Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasında konuk olduğu Gaziantep FK'yi 2-1 yenen Demir Grup Sivasspor'un teknik direktörü Rıza Çalımbay, maçın başından sonuna kadar gayet iyi oynadıklarını söyledi.

Çalımbay, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında, iyi bir oyun sergilediklerini belirterek, "Tabii ki 3 puana çok ihtiyacımız vardı. Avrupa'da gayet iyi gidiyoruz, orada hedefimiz var, Türkiye Kupası'nda da hedefimiz var ama özellikle Avrupa maçlarını oynarken epey sıkıntı yaşadık. İki günde bir maç oynuyorduk, o yüzden de ligde istediğimiz gibi olmamıştı. Ligin ikinci yarısına başladığımızda tek hedefimiz, deplasmanda galibiyetti. Başka bir düşüncemiz yoktu." diye konuştu.

"Maçın başından sonuna kadar gayet iyi oynadık." diyen Çalımbay, "Eğer kaçırdıklarımızı da atabilseydik, son paslarda dikkatli olabilseydik, sıkıntı yaşamadan rahatlıkla bitirirdik ama ikinci yarı özellikle sonlara doğru Gaziantep takımı büyük bir baskı kurdu. Çok iyi bir defans ve oyuncu değişikliği yaparak savuşturduk ve iyi bir galibiyet aldık. Deplasmanda alınan 3 puan bizim için çok önemli, ilerisi için çok çok önemli. Takımımızdan memnunuz, tabii eksiğimiz de vardı. Almamız gereken oyuncular var, onları almamız gerekiyor. Onlar da geldikten sonra daha alternatifli bir kadro olacağız. Hem Avrupa'da hem de Türkiye Kupası'nda oynayacağımız önemli maçlar var. Onları da en iyi şekilde bitirmek için çalışacağız." ifadelerini kullandı.

Çalımbay, futbolcuları Uğur Çiftçi'nin Galatasaray'a transfer olacağına yönelik basında yer alan haberlerle ilgili bir soruya, "Şu anda Uğur'u vermeyeceğiz. Tabii yönetimin kararı ama mutlaka bir sol bek alındığı takdirde o zaman Uğur'un belki önü açılabilir." yanıtını verdi.

Karşılaşma sırasında ev sahibi ekip taraftarlarının Gaziantep FK Teknik Direktörü Erol Bulut'a yönelik tepkileriyle ilgili de konuşan Çalımbay, şunları kaydetti:

"Bütün teknik direktörler için olan bir durum. Her zaman takım iyi gitmeyebilir veya istediği şeyler olmayabilir. Eğer bir sıkıntı varsa ve yolları ayırmak gerekiyorsa, nasıl ilk başta güzel şekilde geliniyorsa, bence güzel bir şekilde ayrılık olması gerekiyor. Hiçbir antrenör, takımı kötü olsun diye sahaya çıkarmaz. Herkes elinden gelen bütün gayreti gösterir. Erol da futbolcuydu, ben de futbolcuydum, öyle bir şey ki sahaya çıktığınız zaman bazı şeyler sizin elinizde değil, futbolcuların elinde ama en küçük bir şey olduğunda da oyuncu penaltı kaçırsın veyahut da hatalar yapsın direkt antrenöre gidiliyor.

Erol, yıllardan beri buraya hizmet ediyor, tek burası için söylemiyorum, bence teknik direktörlere böyle davranılmaması gerekiyor. Yollar ayrılacaksa da tabii güzel bir şekilde yönetimiyle anlaşıp taraftarına da elini sallayıp yolların ayrılması gerekiyor. Bunlar iyi şeyler değil. Sahanın içindeki futbolcuların bile morali bozulur, vereceği şeyi veremez, üzülür. Erol, milli takımda benim öğrencimdi, çok kaliteli biridir. İyi bir şekilde ayrılmak gerekiyor, tabii ayrılacaksa. İnşallah ayrılmazlar. Hepimiz iyi günler yaşamıyoruz, kötü günler yaşadığımız da oluyor. Bunları da oyuncu arkadaşlarımla, yönetimle kenetlenince çözebiliyorsunuz. O yüzden her şeyi teknik direktörlere yüklemesinler."