Özellikle şehrimizde ev almak isteyenlerin bundan sonra daha çok zorlanacağı bir döneme giriliyor. Ülkemizde demir-çeliğin çok büyük bir kısmının hurdadan üretilmesi ve hurda fiyatlarının dövize endeksli olması nedeniyle demir fiyatlarının sürekli yükseliş trendinde olması bu sektörde iş yapanları çıkmaza sokmuş durumda. Hükümetin geçmiş dönemde ithalata sıfır vergi uygulaması da maalesef demir-çelikteki fiyat artışının önüne geçemedi ve son bir yılda yüzde 100’e yakın fiyat artışının olması, bu sektörde iflasları da beraberinde getirebilir.

Son yıllarda sürekli artan malzeme fiyat artışlarının ülke ekonomisinin lokomotifi konumundaki inşaat sektörü ve beraberinde 200 alt meslek grubunu da etkilemekte. Son olarak demir ve türevi ürünlerin fiyatlarına yapılan zamlar sektör temsilcilerini zor duruma sokuyor. Demir de yıllık yüzde 80’i bulan fiyat artışının birçok müteahhidi zor durumda bıraktığı ve binlercesinin iflasın eşiğine geldiği belirtiliyor.

Yeni İflaslar Olmasın!

Adıgüzeller İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Adıgüzel, demir fiyatlarındaki artışa sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Adıgüzel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarını etiketleyerek yaptığı paylaşımında, “03.02.2020 tarihli İskenderun 10’luk demir satış fiyatı 3 bin 10-TL iken, 10.12.2020 tarihli fiyat 5 bin 380-TL oldu. Demirde yaşanan artış şu an itibariyle yüzde 79 oldu. Ülkemizde anahtar teslimi iş yapan birçok firma zaten sabit fiyatla işini yapmaktadır. Fiyat farkı olan işlerde ise ancak Tefe, Tüfe’ye göre fiyat farkı alan müteahhitler bu duruma nasıl dayanacak? 2018-2019 yılları arasında yine aynı fiyat artışları yaşandı ve hükümetin bu konuya sessiz kaldı. Maalesef çıkmayan Fiyat Farkı Kararnamesi yüzünden binlerce kamu müteahhidi battı ve hükümet bu duruma seyirci kaldı. Lütfen yeni iflasların olmasına izin verilmesin. Aksi durumda bir daha kamuya iş yapacak yüklenici bulamazsınız. 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun anahtar teslimi götürü bedel fiyat üzerinden ihalelerin yapıldığı bir kanun. Bu kanun, olağanüstü fiyat artışlarının fazlaca yaşandığı bizim gibi bir ülkede uygulanması neredeyse imkansız. Bu kanunun malzeme fiyat farkı uygulaması eklenerek revize edilmesi zaruridir” ifadelerine yer verdi.

Kalıcı Çözümler Bekliyoruz!

Sosyal medya paylaşımının ardından  açıklamalarda bulunan Adıgüzeller İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Adıgüzel, döviz kurlarındaki yükselişe bağlı olarak artış gösteren demir fiyatlarının müteahhit firmaları olumsuz etkilediğinin altını çizdi. Adıgüzel, “Demir fiyatlarındaki artışa artık bir ‘Dur’ denilmesi gerekiyor. Hükümetin demir ithalatındaki vergiyi indirme yoluna gitmesi fiyatları bir nebze olsun hafifletti ancak yeterli olmadı. İnşaat demiri fiyatlarındaki bu artışlar, 200’den fazla alt sektörü ve nihayetinde ülkemiz ekonomisini olumsuz etkileyen bir noktaya gelmiştir. Demirin ham maddesinin döviz artışına bağlı olarak yükseldiğini biliyoruz ancak demir ve çimento üreten firmaların büyük bir kısmının ihracata yönelmesi de bu fiyat artışlarını ciddi anlamda etkiliyor. Dolayısıyla bu durum bilhassa müteahhit firmaları oldukça zorluyor. Kalıcı çözümlerin üretilmesi gerektiği kanaatindeyiz” dedi.

Seyirci Kalınmasın!

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 100 bin konut projesi hedefi kapsamında özellikle Çevre Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Toplu Konut İdaresi’nin içerisinde bulunduğu ihale yoğunluğu nedeniyle inşaat sektöründe oluşan hareketliliğin, geçtiğimiz aylarda yaşanan kredi faizlerinin de düşmesiyle aynı yoğunluk özel yap-sat sektöründe de yaşanmıştır. Buna bir de yurt dışı malzeme taleplerinin eklenmesiyle inşaat sektöründe bugüne kadar görülmeyen bir malzeme fiyat artışı ve tedarik sıkıntısı yaşandı” diyen Adıgüzel, sözlerini şöyle tamamladı:

”İktidarın bu sesimize kulak vermesi gerek. Hükümet, ülke ekonomisinin lokomotifi durumundaki inşaat sektöründe yaşanan bu sıkıntılara daha fazla göz yummamalı. Döviz kurları yukarıya doğru tırmanmadan önce zaten yüzde 50 fiyat artışı yaşanmıştı. Sonra kur artışlarına bağlı olarak demir ve çimentoda olağanüstü zamlar gelmeye başladı. Şu anda müteahhitlik sektörünün maliyet açısından en büyük sorunu demir. Müteahhitlerin ihalelerde verdikleri tekliflerdeki maliyet hesapları alt üst olmuş durumda. Yüzde 80 fiyat artışına karşı müteahhitlerin aldıkları işi bitirebilme şansları yok. 2018-2019 yılındaki gibi yapılan bu son zamlarla yeni firmaların batmasına izin verilmemeli. Hükümet yaşanan bu duruma çözüm üretmeyip, seyirci kalırsa maalesef yeni iflaslar yaşanacaktır.”