Fatih’te cenaze namazı kılınacağı sırada tabuttan gelen sesler üzerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından ölmediği belirlenen ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Halit Bayşu’nun cenazesi, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Adli tıp önünde konuşan adamın oğlu Yiğit Bayşu, "Doktor, hayatında böyle bir şeyle ilk kez karşılaştığını söyledi" dedi.

Nevzat Bahtiyar ifade verirken baba Arif Güran gözyaşlarına boğuldu Nevzat Bahtiyar ifade verirken baba Arif Güran gözyaşlarına boğuldu

Fatih’te öldü sanılan Halit Bayşu cenaze namazı kılındığı sırada tabutundan gelen sesler gelmesi üzerine olay yerine çağırılan sağlık ekiplerinin incelemesi sonucunda Bayşu’nun nabzının attığı öğrenildi. Sonrasında hastaneye kaldırılan Bayşu, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Oluuu 1

Cenazesi ise incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Bayşu’nun cenazesi için ailesi ve yakınları Adli Tıp Kurumu önüne geldi.

“Amcan 3 saat -40 derecede morgda bekliyor”

Yaşananlara ilişkin konuşan Halit Bayşu’nun yeğeni Osman Bayşu, "Bir insanın ölmüş olduğu düşünülüp mezara konması böyle bir şey ama burada ölmeyen bir insan mezara konuyor. Şu an konuşamıyorum, çünkü söylenecek bir şey kalmadı. Fişini çekip morga kaldırıyorlar, ardından camiye götürüp yıkayıp kefen giydiriyorlar. Tabuttan ses gelince çocukları ve gelini tabuta sarılıyor, sesleri duyunca insanlar panik içinde kaçışıyor ve amcamızın ölmediği ortaya çıkıyor. Meğer ölmemiş, öldü diye fişini çekmişler. Yolda ölen biri için bile ambulans çağırılıyor, en azından bekleniyor. Ama amcam 3 saat morgda, -40 derecede bekliyor. Sonra camide yıkanıyor cenazesi. Daha sonra tabuttan yine sesler geliyor. Oğlu ve gelini kontrol ettiklerinde amcamın hala yaşadığını fark ediyorlar ve hemen ambulans çağırılıyor. Canlı olarak başka bir hastaneye yetiştirilmeye çalışılıyor ama daha sonra ikinci kez hayatını kaybediyor. Yani, bu kişi aslında ölmemiş. Hiçbir şekilde bunu kabul etmiyoruz, sonuna kadar hukuki hakkımızı arayacağız. Şu an adli tıp raporlarını bekliyoruz, dört aylık bir süre verdiler. Onu bekliyoruz, sonrasında avukatlarımızla görüşüp hukuki süreci başlatacağız ve hastane hakkında şikayetimizi sürdüreceğiz. Filmlerde cenazeler canlanır ve insanlar kaçar. Tam bir film gibi, adeta Kemal Sunal filmi gibi olduk. Peki ya o sesten haberimiz olmasaydı? O sesi duymasaydık, amcamı canlı canlı gömecektik. Toprağın altında kendi kendine ölecekti” dedi.

“Doktor, hayatında böyle bir şeyle ilk kez karşılaştığını söyledi”

Halit Bayşu’nun oğlu Yiğit Bayşu ise, "Adli Tıp Kurumuna geldik ve bu süreçte bize iki tane rapor verildi. Şu anda adli tıp raporuna göre hareket ediyoruz. Şu an ihmal var mı yok mu? Bununla alakalı adli tıptan çıkacak otopsi raporunu bekliyorum. Dört ay süreceğini söylediler. Elimde iki tane ölüm belgesi var. Şu an söyleyebileceğim tek şey bu. Hastanenin bana vermiş olduğu bir ölüm saati var ve şu an hiçbir şey bilmiyorum. Belki babam o süre zarfında can çekişiyordu, belki de onu canlı canlı tabuta koydular. Hastanelerden verilen iki farklı ölüm saati var. Belki babam da bu acıyı yaşadı, belki de kurtarılabilirdi. Doktor, hayatında böyle bir şeyle ilk kez karşılaştığını söyledi. Ambulanstaki görevliler bile videolarını çekti ve onlar da böyle bir şeyle ilk kez karşılaştıklarını söylediler” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha