REFORM HABER- Gaziantep’te bir dönem sayıları 100’ü bulan arzuhalcilerin çoğu gelişen teknolojiye yenik düşerek mesleğini bırakmak zorunda kalırken 52 yaşındaki İbrahim Taşdemir, zor şartlar altında mesleğini sürdürmeye çalışıyor.

Asırlardır adeta mini avukatlık büroları gibi hizmet veren arzuhalciler, gelişen teknoloji ve zor şartlara direnerek ayakta kalmaya çalışıyor.

Osmanlı döneminde Divan-ı Hümayun çavuşlarının aralarında bulunduğu bir kurul tarafından yasalara ilişkin bilgisi konusunda sınava tabi tutulan, başarılı olmaları durumunda bu mesleği icra eden, halkın resmi kurumlardaki işlemlerine dilekçe yazarak yardımcı olan arzuhalcilerin sayısı her geçen gün azalıyor.

Geçmişin kârlı ve gözde meslekleri arasında yer alan arzuhalciliğin yerini günümüzde ise bilgisayarla dilekçe yazan kişiler aldı. Gaziantep’te 35 yıldır arzuhalcilik mesleğini sürdüren nadir kişilerden biri olan 52 yaşındaki İbrahim Taşdemir, çevresinde mesleği yapan kalmasa da mesleğini sürdürüyor.

Mesleğe kentteki eski adliyenin yanında başlayan Taşdemir, şimdilerde ise Şahinbey Kaymakamlığının yanındaki küçük dükkanında mesleğini sürdürüyor.

Kentte bir zamanlar bu mesleği yüzlerce kişinin yaptığını ifade eden Taşdemir, şimdilerde ise bir elin parmağını geçmeyecek sayıda kişinin arzuhalciliği sürdürdüğünü belirtti.

Eskiden her türlü dilekçeyi yazarak vatandaşın işini kolaylaştırdıklarını belirten Taşdemir, şimdilerde eski işlerinden artık eser kalmadığını ifade ederek teknolojinin işlerini bitirdiğini söyledi.

Arzuhalciliği, uzun yıllar kent merkezindeki eski adliye önünde yaptığını belirten Taşdemir, 2011'de burası kapandıktan sonra da Şahinbey Kaymakamlığı yanında arzuhalci olarak mesleği sürdürdüğünü kaydetti.

Taşdemir, arzuhalcilerin vatandaşın resmi kurumlardaki işlemlerini kolaylaştıran kişiler olduğunu ifade etti.

1994 yılında bu mesleğe başladığını belirten Taşdemir, “Mesleğime halen devam ediyorum ama artık bu mesleğin bir cazibesi kalmadı. Artık meslek bile denilmiyor. Eski dönemde elektronik ve bilgisayar ortamına geçilmeden önce dilekçeler elle yazılırdı. Normalde memurların yetişemediği konularda ve vatandaşın kendini izah edemediği, meramını anlatamadığı durumlarda bizler o işi bildiğimizden dolayı yol gösterici olarak vatandaşın işlerini hal ediyorduk.” dedi.

“Bizden önce bu meslek daha çok cazipmiş”

Arzuhalciliğin geçmiş dönemde çok önemli bir meslek olduğunu ifade eden Taşdemir, “Eskiden bizden önce bu meslek daha çok cazipmiş. Memlekette okuma yazma oranının düşük olması, daha doğrusu halkın köy kökenli olması hasebi ile bu meslek şehirde ya da ilçelerde cazip konumdaydı. Çünkü okuma yazma pek fazla bilinmiyordu. Yine pek fazla yol yordam bilmiyordu. Vatandaşlarda resmi işlemlerin yapma zorundaydı, işlerinin bir an önce bitmesi gerekiyordu.” ifadelerini kullandı.

Büyükşehir yasasından önce köylerde muhtarların evlendirme yetkisi olduğunu ve arzuhalcilerin de bu konuda muhtarlara yardım ettiğini hatırlatan Taşdemir, vatandaşın işini hallettikleri için bu mesleği sevdiğini ifade etti.

“Bu mesleği ilk kez görenler ve duyanlar oluyor”

Mesleğinin eski dönemlerdeki popülerliğinin kalmadığını belirten Taşdemir, “Bu mesleği mümkün değil artık kimse yapmaz. Zaten böyle bir meslek de yoktur. Birini getirip bu mesleği öğretmek istesek bile kimse tahammül edemez. Bu meslek tamamıyla bitti, hatta millet ‘tarihin bir sayfasında mısınız?’ diye soruyor. Meslek diye bir şey kalmadı. Gençlerin birçoğu bu mesleği bilmez. Bu mesleği ilk kez görenler ve duyanlar oluyor. Çünkü kimse arzuhalcilik gibi mesleğin olduğunu pek fazla bilmiyor, bu mesleği geliştirme gibi bir şansımız da yoktur.” şeklinde konuştu.

bir dönem sayıları 100’ü bulan arzuhalcilerin çoğunun gelişen teknolojiye yenik düşerek mesleğini bırakmak zorunda kaldığını belirten Taşdemir, zor şartlar altında mesleğini sürdürmeye çalıştığını ifade etti.

“10 kişiden 2 kişi kaldık”

Daktiloda dilekçe yazmanın pek olmadığını belirten Taşdemir, “Eskiden her türlü dilekçeyi yazıyorduk. O zamanlar daha güzeldi. Çeşit çeşit dilekçeler yazıyorduk. İnternet ortamı bizi çok etkiledi hatta bizi bitirdi. Burada da daha önce 10 kişiydik, şimdi ise 2 kişi kaldık. Yeni nesil bu işlere pek düşkün değil. İşlerimiz iyice azalınca ekonomik olarak zor durumda kaldık.” diye konuştu.