En yaygın şekliyle Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen Gaziantep'in gösterişli el sanatı sedefçilik, Adem Bıyık tarafından yaşatılmaya devam ediliyor.

Bu sanatla uğraşan Bıyık, sedef işlemeli çeyiz sandıkları, mumluk, baston, anahtarlık,sandalye, ayna, sehpa, puroluk,hançer, kılıç, tüfek, silah kabzası, rahle, şamdan, kül tablası, sini atlıkları, tavlalar gibi binlerce çeşit eşya yapıyor. 

Gaziantep Kalesi yakınında küçük dükkanında sedefçilik yapan Adem Bıyık, sedefçilik mesleğine ilgisinin çocukluktan beri olduğunu belirtti.

Babasının atölyesinde çalışarak sedefçiliği öğrenmeye çalıştığını anlatan Bıyık, şöyle konuştu:

"Babamın yanında çırak olarak başladığım mesleğimi 33 yıldan bu yana  sürdürüyorum. Mesleğim, unutulmaya yüz tutmuş bir zanaat dalı olsa da ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bu mesleğin patentinin Gaziantep'e ait olması, dünya genelinde ilgi görmesini sağlıyor. Hem yerli hem de yabancı turistler dükkana geldiklerinde eserlerimi görünce büyük bir mutluluk duyuyorum. Gelecek nesillere bu mesleğin aktarılması önemli, çünkü bu zanaat dalının devam etmesi gerekiyor. Böylece zanaatın güzelliklerini geleceğe taşımış oluruz."

Bıyık, mesleğinin inceliklerinden bahsederken şunları söyledi:

"Genellikle ceviz ağacını kullanıyoruz. Bir baston yapmak için öncelikle bastona deseni çiziyoruz. Ardından bu deseni telkari ile işliyoruz. Sedef yerlerini oymak da önemli bir adım. Sedefi kendimiz üretiyoruz ve kurumasını bekliyoruz. Sedef kuruduktan sonra ağacın beyaz tozunu tutkal ile macun haline getiriyoruz ve sedefi bastonun yüzeyine tutturuyoruz. Bu aşamadan sonra 1-2 gün bekledikten sonra bastonu temizleyip renk veriyoruz. Son olarak zımpara ile cilalama işlemi yaparak ürünü parlatıyoruz ve ürünü satışa hazır hale getiriyoruz."

Bıyık, günümüzde çırak ve usta yetiştirmenin zor olduğunu belirterek, meslek liselerinden öğrencilerin gelip bu sanatı öğrenmelerini umduğunu ifade etti.

Ayrıca, mesleğinin sadece Gaziantep gibi özel bir bölgede icra edildiğini belirtti ve sedef işlemeciliğinin genellikle cami minberleri, saray kapıları ve bazen mobilyalarda kullanıldığını, aynı zamanda hediyelik eşyaların yapımında da tercih edildiğini sözlerine ekledi. 

Muhabir: Zehra TATAROĞULLARI