11/12 ile 18 yaş aralığındaki bireyler ergen olarak tanımlanmaktadır. Bu dönemde fiziksel gelişim ve değişimin hızlı olduğu bir dönemdir. Kas ve iskelet gelişimi aniden hızlanır (Büyüme atılımı). Bu hızlı fiziksel gelişim ve vücut organlarının aynı oranda büyümemesi vücut koordinasyonunu zorlaştırır ve sakarlık, acemilik gibi davranışların ortaya çıkmasına sebep olur.

  1. dönem erinlik ve ergenlik dönemlerini kapsar. Erinlik cinsiyet yeteneklerinin kazanıldığı ve ergenliğe geçişin başladığı dönemdir. Kızlarda ortalama 11, erkeklerde ise ortalama 12 yaşlarında ortaya çıkar. Erinlik döneminin başlaması, ikincil cinsiyet özelliklerinin ortaya çıkmasıyla anlaşılır. İkincil cinsiyet özellikleri dolaylı üreme sistemiyle ilgili olan özelliklerdir ve ilk kez erinlikte ortaya çıkar. Her iki cinste de vücutta tüylenme, kıllanma, erkeklerde ses kalınlaşması, gırtlak oluşumu ve kasların gelişimi, kızlarda kalça ve göğüs gelişimi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişmesidir.
  1. östrojen, erkeklerde testosteron hormonun salgılanmasıyla ilk kez ergenlikte birincil cinsiyet özellikleri kazanılır. Birincil cinsiyet özellikleri doğrudan doğruya üreme sistemiyle ilgili özellikleridir. Üreme sistemi gelişir ve üreme fonksiyonları oluşur. Cinsel gelişim beynin gelişiminin tam karşıtı bir gelişme gösterir. Cinsel gelişimin yavaş olduğu dönemde beynin gelişimi hızlı, cinsel gelişiminin hızlı olduğu dönemde (erinlik) ise beyin gelişimi yavaş olarak gelişir.Birey, cinsiyet farklılıklarını ilk çocukluk döneminde (2-6 yaş) öğrenir, cinsiyet rollerini son çocukluk döneminde (6-12 yaş), cinsiyet kimliğini ergenlik döneminde (12-18 yaş) kazanır. Birey ergenlik dönemine girmekle birlikte üreme sistemi gelişir, cinsel olgunlaşma başlar. Bu sürece puberte (ergenlik) denir. Fiziksel ve cinsel yönden, erken veya geç olgunlaşma, erkek ve kızları farklı etkilemektedir.

Erken olgunlaşan erkekler; çevresi ve akran grubu tarafından daha fazla ilgili görürler, daha kolay benimsenir ve daha kolay kabul görülürler. Daha erken bağımsız olmayı öğrenirler ve akranlarının gözünde lider vasfını kazanırlar. Toplum tarafından bu şekilde pekiştirildiğinden özgüveni daha yüksek olurlar ve daha dışa dönüktürler.

Geç olgunlaşan erkekler ise; yetişkinler ve okul arkadaşları onlara çocuk gözüyle bakarlar ve davranırlar. Bu yüzden olumsuz benlik kavramı geliştirebilirler. Bu nedenle özgüveni daha düşüktür, daha az girişken ve sosyal olurlar. İlgi çekmezler (popüler değildirler).

Erken olgunlaşan kızlar; özgüveni daha düşük, çekingen ve içe dönüktürler. Çünkü beden imgelerine karşı önemli ölçüde yoğun bir tatminsizlik yaşayabilirler. Bu nedenle yüksek düzeyde gerginlik yaşayabilirler. Vücutlarındaki değişiklikleri saklama eğilimine girebilirler.

Geç olgunlaşan kızlar ise; özgüveni daha yüksek, girişimci ve dışa dönük olurlar. Cinsel konulara uzak, eğitim-öğretim faaliyetleriyle daha fazla ilgilidirler.

Ergenlik dönemi genel özellikleri

  • Olumlu bir kimlik kazanma
  • Akranlarla arkadaşlık, bağlılık ve gruplaşmanın yoğun olarak görülmesi
  • Yalnız kalma isteği ve aileden bağımsızlaşma çabaları
  • Duygularda ani değişimler görülür.
  • Cinsel merak ve fonksiyon
  • Ergen benmerkezci düşünme görülür.
  • Göreceli düşünme (ergen kendi deneyimlerine ve değerlerine göre düşünür) görülür.
  • Fiziksel biçimiyle sürekli ilgilenme ve aynada sık sık kendini inceleme
  • Soyut düşünme, eleştirme ve kendine ait kavram oluşturma
  • Dini, mistik ve siyasi konularla ilgilenme
  • Meslek seçimine yönelme ve bununla ilgili endişeler taşıma
  • Ekonomik gelir elde etme çabaları
  • Bir yetişkin sosyal statüsüne erişme isteği
  • Bir yetişkin, kadın veya erkek sosyal rolünü edinme ve Androjen kişilik geliştirme
  • Sanat, spor ve kültür etkinliklerine yönelme
  • Giysi ve eşyaların seçiminde titiz olma
  • Kendi hayat ve ahlak felsefesini geliştirme
  • Hızlı bedensel büyümeden dolayı sakarlık ve acemiliklerin görülmesi