerel kalkınma odaklı, ekonomisi değer üreten yerel yönetim anlayışını güçlendireceğiz.
Gençler, çocuklar, yaşlılar kadınlar, engelliler ve tüm toplumsal kesimlere karşı duyarlı, kapsayıcılığı yüksek sosyal belediyeciliği geliştireceğiz.
Güçlü aile güçlü toplum alayışıyla hareket eden yerel yönetimleri destekleyeceğiz.
Kültür ve medeniyete sahip çıkan, koruyup gelecek kuşaklara taşıyan projeler üreteceğiz.
Çevreye ve doğal hayata karşı hassas yeşil kalkınma projesini benimsemiş, sıfır atık modelini uygulayan sürdürülebilir belediye yönetimlerinin daima yanıdda olacağız.
Evlatlarımıza havası suyu toprağı çevresi temiz şehirler bırakacağız.
Ülkemizi mimarisi estetik tarihi ve kültürel varlıkları korunmuş, huzurlu ve güvenli kentlerle donatacağız.
Kırsaldaki hayat standartlarını yükselterek insanların doğup büyüdükleri yerlerde kalmalarını teşvik edeceğiz.
Etkin, verimli, adil, şeffaf ve sorumlu belediye anlayışımızdan taviz vermeyeceğiz.
Katılımcılığa, kaliteli hizmet üretimine ve vatandaş memnuniyetine odaklanan yönetimlerle belediyelerimizi geleceğe hazırlayacağız.
Vizyonumuzun özünü oluşturan gerçek belediyecilik sözümüzü şu 13 temel başlık üzerine bina ediyoruz;
Üretken, adil, erişilebilir, vizyoner, şefkatli, sürdürülebilir, yenilikçi, kalkınmacı, çağdaş, güçlü, kapsayıcı, dinamik ve vatan sever belediyecilik.
