TMMOB Makine Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Aykut Kocalar, Gaziantep'te yaşanan iş kazalarına dikkat çekti.

TMMOB Makine Mühendsileri Odası Gaziantep Şube Başkanı Aykut Kocalar, yaptığı yazılı açıklamada, şunlara dikkat çekti:

"Kentimizde işyerlerinde ölüm kol geziyor. Yüksekten düşme, patlama, yangın, vb. iş kazalarından dolayı insanlarımız hayatlarını kaybediyor. Sadece son on gün içerisinde kentimizde meydana gelen ölümlü iş kazaları aşağıda belirtilmiştir.

05 Eylül 2022, Patlama ve bir işçi hayatını kaybetti,

06 Eylül 2022, Patlama ve iki işçi hayatını kaybetti,

08 Eylül 2022, Platform çökmesi ve bir işçi hayatını kaybetti,

13 Eylül 2022, İnşaattan düşen bir işçi hayatını kaybetti,

14 Eylül 2022, Yangın ve bir itfaiye eri hayatını kaybetti.

İSİG Meclisi’nin yaptığı araştırmaya göre Ülke genelinde 2022 yılının ilk 8 ayında 1202 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Her gün en az 5 emekçinin işyerlerinde hayatlarını kaybetmesi vahim bir durumdur. İSİG verilerine göre, kentimizde ise ilk 8 ayda 34 vatandaşımız iş kazaları nedeni ile hayatını kaybetti.

Ülke genelinde 2022 yılının ilk 7 ay verilerine göre 15. sırada yer alan Gaziantep, maalesef 8. ayda yaşanılan ölümlü iş kazaları nedeni ile 11. sıraya yükseldi. 9. ay içerisinde de peş peşe yaşanılan iş kazaları nedeni ile maalesef ilk sıralara doğru tırmanış devam edecek gibi görünüyor.

Son iki aydır, kentimizde maalesef iş kazaları durdurulamıyor. Ölümlerin göz göre göre geldiğini söylemek mümkün.

Çünkü “iş kazaları” ve iş cinayetleri insana değer verilmemesinden, önlem alınmamasından, işyerlerinin denetlenmemesinden, işyerlerine - işverenlere yaptırım uygulanmamasından, mühendisliğin yok sayılmasından ve üretim ve hizmetlerin örgütlenişindeki yanlışlardan ve işçi sağlığı – işgüvenliği (İSİG) hizmetlerinin kamusal anlayışın yok sayılarak piyasalaştırılmasından kaynaklanmaktadır.

Her iş kazasının teknik bir nedeni var, ancak asıl nedenlerden biri de, ülkemizde İSİG’e ilişkin olarak kurulan sistem ve hizmetlerin piyasalaştırılmasıdır. İşyerlerinde danışmanlık ve rehberlik hizmeti veren iş güvenliği uzmanları da sadece kazalar - ölümler olduğunda hatırlanan, bütün sorumlulukları sırtlarına yıkılan, gözaltına alınan, tutuklanan, diğer zamanlarda umursanmayan görevliler halindedir.

Büyük iddialarla lanse edilen, 6331 sayılı İş Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu’nun kabulünün üzerinden tam 10 yıl geçmesine karşın kazalar, ölümler azalmıyor. Kanunun kabulünden bu yana en az 13 bin emekçi iş kazalarında hayatını kaybetti, milyonlarca emekçi yaralandı. Çalışma yaşamı ve İSİG konularında görev ve sorumluluğu bulunan ÇSGB ise görevlerini yerine getirmiyor, getiremiyor, sorumluluk üstlenmiyor.

Aradan geçen yıllar bir kez daha gösterdi ki işverenlerin önlem alma, devletin mevzuat yapma ve işyerlerini denetleme yükümlülüklerinin etkin bir şekilde yerine getirilebilmesi, kamucu bir anlayışın benimsenmesi, sendikalar ile meslek örgütlerini, mühendislik ve tıp bilimlerini yok saymaması ile mümkün olabilecektir.

Bunun için yıllardır idari, mali yönden özerk ve demokratik işleyişe sahip bir kurum olarak ifade edip önerdiğimiz, içerisinde sendikaların, meslek örgütlerinin de yer aldığı İSİG Enstitüsü derhal oluşturulmalıdır.

Bu kurum, ulusal politikaları belirleme ve yaşama geçirmede özgür bilimsel iradeye ve güce sahip olmalıdır. İSİG, patlama, yangın vb. sonrası akla gelen, birkaç gün konuşulduktan sonra yeni patlamalar, ölümler ile kısa bir süreliğine yeniden gündeme gelen bir konu olmamalıdır.

Devletin ve işverenlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiği, ilgili tüm tarafların kamusal hizmet bağlamında içinde yer aldığı bir konu olmalıdır.

Bunun yolu da, işçiler, sendikalar, meslek örgütlerinin karar alma, denetleme mekanizmalarının asli unsuru olacakları, yasal, etkin bir kurum ile mümkün olacaktır.

Bu mekanizmanın yaratılması yerine her türlü görev ve yetkiyi tek elde toplayan ÇSGB şunu bilmelidir ki, ölümlerin sorumlusu olarak tarih sayfalarında yerini alacaktır.

Artık yeter; iş kazalarının sona ermesini ve emekçilerin işyerlerinde ölmesini istemiyoruz.

Makina Mühendisleri Odası bu süreçte her türlü desteği vermeye talip ve görev almaya hazırdır" ifadelerine yer verildi.