Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciaya ilişkin yargının verdiği karar aileleri isyan ettirdi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük iş kazası olarak kayıtlara geçen cinayette sanıkların ucuz ceza ile kurtulması acıları dinmeyen aileler kadar toplumu da tatmin etmedi.

Yargıtay’ın bozma kararı üzerine Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Bilinçli taksirle ölüm öldürme ve yaralamaya neden olma” suçlamasıyla yargılanan dört sanıktan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’a 20 yıl, iki mühendise 12 yıl 6 ay  hapis cezası verilirken, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç aklandı. Kararın Yargıtay’ın onaylaması halinde tutuklanacak sanıklara yitirilen 301 cana karşı verilen cezanın yetersizliği 7 yıldır adalet arayan gözü yaşlı ana baba, eş ve çocuklarını kahretti. 

301 emekçinin vebali boyunlarında olan sorumsuzlar Yargıtay’ın kesin kararına değin dışarıda elini kolunu sallayarak rahatça gezecek. Ve hiçbir zaman o vebalden kurtulamayacak, her an emekçi ailelerinin feryadı ve isyanı gözlerinin önüne gelecek. Kaldıysa vicdanları buna nasıl elverecek?

 Güvenlik önlemleri almadan kaçak maden ocağı çalıştıran, emekçileri üç beş kuruşa kurbanlık koyun gibi  kör kuyuya gönderen yüzsüzlere  daha ağır ceza verilmeliydi. Verilmeliydi ki, diğer aç gözlü, paraya doymayan kaçak ocak işletmecilerine ders olmalıydı. Yurt genelinde  adına kömür ocağı denilen o kadar çok ölüm kuyusu var ki… Denetimden uzak, sigortasız, asgari ücretin altında parayla emekçi çalıştırmaya devam ediyorlar.

Somalı ailelerin derdi para pul değil. İsyanları ekmek parası uğruna yerin yüzlerce metre altında kazma sallayan yakınlarının canlarının bu denli değersiz olmasına. Yaşamını yitiren emekçi ailelerin duygusunu, ağlatan karara tepkisini ne güzel dile getrmiş CHP’nin Manisa Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Özgür Özel:

“Buradaki insanlar mücadeleyi hiç bırakmadılar. Peşini bırakmayacağız. 87 hafta gelip aynı koltukta nasıl oturduysak, Yargıtay’ın önünde de Anayasa Mahkemesi’nin önünde de olacağız.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. O gün kundakta, kucakta, pusette olanlar bugün ‘Soma için adalet’ diye pankart taşıyor. O gün 10 yaşında olanlar bugün avukat olmak için okul okuyorlar. O gün gözlü yaşlı annelere söz verdik, o sözü vermek namus borcumuzdur”.

Acılarını soğutmak için 7 yıldır “adalet” diye haykıranlar, dört gözle Yargıtay’ın kararını bekliyor. Olmadı Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yoluna koyulacaklar.

Ekmek parası uğruna girdikleri kuyuda yaşamlarını yitiren, yırtık çizmeleriyle sedye üzerinde cansız bedenleri ocaktan çıkarılan gariban 301 maden emekçisini Türkiye unutmayacak.