Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50+1 barajının değişmesi isabetli olur” açıklamasına Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin karşı çıkması doğrusu şaşırtıcı oldu.
Halkın gündemi bu değil
Şükrü KARAMAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50+1 barajının değişmesi isabetli olur” açıklamasına Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin karşı çıkması doğrusu şaşırtıcı oldu.
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada 9 Temmuz 2018’de fiilen yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini savunurken, Erdoğan’ın “değişmesi isabetli olur” dediği yüzde 50+1 barajını “Dün ne dediysek bugün de o . Bu sistemin demokratik meşrutiyeti yüzde 50+1’dir” diyerek barajın korunmasından yana tavır koydu.
MHP lideri yüzde 50+1’in değiştirilmesine karşı çıkmasına karşın, ısrarla Cumhur İttifakı’nı savunması, Erdoğan ile dostluğunun bozulmayacağı sözleri dikkat çekiciydi. Görünen o ki, baraj konusu bir süre daha siyaset gündeminde tartışılacak.
Bahçeli medyada “AKP, MHP’yi sırtından atmak istiyor” değerlendirmelerine şiddetle karşı çıkarak, MHP’nin hiçbir kimsenin sırtına binmediğini, başkalarının da sırtlarına binmesine izin vermediklerini belirtirken sert söylemleri dikkat çekiciydi. Aslında birden Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gündeme taşınan baraj açıklaması ile MHP’ye mesaj mıydı? Medyada yazılıp, konuşulduğu gibi Erdoğan yeni ortaklar peşinde mi?
Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi gelip geçici bir heves değildir” derken, sistemin aksayan yönlerinin ele alınacağını bildirdi. Lakin, MHP lideri mimarı olduğu barajın değiştirilmesi önerisine şiddetle karşı çıktı. Bahçeli’nin sert çıkışı karşısında AKP’nin ne karşılık vereceği merak konusu..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada yüzde 50+1 barajının değişmesini önermesi aslında ülke gündeminin önüne geçti. Öyle ya 7.500 liraya talim eden milyonlarca gariban emekli, 11 bin 402 lira ile ayakta durmaya çalışan asgari ücretli, memur ve emekçi yılbaşında maaş ile aylıklara yapılacak zammı sabırsızlıkla bekliyor. Hesabını kitabını yaparak önümüzdeki yılın bütçesini oluşturmaya çalışıyor.
Nasıl beklemesin her gün can yakmayı, cepleri boşaltmayı sürdürüyor hayat pahalılığı. Akşamın karanlığında pazara giden, seçilmiş ürünlerden geri kalanları seçip evine götüren gariban kitlenin hiç umurunda değil yüzde 50+1 barajının değişip değişmeyeceği. Onların tek derdi düşük aylık ve maaşlarla yılbaşına dek ne yapacakları, nasıl geçinecekleri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birden gündeme getirdiği yüzde 50+1 değişimi, emekçi ve emeklinin sorunlarının önüne geçti. Bu gündemden tez sıyrılıp, asıl gündeme, ekonomiye, dar gelirlinin sorunlarına dönmek zorunda ülke. Zira yılbaşına, yeni zamlara 40 gün var.