Sezonun ilk maçı olan Eyüpspor zaferi, Konyaspor adına büyük ses getirdi... Bunu görmemek için kör olmak lazım...

Farklı skorun getirdiği yüksek güven duygusunun, Tümosan Konyasporlu oyuncuların performansına, sınıf atlatacağına inandım…
İşte bu güven duygusu, sonraki maçlar öncesi adına Eyüpspor’dan alınan galibiyetten çok daha önemli...
Eyüpspor galibiyeti, kafalarında soru işaretleri olanları utandırdı…
Tabi ki, yönetime ve teknik ekibe “şaşı” bakanları da…
Gaziantep maçı öncesi konsantrasyonu arttı takımın…
Dolayısıyla, Tümosan Konyaspor için bir galibiyetten fazlasıydı Eyüpspor zaferi...
Yeşil-beyazlılar, bu moral motivasyonla çıktılar Gaziantep maçına…
Hoş, maçtan önce görüştüğüm futbol şube sorumlusu Yusuf Küçükbakırcı da, takımın yüksek bir moral ve tam konsantrasyon ile maça hazırlandığını, dolayısıyla da galibiyetten başka bir sonucu düşünmediklerini söyledi…
Ki, öyle de oldu.
*
Gaziantep takımı ise Galatasaray maçında sadece 3 puan vermedi, 3 önemli oyuncusunu da kaybetti!
Galatasaray maçında sakatlanan ve sezonu kapatan M’Bakata ile bu maçta kırmızı kart gören kaleci Mustafa Burak Bozan’ın cezalı olmasının yanında Yunan kaleci Sokratis Dioubis’in, “Ben bu takımda ikinci kaleci olmam” diyerek, sözleşmesini feshetmesi, bu maç öncesi Gazianteplileri kara kara düşündürdü…
Konyaspor maçından önce kalecisiz kalan konuk takım, hafta içerisinde apar-topar Çaykur Rizespor’dan kaleci Zafer Görgen’i 1 yıllığına kiralık olarak kadrolarına dahil etti…
Böyle bir ruh haliyle Konya’ya gelen Gazianteplilerin nasıl bir performans sergileyeceklerini merak etmedim dersem yalan olur…
Gaziantep takımı psikolojik olarak maça geride başladı…
İlk 45 geçtiğinde Gaziantep FK’nin değil gol pozisyonu girişimi bile olmadı…
Arada bir Konyasporlu oyuncuların garanti pası düşünmedikleri topları kazanan Gaziantepliler, göstermelik de olsa Konyaspor kalesine geldiler…
Burada final pasları ve final vuruşları da cılız olunca, Ndao’nun golüne cevap verme şansını da kullanamadılar…
Bu maçı TSYD Gaziantep Şube Başkanı Murat Atay ve yine Gaziantep’den gazeteci arkadaşımız Sedat Torun ile birlikte izledik…
Murat Atay biraz heyecan yaptı, ama Konyaspor’un oyun ve skor hakimiyetini görünce, “Yapacak bir şey abi, Konyaspor iyi takım” dedi ve buruk bir şekilde maçın bitmesini bekledi…
Gaziantep takımı puan için çıktı sahaya…
Ama, soğukkanlı olamadılar…
Sonrasında da devreye kalite farkı girdi…
Bireysel becerileri kesinlikle daha yüksek oyunculardan kurulu Konyasporluların, özellikle Melih İbrahimoğlu’nun pas organizasyonları maça damgasını vurdu…
Özellike Konyaspor’un sağ önde ve arkadaki iki oyuncusu Ndao ve Andzouna, Gaziantep takımının sol tarafını kevgire çevirdiler…
İsmet Hoca da bu tehditlere bir önlem almadı, bizim Murat Atay gibi sadece seyretti…
Murat kardeşim ara sıra tepki de verdi, ama İsmet Taşdemir’den “tıs” sesi bile çıkmadı…
Bu arada kadro fukaralığından da bahsetmek gerekirse, neredeyse 40 yaşına gelmiş Maxim ve kendisine refakat edenlerden oluşan orta saha ile değer üretebilme şansının yüksek olmayacağını altını çizmek isterim…
İsmet Taşdemir, 11’i tamamlama özelliklerinden başka, futbol adına ya da kazanma adına hiçbir değer üretemeyen bu oyuncularla, bir saha içi organizasyon üretebileceğini düşünüyorsa eğer, böyle hayal kırıklıkları yaşamaya devam eder…
Özetlersem; Gaziantep takımının sadece oyun değil, oyuncu eksikliği bu sezon başına iş açabilir…
Kulübü yönetenler, ellerini ceplerine atma riskini göze almazlar ve bu takımın takviyeye ihtiyacı olduğunu göz ardı ederler, Gaziantep takımına ve böyle sadakat yüklü taraftarlarına yazık olur.
Hiç hak etmiyorlar…
Yazık oluyor onlara!
NOT: Bu yazı İsmet Taşdemir Hocanın istifasından önce yazılmıştır. Bu oyuncu grubunun başına Fatih Terim de gelse, çok fazla bir katkısı olacağını düşünmüyorum.