Ömer henüz on yaşında bir çocuktu. Denize yakın bir yerde evleri vardı. Fırsat buldukça babasıyla birlikte sandallarına biner, balık avlamaya giderlerdi.
Okunmayı bekleyen onlarca kitap masanın üstünde dururken ve okuma açlığı gözümü karartmışken yazmak zor. Her yazı konusu, okumayı istediğim bir kitaptan vaz geçmem demek. Bir çırpıda döktürenlerden de...
Bilgi edinme ihtiyacı duymayan, her konuya yüzeysel yaklaşan, yaşadığı şehrin insanından ve dinamiklerinden uzak duran, ruh hallerinin karmaşıklığını ve karamsarlığını ülkenin gerçekleri olarak sunmay...
“Okumak zorundayım. Bu kitapları okumadan bu dünyadan gitmek istemiyorum” diye hayıflandığım günlerin sayısı artıyor.
Gazete yazarları arasında özel hayatını ve günlük yaşamını onun kadar okuyucusuyla paylaşan başka kişi olmadı. Coşkulu muydu, hayatı tozpembe mi görüyordu, kendini öyle göstermek mi istiyordu? Karar v...
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük’te “kır” kelimesini; şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer; dağ bayır, sahra diye tanımlamış.
Bernard Shaw, “Sanat var olmasaydı, gerçeğin kabalığı dünyayı katlanılmaz kılardı” demiş. Kitap, müzik ve sinema yaşam direncimin üç vazgeçilmezi. Kitapla müzik, çayla simit, lahmacunla ayran gibi; bi...
O kendini “garip” olarak tanımlarken kimileri ona saz ve söz üstadı, kimileri Anadolu’nun son abdalı dedi. Bozkırın Tezenesi olarak tanındı.
“Çiçeğin rengi soldu, bitti şarkısı kuşun. Yol tenha, dal mecâlsiz, su durgun.” Edebiyatımızın naif şairi Ziya Osman Saba’nın “Güz” şiiri bu dizelerle başlar.
“Saygı ve nezaketi kaybettik, toplum çürüyor” diye yakınanlardan mısınız? “Herkesin ağzı bozuk. Küfürsüz konuşan kimse kalmadı” sözünü en son ne zaman duydunuz? “Toplum çürüyor. Küfür sıradanlaştı” di...
Bu bağlantı sizi https://www.reformhaber.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.