REFORM HABER - Gezgin Ömer Töremen, çıktığı 6’ncı Türkiye turunda Samsun’un Bafra ilçesine 2.5 yıl aradan sonra ikinci kez geldi. Bisiklet yolculuğunda kimi zaman köy duraklarında, dolmuş parklarında, doğada, ağaçların altında ve ormanlık alanlarda geceyi geçiren Töremen, beslenmeyi ise doğal ortamlarda bulduğu yabani meyvelerle ve yolda yaptığı patates közlemesi ile sağlıyor.

Bafra’da bir gece konaklayarak ilçenin tarihi ve turistlik yerlerini gezen Ömer Töremen, yaptığı açıklamada, ”6’ncı turumda, 62’nci ziyaretimi Samsun’un Bafra ilçesine, 2.5 yıl aradan sonra ikinci kez yaptım. 4 yıldan beri bisiklet sporu ile uğraşıyorum. Haziran 2017’de tura başladığım zaman aslında birkaç şehirle bunu sınırlı bırakmayı düşünürdüm ama bisiklet kullandıkça bu bende bir tutkuya dönüştü. Sonrasında, bir Türkiye turu düşündüm ve 6-7 aylık bir zamanda Kıbrıs’la birlikte Türkiye turunu tamamladım. Kıbrıs’ta 6 vilayet ve Türkiye’deki hemen hemen her şehir görerek Türkiye turu bitirdim. Daha sonra, ikinci tur fikri bende gelişti bende. Bu kez Gürcistan’da 17 şehir gördüm. Bu şekilde ikinci kez turu tamamladım. 3-4 derken, Türkiye topraklarında 5 tur tamamladım. 6'ncı turda da, 63’ncü ziyaretimi Samsun’dan sonra Amasya’ya yapacağım” dedi.

“2017 yılından beri yollardayım”

2017 yılından beri bisikletiyle yollarda olduğunu belirten Töremen, “Şu anda Türkiye turunun Bafra durağındayım. Bu turlar bana ne kattı derseniz mesela kültürüm gelişti. Kültürel varlıkları gördüğüm zaman sosyal medyadan tanıtımlara da yardımcı oldum. Ören yeridir, arkeolojik alanlardır, kalelerdir, tarihi yapılardır vesaire bir tutku oldu bende ve bırakamıyorum. Ne yaparım onu da bilmiyorum. Haziran 2017’den beri yollardayım.

61 binini Siyah Çekirge ismini verdiğim bisikletle 3 yılda yaptım, toplam 85 bin kilometre oldu ve hâlâ yollardayım. Türkiye’nin güneyini, batısını, kuzeyini, doğusunu sürekli dolaşıyorum. Mesela, Türkiye’nin en yüksel karayolu geçidi, 2985 rakımlı Van Karabet Geçidi’ne çıktım. Bu gibi hedefler koyarak veya deniz turu dediğim Gürcistan Poti şehrinden başlayıp Hatay Yayla Dağı’na kadar 4 denizi görerek, yaklaşık 5 bin kilometre mesafe kat ederek bir kere öyle tur yaptım. Anadolu’nun bütün ilçelerini demeyeyim ama 800 ilçe ziyaret ettim. Çoğunu tekrar gördüm” diye konuştu.

“63 kere Kızılırmak’ın uzunluğunca bir yol kat ettim”

‘Nerede konaklarım?’ gibi bir kaygısının olmadığını ifade eden Töremen, “Kimi zaman köy duraklarında ve dolmuş parklarında yattım. En çok yaptığım doğada, ağaçların altında ve ormanda yatmak. Bunun için çadır da kurmadım. Mescitlerden de faydalandım kış günleri. Daha ziyade üzerimi kalın giyerek yatıyorum. Çoğu zaman bakıyorum yanıma domuz geliyor, tilki geliyor; uyanıyorum. Uyku arasında yabani hayvanlara çok rastladım.

Bu bende hayat tarzı oldu. Başlarda 150 ila 160 kilometre yol gidiyordum. Şu anda 100 -110 kilometre gidiyorum. Sürekli akış hâlinde olduğum için istirahat de etmiyorum, kampta kurmuyorum. Bu şekilde bir maratondayım. 4 yıldır bisiklet üzerindeyim. Yaklaşık bin 300 günüm yollarda geçti. Artık Avrupa’ya mı açılırım, dünyaya mı açılırım, yoksa Türkiye’de bir müddet daha devam mı ederim bilmiyorum. Şu anda devam etmeyi düşünüyorum. Şu anda Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü noktadayız. Kızılırmak Nehri, Türkiye’nin en uzun akarsuyu. Bin 355 kilometre. 85 bin kilometre yaptığımı hesaba katarsak yaklaşık 63 kere Kızılırmak’ın uzunluğunca bir yol kat etmiş oluyorum” şeklinde konuştu.