Milletvekili Kaplan, yaptığı yazılı açıklamada asgari ücret, yoksulluk sınırı ve açlık sınırına dikkat çekerek “Türk-İş’in Haziran ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını göre haziranda 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 20 bin 818 liraya yükseldi. Açlık sınırı ise 6 bin 391 lirayla asgari ücretin 2 bin 137 TL üzerine tırmandı. Haziran ayında çalışan bekar bir vatandaşımızın yaşam maliyeti 8 bin lirayı geçti.
“Vatandaşlarımızın refahı değil, sefilliği arttı”
Her hafta seçim bölgem Gaziantep’te ilçe ilçe, köy köy esnaf ve vatandaş gezileri yaparak, vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz, çözüm önerilerimizi anlatıyoruz. Artık vatandaşlarımız çayın yanına şeker koyamıyor, kuru ekmekle gününü bitirmeye çalışıyor. Yüzbinlerce vatandaşımız yatağa aç giriyor. Bugün Oğuzeli’nde, Karkamış’ta, Arabanda’, Nurdağı’nda, İslahiye’de, Nizip’de, Yavuzeli’nde, Şehitkâmil’de, Şahinbey’de her ilçede, her köyde durum aynı. Çiftçilerimiz ekemiyor, esnafımız siftah yapamıyor, emeklimiz Pazar alışverişine dahi çıkamıyor. Ülke bitmiş durumda. Ocak ayının başında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin lirayken, Haziran ayında 7 bin liraya yaklaştı. Peki, asgari ücret arttı mı? Yok. Artan enflasyon oldu, döviz oldu, kiralar oldu, zamlar oldu. Vatandaşlarımızın refahı değil, sefilliği arttı” dedi.
“Asgari ücrete %40 zam hiçbir yaraya merhem olmaz!”
Artık son dönemeçte asgari ücret güncellemesi görüşülürken, siyaset üstü olan bir mesela olarak görülmeli ve asgari ücrete çok ciddi bir zam yapılmak zorundadır. Asgari ücret açlık sınırı altında kalmamalıdır. Asgari ücretin altında kalan emekli olmamalıdır. Asgari ücrete %40 zam yapılacağı bilgisi kamuoyu gündeminde. Yetmez. Bu şartlar altında, Türk lirası bu kadar değer kaybederken, rakamlarla açlık sınırı, yoksulluk sınırı belli ve zamlar göz önündeyken asgari ücrete %40 zam hiçbir şekilde yaraya merhem olmaz. Ekmeğin 5 liraya yükseldiği, elektriğin %30 zamlandığı, akaryakıtın neredeyse her gün en az 1 lira zamlandığı, bir ülkede %40 zam kime, neye yetecek?