Çarşı pazarın cep yakan fiyatları karşısında oldukça zorlanan milyonlarca dar gelirli memur ile memur emeklisine temmuzda çifte zam yolda.

TÜİK’in nisan ayı enflasyon oranı yüzde 1.68, yıllık yüzde 17.14, ilk dört ay için ise yüzde 5.45 olarak gerçekleşti. Ocak ayında maaşlarında yüzde 3 artış olan 3 milyon 150 bin kamu çalışanı ile 2 milyon 330 bin memur emeklisi dört ayın sonunda yüzde 2.45 oranında alacaklı duruma geldi. İki aylık süreçte dizginlenemeyen enflasyonun netleşmesi sonucu 5.5 milyonluk iktisaden geri kalmış kitleye ödenecek 6 aylık enflasyon farkı saptanacak.

2019 yılında Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan toplu sözleşme uyarınca maaşlarına yılın ikinci ayı için de yüzde 3 zam yapılacak memur ve memur emeklisine yine temmuzda yüzde 4 ile 5 arasında enflasyon farkı verilmesi yüksek olasılık. Yani dar gelirli garibanların maaşına temmuzda yüzde 3 zammın yanı sıra yüzde 5’e yakın enflasyon farkı da yansıtılacak. Mevcut maaşlara önce enflasyon farkı eklenecek ve yüzde 3 zam yapılacak.

Ne var ki, temel gıda maddelerinin her gün değişen etiket fiyatları karşısında küçük zamlar dertlerine çare olamıyor. Ağustosta başlayacak toplu sözleşme görüşmeleri bu açıdan önemli. Buradan çıkacak sonuç memur ve memur emeklisinin maaşlarına 2022 ve 2023 yıllarında yapılacak zammı belirleyecek. Ne var ki, siyasi irade ile yetkili konfederasyonun yürüteceği görüşmelerden önceki yıllara benzer şekilde yüksek zam çıkması olası görünmüyor. Grev hakları olmadığından memur sendikaları ya siyasi iradenin verdiği artışla masadan kalkıyor ya da uyuşmazlığa gidilerek son sözü Kamu Görevlileri Hakem Kurulu söylüyor. Doğal olarak buradan da güdük

artışlar çıkıyor. Aleyhlerine olan kararlar karşısında yoksunları oynuyor milyonlarca yoksul insan.

Türk-İş’in araştırmasına göre, nisan ayında bir kişinin temel tüketim maddelerinin yanında yakacak, giyim ve kira gibi zorunlu harcamalarından oluşan açlık sınırı 2 bin 767 liraya yükseldi. Ocaktan geçerli net 2 bin 825 liralık asgari ücreti yakalamasına çok az kaldı açlık sınırının. Bekar bir çalışanın aylık asgari harcama tutarı da son 1 yılda 476 lira arttı. Yaklaşık 10 milyon asgari ücretli emekçinin nasıl zor geçinebildiği açıkça ortaya çıkıyor mu?

Zorunlu temel gereksinimlerine ilişkin harcamaların yanında kültürel, seyahat gibi diğer harcamaların eklenmesiyle oluşan yoksulluk sınırı ise 9 bin 14 lira olarak saptandı. Zaten vatandaş alış verişe çıktığında fiyatların yanına yaklaşılmaz olduğunu aşırı yüksek fiyatlarından yakın tanık.

Demem o ki, günün koşullarında çok düşük kalan memur, işçi ve emekli aylıklarına yapılan son derece komik artışlar yeterli değil. O nedenle temmuzda maaşlarına çifte zam yapılsa bile memur ve memur emeklisi diğer çalışanlar, işçi ve esnaf emeklisi gibi mutfağı yakan fiyatlarla baş edemiyor, adeta savaşıyor.