Aziz milletim; Şubat ayından bu yana, dünyayı saran pandemiyle ilgili iktidarı uyarıyoruz. Bazı ülkelerin hatalarından ders çıkarırlar diye umduk, olmadı. Dar günde, vatandaşlarının yanında olurlar diye bekledik, olmadı. Vatandaşımızın sağlığı, canı için yaptığımız önerilere kulak asar, adımlar atar diye bekledik, olmadı. Salgının ikinci dalgasının ayak sesleri geldiğinde, uyarı ve önerilerimizi tekrarladım. Pandeminin başından bu yana gayretli gördüğümüz Sağlık Bakanı’nı da, Alınan her karara tebelleş olan Sayın Erdoğan’ı da uyardım. Bu işin bedeli ağır olacak. Milletimizi bu belaya karşı, korumasız bırakıyorsunuz. Önerilerimizi yerine getirin.” dedim. Ama maalesef, Sayın Erdoğan, ekonomiden teknolojiye, hukuktan tarihe, sanayiden sağlığa, her konuyu en iyi bilen olduğu için, yaptığımız hiçbir uyarıyı, hiçbir önerimizi dinlemedi. Aylarca, vaka sayılarını saklayıp, sadece hasta sayılarını açıklayarak, herkesi kandırabileceklerini sandılar da olmadı. Sadece kendilerini kandırdılar. Memlekette Pandemi başını alıp, dünyada üçüncü sıraya çıkınca, Bu sefer dönüp dünyayı işaret edip, dediler ki, “Bakın her yerde tablo vahim.”

“GAZİ MECLİS BİR KENARA ATILMIŞ”

Bugün Türkiye’de; Siyaset, Sarayla Balgat arasındaki nefret diline sıkışmış, Devletin maliyesi bakkal defterine dönmüşken; Gazi Meclis bir kenara atılmış, Devlet işleri sarayda cirit atan danışmanlara terk edilmiş, hukuk delik deşik olmuşken; Salgın can pazarına, yoksulluk zulme dönmüş, millet, oy verdiği iktidar tarafından yüz üstü bırakılmışken; milletimizin canıyla, kanıyla kurduğu Cumhuriyetimiz, tek adam sisteminin, o tek adamdan başka kimseye faydası olmayan icraatlarının altında, çatırdamaya başlamışken; Önce millet, önce memleket diyen bizler, susamayız. Olanı biteni, oturup bir kenardan izleyemeyiz. Milletimiz çile çekerken, biz seyirci kalamayız. Çünkü onların iktidar hayalleri, milletimizin kabusudur! Bizim hayalimiz ise, milletimizin gülen yüzüdür! İşte o nedenle artık Millet Bizi Çağırıyor! Milletimizi, mahkûm edildiği bu işsizlik, yoksulluk ve borç sarmalından kurtaracağız! İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le milletimizin yüzünü güldüreceğiz! Güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye’yi milletimizle el ele kuracağız! Ahdımız olsun, bu güneşi doğuracağız. Ahdımız olsun, bu karanlığa son vereceğiz! Çünkü biz, Abdürrahim Karakoç’un dizelerindeki gerçeğe inananlarız; “Ben, beni benden korursam insanım. Verdiğim sözde durursam insanım. Bastığım her yer Sırattır mutlaka, Şaşmadan doğru yürürsem insanım. Büyük Türk Milleti’nin iyi ve cesur evlatları; Şaşmadan doğru yürümeye devam edeceksiniz. Milletimize verdiğimiz sözleri tutacaksınız. Bırakın yarını, bugünü kurtarmanın telaşındaki milletimize, nefes aldıracaksınız. Güneş doğacak, sabah olacak. Bu karanlık günlerden sonra doğan o güneş, Türkiye’ye iyi gelecek!

“YILMAYACAĞIZ, YORULMAYACAĞIZ”

Bizler, Umulmadık bir zamanda, umulmadık bir yerlerden çıkıp gelenleriz. Tıpkı milletimiz gibi, omuzlarımızdaki yük ağır, yolumuz çetin. Âmâ yılmayacağız, yorulmayacağız.ve emin olun; Allah’ın izniyle o kutlu hedefe varacağız. Ülkemizi ve milletimizi düze çıkaracağız. Türkiye nasıl yönetilir, Türkiye nasıl zenginleşir, milletin yüzü nasıl güler, dosta-düşmana göstereceğiz. Allah, bu kutlu yolda ayağınızı taşa değdirmesin. Allah, birliğimizi daim, yolumuzu açık etsin. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun. Kaynak: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: Bu iktidar millet için pandemi kadar tehlikeli