3 büyükler şehrimize geldikleri zaman Gaziantep’te yaşayan taraftarları tarafından her zaman coşku içinde karşılanır sanki kendi şehrimizin takımı yokmuş gibi.

Çiçeklerle  konfetilerle falan filan…

Trabzon’un puan kaybetmesi bizim maçı daha da önemli hale getirmişti.

Stada geldiğimizde güzel bir maç olacağını Telgraf Gazetesi yazarı Cihat Öztürk hissetmişti sanki “abi bu maç süper olacak bak. Ortam harika “dedi.

Keşke deplasman taraftarı yasağı da kalksaydı da tribüne misafir diye gelen vip lerde kendi tribünlerinde takımlarını desteklerdi.

Mesut golü atınca ortam gerilmezdi.

En azından maç sonunda ne diyeceklerse “ALİ KOÇ İSTİFA “ mı yok “ PEREİRA İSTİFA” mı diyeceklerdi stat da söylerlerdi.

Havaalanında coşkuyla karşılayıp methiyeler düzdükleri takımlarını gönderirken protestolar arasında göndermezlerdi.

Geldikleri gibi giderlerdi.

Ama geldikleri gibi gidemediler.

Çünkü karşılarında sahasında yenilmeyen misafir sevmeyen bir takım vardı.

Stat belki de Beşiktaş’ın şampiyonluğuna kiraladığımızdan sonra ki en kalabalık taraftar sayısına ulaştı.

Televizyonu başındakiler taraftarın coşkusunu pek hissetmemiş maalesef.

Denizli de görev yapan yakışıklı uzun boylu aslan gibi Gaziantep aşığı komiserimiz Sayın Abdurrahman Taş da maçtan sonra eski Gaziantepspor günlerine gittiğini ama Kamil Ocak stadyumundaki taraftar havasını tv başında hissetmediğini söyledi.

Yayıncı kuruluş gerekli ses düzenini kuramamış demek ki..

Cihat maç güzel olacak dedi ya , gerçekten de güzel başladı.

Muhammet’in klas vuruşunu klas bir şekilde kurtaran Berk birazdan başına geleceklerden habersiz havalara girmeye başladı hemen..

Sahada kaldığı sürece orta saha da en iyi oyuncumuz(!) Gustavo oldu.

Kaptırdığı toplar la iyi pozisyonlar  bulduk.

Hele 8. Dakika da  FİGUEİREDO öyle bir vurdu ki zeka dolu akıl dolu düzgün mükemmel harika enfes daha ne diyeyim , top taksiye binse 150 tl yazacak uzaklıktan filelere gönderdi.1-0

Öne geçtik ama eski alışkanlıklardan hemen vazgeçilmiyor kolay kolay.

Hemen yaslandık geriye..

Her hafta yediğimiz gollerden bir tane daha yedik.

Araya atılan top da , topla buluşan Mesut Özil olunca gol kaçınılmaz oldu.

İkinci yarı da ne olur diye merak ediyorduk ki sahneye yine FİGUEİREDO çıktı.

Kaptı , karıştı frikik kazandırdı, yine kaptı penaltı kazandırdı.

Biz öne geçtik geçmesine da fener yine yakaladı bizi.

Golden önce maçon yıldızı attığı golden daha kolay pozisyonu gole çevirseydi maç daha da değişik bitebilirdi.

Fener defansını mikser gibi karıştıran FİGUEİREDO maça son imzasını da attı.

Kaybeden takımın teknik direktörlerinin gidebileceği bir maçtı.

Erol Bulut fenerin eksiklerini çok iyi biliyordu.

Basın toplantısında İstanbullu yazarların soramadığını bizim Cihat Öztürk hiç çekinmeden PEREİRA ya sordu.”taraftarın hiçbir şeye tahammülü kalmadı. İstifa etmeyi düşünüyormusunuz?”

Ortalık buz kesti.

Haber sitelerine manşet oldu.

Ama kimin sorduğunu yazamadılar…

Alınan 3 puan sadece bu yolda .

Artık deplasmanda da kazanma zamanı ki bu maçın anlamına anlam katsın..