Seminerin açılış konuşmasını gerçekleştiren ve “Dijitalleşme artık hayatımızın tam merkezinde…” diyen Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “İşlerimizin yürütülüş şekli ve gündelik yaşamımız tamamen dijital yeniliklerin etkisinde ve şekillendirmesiyle devam ediyor. Bizler için bu denli öneme sahip bu konuyu detaylandırmak, daha bilinçli bireyler olarak çağa ayak uydurmamıza katkı sağlayacak bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmama başlamak istiyorum. Uzun yıllardır Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonuyla çok başarılı işlere, projelere ve ortak etkinliklere imza atıyoruz. Odamız bünyesinde 1996 yılında kurulan ve Türkiye’nin ilki olma özelliği taşıyan Gaziantep AB Bilgi Merkezimiz aracılığıyla pek çok değerli hizmeti hayata geçirdik. Ben bugünkü etkinlik için de AB Türkiye Delegasyonuna, Gaziantep AB Bilgi Merkezimiz ve etkinliğe öncülük eden GTO 37 Nolu Bilgisayar, GSM ve Aksesuarları Meslek Komitemize gönülden teşekkür etmek istiyorum. Kendileriyle çalışmaktan ve ufkumuzu geliştirecek işlere imza atmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz…” dedi.
Yıldırım: Bireysel olarak bu dönüşen dünyaya ne kadar ayak uydurabiliyoruz?
Her zaman dijitalleşmeden, dijital dönüşümden ve yeniliklere ayak uydurmaktan bahsettiklerini ve bu dönüşüm çağına ayak uyduramayanların ayakta kalamayacağını söyleyen Başkan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
“Peki, bizler bireysel olarak bu dönüşen dünyaya ne kadar ayak uydurabiliyoruz?” Çevremizdeki milyonlarca dijital veriyi, bilgiyi nasıl yorumluyoruz? O verileri gerçekten doğru şekilde süzgeçten geçirip, değerlendirebiliyor muyuz? Belki de birçoğumuz bu anlamda yanlış içerisinde… Hangi bilgi doğru, hangi bilgi yanlış bunu ayırt etmek çok çok önemli bir mesele… Burada da devreye yeni okuryazarlık kavramları giriyor. “Dijital Okuryazarlık” gibi… Dijital yaşamı, çevremizi sarmalayan dijital verileri doğru anlamak ve faydalı verilere dönüştürmek için okuryazar olmak yetmiyor artık. Bir günde yaptığımız şeylere, geçirdiğimiz zamana baktığımızda ne denli dijital ortamın içinde olduğumuzu görebiliyoruz. Sosyal medyadan tutun, bankacılık işlemlerimize, evdeki yaşamımıza… Hayatımızın her anı ver her şey dijital ortamda yürütülüyor. Bu sebeple dijital verilerin de okuryazarı olmak zorundayız artık… Yani Dijital Okuryazar olmak zorundayız.”
Seminerde “Dijital Okuryazarlık ve Gelecek Trendleri” konulu sunum gerçekleştiren Dr. Sertaç Doğanay da, “Dünya, tarihinin en hızlı dönemini yaşıyor. Dünya bu kadar hızlıyken, bizlerin de bu gelişmelerin gerisinde kalmaması gerekiyor. Bundan 30 yıl önce bir insandan beklenen bilgi ve okuryazarlık seviyesi ile bugünün beklentileri çok farklı. Bugüne kadar bilgiyi toplayarak kendimize ve çevremize yettik. Ancak bundan sonra bilgiyi toplayarak değil, çarparak ilerlemeye devam etmek zorundayız.” dedi.
