Başlık ürkütücü olsa da virüs karşısında içinde bulunduğumuz tehlikeli durumu özetlemesi açısından son derece doğru.

Haftalık vaka ve hasta sayısında bir dönem Samsun’un elinde bulundurduğu Türkiye birinciliğine yükselen Çanakkale’de tıp insanları ve meslek örgütleri isyan etmeye başladı.

Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, salgın sürecinin yerel yönetim tarafından iyi yönetilemediğini savunarak, iç karartan tablo karşısında tam kapanmanın kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Çok değil, bir ay önce aynı karamsarlık Samsun, Sinop, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize için de söz konusuydu. Şu günlerde vaka sayılarında düşüş olsa bile Karadeniz hala boydan boya kırımızı, alev alev yanıyor. Samsun Tabip Odası Başkanı Funda Furtun ile Ordu Tabip Odası Başkanı Ali Coşkun, her gün çığırıyor, uyarıyor sokaktaki kalabalığı. Sırası geldiği halde aşı olmayanların ayrıksı tutumlarına isyan ediyor Furtun ve Coşkun. Diğer illerin tabip odaları başkanları da sürekli uyarıyor sokaklarda duyarsız gezinenleri.

Hiç şüphesiz, yerel yönetimlere önemli görev düşüyor önlemlerin denetlenmesinde, vatandaşın uyarılmasında. Her ne denli denetlemeler aksaksız gerçekleştirilse de asıl sorumluluk yurttaşa düşüyor. Ne var ki çağrılara, uyarılara kulağını tıkayan, sırası geldiği halde aşı olmamakta direnenler var.  “Sokma akılla iki adım gidilir” diye halk arasında yaygın bir deyim var.  İşte buna uygun   sorumsuzlar yüzünden Türkiye, dünya birinciliğine yükseldi.

Aşılama sırasının 55 yaş üzerine gelmesiyle bu gruptaki insanlar aşıya yoğun ilgi göstererek ilk kez hastane önlerinde kuyruk oluştu. Duyarsız, hastalığın ciddiyetini anlayamayan, ya da kavramak istemeyenlerin yanında aşı kuyruklarıyla umutlanmamak olası değil. Aşılamanın başladığı günden bu yana ilk kez görülen kuyrukların temel nedeni 55 yaş üzerinin nüfusta sayısal olarak en büyük grubu oluşturması.  Bu grup giderek büyüyen, her gün yüzlerce can alan tehlike karşısında bilinçli davranarak sırasını aksatmadan ulaşabildiği aşıyı vuruluyor . O kadar duyarlı ve sorumlu davranıyorlar ki  randevu saati geldiği halde aşı olamayınca tepki gösteriyorlar. Bu sevindirici tablo karşısında hala yeterli aşının yurt dışından getirilememesi, diğer yaş gruplarının aşılanamaması öncelikli sorun olarak duruyor. Toplumun en az yüzde 70’inin aşılanması gerektiğini sürekli vurguluyor hekimler.    

Bir yanda aşıya direnen, maskesini takmadan kalabalığa karışan, temizliğine özen göstermeyenler, diğer yanda yapılacak aşı ile tehlikenin, ağır hastalığın ve ölümlerin savuşturulacağının bilincinde   geceden kuyruğa girenler.

Aşı olmadan, kurallara uymadan virüsü yenmenin mümkün olmadığını her gün çığıran bilim insanlarının uyarılarına karşın ezberlediği yanlışta ısrar edenlerin,  aşısını olan, kuralları yerine getiren sağ duyulu vatandaşı tehdit etmeye hiç hakkı yok. Yanlışlarında direnirlerse Çanakkale Tabip Odası Başkanı’nın dile getirdiği gibi “Patır patır ölecekler.”