Çayın kültürel ve ekonomik önemine dikkat çekmek amacıyla her yıl 21 Mayıs’ta kutlanan Uluslararası Çay Günü’nde, Türk çay severler yüksek fiyatlardan şikayetçi durumda.

ULUSLARARASI ÇAY GÜNÜ VE TÜRKİYE

 1

VOA Türkçe’den Orhan Erkılıç’ın haberine göre, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) öncülüğünde kutlanan Uluslararası Çay Günü, çayın sürdürülebilir üretimi ve tüketimi ile açlık ve yoksullukla mücadeledeki rolü hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Ancak Türkiye’de çay fiyatlarındaki artış, tüketicileri zorluyor. Fiyatlar, bulunduğunuz yer ve mekâna göre değişiklik gösterirken, bir bardak çayın fiyatı 10 ile 50 lira arasında değişiyor. 2021 yılında kıraathanelerde 4 lira olan bir bardak çay, 2024’te 10 ile 15 lira arasında satılıyor.

ÇAY FİYATLARI NEDEN YÜKSELDİ?

 2

"Çaysız yaşayamam" diyen Gaziantepli vatandaşlar, çay fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi. İşletme sahipleri ise kuru çayın yanı sıra şeker, doğalgaz, su ve elektrik fiyatlarındaki artışların maliyetleri yükselttiğini belirtiyor. Ahmet Öztürk adlı bir vatandaş, çayın kendisi için en az su kadar önemli olduğunu belirterek, “Çay, Anadolu’da halkın severek içtiği bir içecektir. İşten yorgun gelen işçinin yorgunluğunu alan, baş ağrısını hafifleten bir içecektir. Çay içmezsek rahat edemeyiz, çay bizim için en az su kadar önemlidir” dedi.

Öztürk, yüksek fiyatlar nedeniyle insanların kafelerde veya kıraathanelerde çay içemediğini, parklarda oturmak zorunda kaldığını dile getirdi. “Ülkemizde ekonomik krizle birlikte çay fiyatlarına çok fazla zam geldi. Herhangi bir kafede bir bardak çay 25-30 lira oldu. Bir kıraathanede ise 10 liradan aşağı çay yok. Düşük emekli maaşlarıyla yaşamaya çalışan emekliler, iki arkadaşıyla birlikte bir kafede çay içemiyor, parklarda oturuyor” dedi.

İŞLETMELERİN ARTAN MALİYETLERİ

 3

Artan enflasyon nedeniyle kıraathane sahipleri de zor günler yaşıyor. Yusuf Kılıç isimli bir işletme sahibi, vatandaşların fiyatları haklı olarak yüksek bulduğunu belirterek, “Halkımız çayı çok seviyor, tiryakiler yüksek fiyatlara rağmen çay içmekten vazgeçmiyor ama bu durum insanların bütçelerini derinden etkiliyor. Basit bir çay ama içilen gün ve bardak sayısına bakıldığında büyük bir yekûn ortaya çıkıyor. Biz de bu durumdan memnun değiliz ama bizim de gider kalemlerimiz çok arttı. Çay, şeker, kira, elektrik, su, doğalgaz her ay artarak devam ediyor” diye konuştu.

SUDAN SONRA EN FAZLA TÜKETİLEN İÇECEK

 4

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre, çay (Camellia sinensis), sudan sonra dünyanın en çok tüketilen içeceği. Çayın kuzeydoğu Hindistan, kuzey Myanmar (Burma) ve güneybatı Çin'de ortaya çıktığına inanılıyor. FAO, çayın yaklaşık 5 bin yıl önce Çin'de tüketildiğine dair kanıtlar bulunduğunu belirtiyor.

Türkiye'de ise en çok çay üretilen il Rize. Rize Ticaret Borsası'na göre, Türkiye halkının çaya düşkün olmasına rağmen, çay bitkisi 1938’de üretime başlamış. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü’nün 2023 raporuna göre, Türkiye’de yaş çay üretimi başlıca Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da yapılıyor. 2021 yılında 1.454 bin ton olan çay üretimi, 2022 yılında olumsuz iklim koşulları nedeniyle 1.270 bin tona geriledi.

TÜRKİYE'NİN ÇAY ÜRETİMİNDEKİ DURUMU

 5

Rapora göre, Türkiye’nin çay ithalatı 2022-23 döneminde son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Döviz kurlarındaki ve vergilerdeki artış, ithal çay tedarik maliyetlerini yükseltti. Türkiye’nin kişi başına düşen çay tüketiminde dünyada ilk sırada olması, çay tarımının önemini vurguluyor. Çaya verilen desteklerin artarak devam etmesi, Türkiye'deki çay üretiminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.

KAYNAK: VOA Türkçe - Orhan Erkılıç